Sinema
dediğimiz zaman aklımıza sevdiğimiz film ya da sevdiğimiz film türü geliyor. Eskiden
sinema küçük bir branş olsa da, şimdi bütün endüstri veya sanat olarak kabul
ediliyor.sinema bütün dünyadaki insanlara büyük etkiler yapan bir sanat
türüdür. Çünkü sinema çok gelişmiş bir endüstrididir ve güncel moderndir.
Özellikle bununla gençler çok ilgileniyorlar. Mesela, sinema yıldızları,
yöneticileri. Gençler ünlü aktör, aktrislere saygı gösteriyorlar, onlara
benzemeyi isteyip onlar gibi giyiniyorlar, onların stilini alıyorlar. Hatta,
fanatikler de bulunur. Bu sebeple gençler kötü ya da iyi şeyleri filmlerden
alırlar. Ben üzen şey budur, şimdi çok ‘kötü filmler’ çekiyorlar. Onları gören
gençlerin psikolojisi olumsuz etkileniyor. Mesela, Amerikalıların gerilim,
korku filmleri, savaş, dövüş, falan-filan...
Ben
macera, komedi, belgesel, bazen korku filmleri izlemeyi seviyorum. Tarihi
filmlerden de hoşlanırım. Korsanlar hakkında filmler benim çok sevdiğim
filmler. Rusların komedi, belgesel filmlerinden hoşlanırım.
Sinema
bizi gerçek hayattan bambaşka bir dünyaya götürüyor. Film izlerken
kahramanların acısını paylaşıyoruz. Ama ben her şeyi bırakıp film izleyemem. Bu
sebeple konuları sık sık değişen macera filmlerini seviyorum. Kırgız
filmlerinden ‘Boz salkın’, ‘Belirsiz yol’, ‘Ak gemi’, ‘Akbara’yın gözyaşı’,
‘Kococaş’, ‘Urkuya’ v.b. filmlerden hoşlanırım ve bunların hepsi sinema
endüstrisinde başarılı olan filmlerdir. Sinema tarihine kendi isimlerini altın
harflerle yazan insanlar bu filmlerin başarılı olmasına neden oldular. Onlar,
Süymönkul Çokmorov, Sabira Gümüşalieva, Tattıbübü Tursunbaeva, Sovetbek
Cumagulov gibi yetenekli Kırgızlardır.
Sinema
çekerken yöneticinin rolü som dereceye büyüktür. Çünkü bu iş çok zor. Biz film
izlerken filmin nasıl çekildiğine, ona kaç para harcanıldığına, ne kadar vakit
gerekli olduğuna önem vermiyoruz. Ama bu işlerin hepsi yöneticinin görevidir.
Bence film çekmek bir mozaik gibidir. Çünkü yöneticiler küçük küçük parçalardan
bir büyük tekrarlanmayacak resim yapıyorlar. Benim tanıdığım ve saygı
gösterdiğim , ‘Boz salkın’ı çeken yönetici Ernest Abdıcaparovdur.
Yazan: Arake Mayrambekov
Okutman: Abdulselam Arvas
Kırgızistan Türkiye Manas
Üniversitesi
RSS beslemesi, bu iletideki yorumlar için