Gerçek Saygı - Vladimir Gornastalev

          Saygı nedir? Peki sevgi, dostluk, arkadaşlık, korku nedir? Bunların birbirleri ile ilişkisi var mıdır? Dikkatlice bakıldığında günümüzde bu duyguların tam tersininim yaşandığı görülüyor. Niçin böyledir? Elimden geldiğince düşüncelerimi açıklamaya çalışayım.

          Lisedeyken, öğretmenlerin ve öğrencilerin arasındaki muamelelere çok defa tanıklık ettim. Öğretmenler benim gibi sade öğrencileri adam yerine bile koymuyorlardı. Bazıları ders anlatıp gidiyor, bazıları anlamadığın yeri sorduğun zaman kızarak cevap veriyorlardı. O zamanlar okumak bile istemezdim. Okuldan, okumaktan soğumuştum. İlk dersten sonra okumaya gayret etmekten ve öğretmenlerle anlaşmaktan vazgeçtim. Onlar için sadece bizim niceliğimiz önemliydi, niteliğe hiç bakmıyorlardı. Derse gelmediğim veya geç kaldığım günler bana çok kızıyorlardı, müdürün odasına kadar dahi götürüyorlardı. Müdür ise "Hocalarınıza saygınız yok, çok yaramazsınız, sizin burslarınızı keseceğim!"- diye bağırırdı. O saygı istiyordu. Ama ne için? Saygı göstermek için de bir sebebin olması gerekiyordu. Biz ise hiç sebep göremiyorduk. Gördüğümüz sadece öğretmenlerin nefreti idi. Burs vermemekle korkutacaklarını düşünüyorlardı, ama biz korkmuyorduk.

          Liseden mezun olduktan sonra Manas Üniversitesini kazandım. Orada Türkçe öğrenmeye başladım. Daha ilk dersten Türkçe öğretmenimi sevdim. O üç gün içinde bizim kalplerimizi fethetmeyi başardı. Çok akıllı, neşeli ve çok ilginç bir insan. Bence, onun gibi insanlar binde bir değil, belki milyonda bir bulunabilirdi. Ona saygı duymamızı sağlayacak özel bir şey de yapmadı. Ama hepimizin içinde ona karşı sevgi, saygı vardı. Bence öğretmenin böyle olması gerekiyor. Evet, elbette, ben bu öğretmenden hoşlandım. Onun dersini de isteyerek okuyorum. Sabahleyin ne kadar uyumak istesem de, üniversiteyi düşünüp, hocamı düşünüp, onun derse geleceğini düşünüp uyumaktan vazgeçiyorum. Her sabah böyle geçiyor. Saygı bu mu? Bence evet. Hatta bunun çok anlamı var ve onlardan sadece biri saygı.

          Bu konu hep aklıma takılıyor ben de bazen dedeme soruyordum "Neden bazı öğretmenler farklı?" diye. Dedemin fikrine göre lisedeki durum şöyleydi: Eskiden Sovyetler Birliği zamanında başka işlerde çalışamayan devlet memurları öğretmen oluyorlarmış ve bu sebepten onlar kendi işlerini çok sevmiyorlarmış. O zamanlar lisede öğretmen olarak çalışmak tercih edilen bir meslek değilmiş, isteyerek hoca olanların sayısı da %10'u bile aşmazmış.

          Onlar bizden daha çok maaşlarını düşünürlerdi. Biz de onları çok sevmiyorduk. Hocayı sevmeyen öğrenci dersi de sevmez. Ben lise, ortaokul öğrencilerinin başarısız olmalarını buna bağlıyorum.

          Öniversitede okumaya başladıktan sonra öğretmenlerin hepsinin de öyle olmadığını öğrendim. Okulda ya da lisede okurken bana biri bunu anlatsaydı, inanmazdım. Artık inanıyorum çünkü kendim şahit oldum öyle olmadığına.

          İlk sorduğum soruyu şu şekilde cevaplayabilirim artık:  Saygı sadece sevgi, arkadaşlık ve dostluk ile sağlanır. Korku ile saygı kazanmaya çalışırsanız, kazandığınız saygı değil sadece korku olacaktır.

10.04.2009

Vladimir Gornastalev

(Türkçe öğreniminde 7. ay)

Okutman Kerim Sarıgül

Yorumlar   
+2 # Baturalp 29-05-2016 09:23
Abi yazılarını severek okuyorum lütfen daha çok yazı yaz.Teşekürler
Cevap | Alıntıyla Cevapla | Alıntı | Yöneticiye raporla
-3 # zeynep 02-11-2016 14:32
iğrençççççççççç ççççççç
Cevap | Alıntıyla Cevapla | Alıntı | Yöneticiye raporla
-1 # zeynep 02-11-2016 14:32
:D
Cevap | Alıntıyla Cevapla | Alıntı | Yöneticiye raporla
-3 # zeynep 02-11-2016 14:32
:sad:
Cevap | Alıntıyla Cevapla | Alıntı | Yöneticiye raporla

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR