“Çocukluk” Harika Bir Dönem - Aysulu Kaybidinova

          İnsanoğlu dünya gibi durmadan değişir, hareket halindedir. Her yıl onların yüzleri, karakterleri, bakış açıları değişir. Hepimiz doğarız, çocuk oluruz, genç oluruz, yaşlanırız ve sonunda ölürüz; yani insan hayatında çok dönem geçirir. O dönemlerde insanların durumları, amaç ve istekleri farklı olur. Ben insanların geçirdiği dönemleri mevsimlere benzetiyorum.
          Mesela, çocukları ilkbahara benzetirim. Çünkü ilkbahar çok güzel bir mevsim. Soğuk kıştan sonra ilkbahar gelir ve hava ısınır, kuşlar evlerine dönderler, her yer yemyeşil olur, insanlar ince giysiler giyerler ve canalnırlar. İlkbaharda güzel bir havada sokakta gezmek isterim. Hiç evde oturmak istemem. Çünkü evde sıkılırım, mühteşem bir havada evde oturup ne yaparız? Bu yüzden dışarıda gezmek için uygun vakittir. Çocuklar da ilkbahar gibi çok canlı ve bir çiçek gibi olurlar. Çocukken her zaman gülecek hayattan keyif alarak problemlerden hiç haberder olmadan, hiç sıkıntı çekmeden yaşarız. Çocukluk en güzel dönemdir.
          Gençleri yaza benzetirim. Yazın hava çok sıcak olur, insanlar göle giderler ve dinlenirler. Zamanımz çok ilginç geçer. Yaz her şeyi yapmaya çok uygun bir mevsimdir. Çalışsak da, tatil yapsak da olabilir. Gençler de böyledir. Hep çalışırlar, okurlar, dinlenirler. Yorulmak diye bir şey nedir bilmezler.
          Orta yaşlı insanları sonbahara benzetiriz. Sonbaharda hava ılık olur. Yapraklar yere dökülür. Etraf değişir. Ağaçlar kupkuru, hava temiz olur. İnsanlar bu mevsimde kışa hazırlanıyorlar. Odunlar taşırlar, kömür alırlar, salata yaparlar. İnsanlar bu mevsim gibi işlerinin son dönemlerinde çalışırlar. Çünkü onlar emekli olmaya hazırlanırlar. Hava gibi moralleri bozuk, bazen keyifleri yerinde olur. Çünkü her yıl karakterleri değişir.
          Kış mevsimi çok mühteşem bir mevsim. Kışın insanlar hem çalışırlar hem de evde oturup dinlenirler. Dışarısı çok soğuk olur. Herks evde ısınmak ister. Manzara harika olur. Etraf bembeyaz olur, manzarayı çok beğeniriz. Sadece dışarıya bakarak çay içip televizyon seyretmeyi isterim. 60 yaşından sonraki insanları bu mevsime benzetirim. Çünkü bu yaştaki insanlar emekli olurlar, çalışmazlar ve sadece evde oturup evde dinlenirler. Çünkü artık onların görevleri yok. Onlara evde çocuklarıyla, torunlarıyla oturmak, gençlerin onlara saygı duyması, sorunsuz mutlu bir hayat geçirmek yakışır. Yaşlı insanların çoğu çocuk gibi olurlar. Her şeyi yapsan bile onlar hiçbir şeyi beyenmezler. Çok küserler. Nazlı bir insan olurlar. Bu yüzden onları iyi anlayıp onların her istediğini yapmalıyız. Çünkü onlar biz çocukken bizim her istediğimizi yaparlardı. Şimdi sıra bizde.
          Ben eğer mümkünse hep çocuk olmak istedim. Çünkü çocukluk her insanın dönmek istediği dönemdir diye düşünüyorum. İnsan çocukken hayatın gerçek zorluklarını bilmez ve sanki bir masalda yaşıyormuş gibi kendini hisseder. Mesela: ben çocukken her yeni yılda Noel Baba gelip ben uyurken çam ağacının altına bana hediye bırakacağına inanırdım. Çünkü her yeni yılda kız kardeşimle ikimiz çam ağacının altında hediyeler bulurduk. Bunun gibi her imkansız şeye inanırdım. Hiç sıkıntı olmadan yaşardık. Bu yüzden ben çocukluğuma dönmek isterim. Bence her çocuğunun hayalinde, kalbinde, aklında çocukluğu güzel bir anı olarak kalır.

Yazan: Aysulu Kaybidinova
(Türkçe öğreniminde 4. ay)
Kırgızistan Türkiye Manas Üniversitesi
Okutman: Zehra Öztürk


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR