Atasözleri geçmişten günümüze süregelmiştir, onlar insanlara doğru yol gösterirler. Küçüklerle, büyüklerle, aileyle, dostlukla ilgili atasözleri vardır, onları hayatımızda kullanabiliriz. Mesela, “Ağaç yaşken eğilir” diye bir atasözü var.
Bu atasözü bence büyüklerin ve küçüklerin terbiyesiyle ilgili. Bir çocuk küçükken gelecekte onun nasıl bir insan olacağını bilmeyiz. Elbette, annelerle babalar kendi çocuğuna terbiye verirler. Onlar hiçbir zaman çocuğuna kötülük dilemezler, tam tersi iyi bir insan olmasına çalışırlar, çabalarlar. Bence çocuk küçükken öğretileri, bilgileri kolayca alabilirler. Terbiyeli, eğitimli insan hiçbir zaman, hiçbir yerde kendisini kaybetmez. Eğer çocuk kimseye itaat etmezse, kendisini yüksekte görürse, geleceğini düşünmezse kim bilir ne zaman yolunu kaybeder. İlk önce çocuklara anneleriyle babalarının bakmaları, ilgilenmeleri önemlidir, bu doğru, şu yanlış diye söylemeleri lazım. Sonra okuldaki öğretmenlerinin de eğitim vermesi önemli, çünkü çocuğun gününün yarısı okulda geçer, öğretmenleri davranışlarını bilirler. Çocuk büyüdükten sonra iyi terbiyesiyle hayatına ilginç bir şekilde devam edebilir, insanlarla ilişki kurmasını öğrenir. Kaba olsa, o zaman insanlar da ona öyle davranırlar. Çocuklara küçükken bir şeyi öğretmek kolaydır ama büyüklere zordur. Çünkü büyükler sadece kendisini dinlerler, başka insanlar bir şey söylese hoşlanmazlar ama çocuklar şirinler ve uysallar, her şeyi hemen anlarlar, kolayca öğrenirler ve alışırlar.
Hepimiz bir zamanlar küçüktük, annelerimizle babalarımız bizi büyüttüler, okuttular, eğitim verdiler. Biz de bu aldığımız eğitimi gelecekte kendi çocuklarımıza verelim. Her şeyin doğrusunu öğretebilmemiz için önce kendimizin doğru olmamız gerekir. Alışkanlıkları ve aldığı eğitim sayesinde karakterleri şekillenir. Sağlam karakterli çocuklar yetiştirebilmek için çocuklara doğru eğitim vermek gerek. Doğrular daima doğrudur, yanlışlar da yanlıştır. Bunu iyice öğretmek gerek, ders verir gibi değil, yaşarken öğretelim ve kendimiz de iyi örnek olalım onlara. Onlar büyüklere bakarak aynılarını yaparlar, bunun için önce büyüklerin kendi hareketlerine dikkat etmeleri gerek.
Yazan: Asılgül Abdırahmanova
(Türkçe Öğreniminde 4. ay)
Kırgızistan Türkiye Manas Üniversitesi
Okutman: Zehra Öztürk
BAŞLIK: YENİ YIL
Yeni yıl bizim gireceğimiz gibi güzel bir senedir.Çok severiz zaten o gün bütün bütün heryer tatile girer.
Genellikle çocuklar tombala oynarlar.Yeni bir seneye girdiğimizde takvimler de değişir biz 2014 yılına gireceğiz.Çoğun lukla kar yağar.Çocuklar kartopu oynar akrabalarımızı ziyarete gideriz.Genelli kle nasıl girersek öyle kalırız denen de bir söylenti vardır.
Yılların hepsinin daha güzel geçmesini istiyoruz.Çünkü öyle bir söylenti olduğunu biliyoruz.
OKUDUĞUNUZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM
RSS beslemesi, bu iletideki yorumlar için