İlyas kamyon sürüyor. O bir yerde çalışıyor. İlyas İstanbullu. Asya ise bir köyde süt satıyor. Asya'nın annesi kaba bir kadın. Her gün Asya süt satmak için sokağa çıkmadan önce Asya'nın yüzüne siyah bir şey sürüyor. Ama Asya evinden biraz uzaklaştıktan sonra yüzünü yıkayıp gidiyordu.
Bir gün İlyas işe gidiyordu ve kamyonu çamura battı, onu çıkarmak için kürekle bir şeyler yapmaya çalışıyordu. Tam o sırada Asya geldi ve durdu. İlyas onun ayaklarını gördü ve "Ben size şimdi yardım edemem, nine" dedi. Asya ise "Ben nine değilim" diye kızdı kaçtı. Sonra İlyas kalktı ve güzel bir kızı gördü. Asya koştu, İlyas onu kamyonla kovaladı. Ona yetiştikten sonra Asya'ya "Kamyona bin, seni evine götüreceğim" dedi. Ama Asya hemen oturmadı, "Otursam mı oturmasam mı?" diye düşündü. Sonra İlyas'ın teklifini kabul etti. Onlar tanıştılar ve birbirine aşık oldular. Bu şekilde günler geçiyordu. Bir gün Asya "Beni annem kocaya veriyor, ama ben onun nasıl birisi olduğunu bilmiyorum" diyor. İlyas "Ne olursa olsun ben seninle evleneceğim, seni hiç kimseye vermem" diyor. Sonra İlyas ile Asya evlendiler. Güzel bir düğün yaptılar. Asya'nın anne ve babasını da davet ettiler, ama onlar "Bizim Asya adlı kızımız yok" dediler. Asya'nın sadece erkek kardeşi vardı. Bir yıl kadar mutlu yaşadılar. Oğulları oldu. Adını Samet koydular. Tam Asya doğum yapacağı gece İlyas eve geliyordu. Yolda bir kişi İlyas'tan yardım istedi, hava yağmurluydu. O kişinin minibüsünde 11 kişi vardı, minibüsün motoru ise çalışmıyordu. O kişinin adı Cemşit idi. O bir yol ustasıydı. İlyas onlara yardım etti... Daha sonra firmanın arabası ile Cemşit'in arabasını çektiği için işinden ayrıldı. Artık eve sarhoş halde geliyordu. Asya bu durumdan rahatsız oldu ve İlyas'ın patronuyla konuşmak için İlyas'ın iş yerine gitti. İlyas'la birlikte çalışanlar İlyas'a "Karını sen gönderdin" dediler. İlyas Asya'ya çok kızdı. Ona vurdu... Evden çekip gitti ve bir daha evine dönmedi. Asya her gün kocasını beklerken İlyas Dilek isimli bir kadınla yaşıyordu. Dilek de İlyas'ın çalıştığı şirkette çalışıyordu. Asya onları beraber gördüğünde ne yapacağını bilemedi... Evinden çok uzaklara gitmek istedi. Oğlunu aldı ve dışarı çıktı. Bir arabayı durdurdu ve bindi. Arabada Cemşit'le tanıştı. Cemşit onu evine davet etti, onlar Cemşit'in evinde kaldılar. Cemşit Asya'ya aşık olmuştu. Ama Asya her gün İlyas'ı bekliyordu. Ama bir gün Cemşit'ın teklifini kabul etti. Onlar evlendiler... Derken Cemşit'in evinin yakınında bir kaza oldu. Kazada yaralanan kişiyi Cemşit evine getirdi. O adam İlyas'tı. İlyas o gün Cemşit'in evinde kaldı, Asya'yı, oğlunu gördü. Bundan sonra İlyas ara sıra oğlunu görmek için geldi. Asya'a benmle gel, gidelim buralardan dedi, ama Asya Cemşit'le kalmayı tercih etti.
İlyas yaptığı hatanın bedelini çok ağır bir şekilde ödedi. Hem oğlundan hem de çok sevdiği eşinden olmuştu. Ama yapacak bir şeyi de yoktu. Kendi hatasıydı ve katlanmak zorundaydı. Sadece Asya değil Samet de Baba olarak Cemşit'i seçmişti.
Mahfuza ABDRAZAKOVA
10.11.2008
(Türkçe öğreniminde 2. ay)