Sevmek ve sevilmek ikiside çok güzel duygulardır değil mi? Peki kıskançlıkta öyle midir? İnsanlar sevilmek ister. Hiç kimse onu üzmesin, ondan nefret etmesin ister. Belki bazı insanlarda bu kural böyle değildir. Belki bazıları hiç sevmez, bazıları sever ama belki bazıları da sevmeyi biraz abartır. Mesela ben. Ben sevmeyi biraz abartanlardanım. Çünkü sevdiğim kişiyi çok kıskanırım. Hem de çok. İsterseniz bir örnekle anlatayım. Benim B.... adında bir arkadaşım var. Onunla biz bebeklikten beri kısaca 11 yıldır arkadaşız. Eğer o başka biriyle konuşsa bile hemen kıskanırım. B.... bizim okulumuza gelmeden önce en yakın arkadaşının ben olduğumu zannederdim. Ama meğersem değilmişim. Z.....-Ç....-S...-F....-Y..... ve T.... onun benden daha iyi arkadaşlarıymış. Bu durumu çok kıskanıyorum ve sevmeyi biraz abartmış oluyorum.
Eğer sizde böyleyseniz size bir kaç öneride bulunabilirim. Fakat öncelikle şunu söylemek isterim ki bu ileride bazı kişilerde bazı hastalıklara neden olabiliyor. Kıskançlık duygusu kendi kendine oluşan bir şey gibidir. Önüne geçmesi biraz zor olabilen bir duygudur. Bunun önüne geçmek için ilk olarak düşünmeli, kimi kıskanıyorsa onu neden kıskandığını iyice anlamalıdır. Sonra o kişi ile bir güzell konuşmalı. Eğer o da kıskançlığına engel olamıyorsa, işte o kişi ile artık görüşmemelidir.
RSS beslemesi, bu iletideki yorumlar için