Keşke zaman makinesi olsaydı bende. Onunla on bir yıl geri dönseydim. Tekrar ilkokulun birinci sınıfa gitseydim. İlk kez okul sırasını görüp, sandalyesine otursaydım. Bugünkü okul arkadaşlarımla yeniden tanışsaydım. Yeniden alfabeyi, okumayı ve yazmayı öğrenseydim. Hayatımın en tatlı anlarını tekrar yaşayıp duygularını hissetseydim...
Aah!, harika hayaller! Keşke böyle olsa o zaman ben çok şeyleri yapacaktım, çok şeyleri düzeltecektim. Yaptığım hataları hiç tekrarlamayacaktım. Arkadaşlarımı, öğretmenlerimi hiç üzmeyecektim. Yaptığım, söylediğim kötülükleri geri alıp yerine iyilikleri yapacaktım. On bir yılda hangi şeyleri yapmaya yetişmesem onları kendi zamanında yapacaktım...
Kısacası hayatım için olumlu şeyler yapacaktım. Ama bir şeyi bilmek istiyorum. Yukarıdaki “keşkelerim” gerçekleşse şu andaki hayatım da değişecek miydi? Değişecekti diye düşünüyorum. Çünkü hayat akarsu gibi. Su nereden akarsa orası yemyeşil olur. Eğer suyun yolunu değiştirsek o zaman başka yerler yeşil olup eski yerin bitkileri kuruyacak. Hayatta da böyle.
Belki geri dönüp hatalarımı düzeltsem şimdiki hayatımı da değiştirebilecektim. “Manas” Üniversitesini kazanmayıp sınıfımdaki arkadaşlarımla tanışamayacaktım. Yaşamım şimdiki gibi olmayacaktı çok farklı olacaktı belki de...
Ama hayatımdan, yaptıklarımdan hiç pişman değilim. Aksine çok memnunum. Demek hayatım böyle oluşmuş. Onu değiştirmek, düzeltmek istemiyorum. Çünkü pişman olduğum şeyleri düzeltsem de başka şeylerden pişman olabilecektim. Biz bir şeyi hata yaparak öğreniyoruz. Hata yaparak “olur”, “olmaz”, “serbest”, “yasak” kelimelerin anlamlarını anlayabiliyoruz. Hata yaparak gerekli deneyimleri topluyoruz. Bence hayatımızda her zaman “keşkeler” keşke, “gerçekler” gerçek şeklinde kalsın.
Yazan: Boogacı Döölötaliev
(Türkçe Öğreniminde 4. ay)
Kırgızistan Türkiye Manas Ünversitesi
Okutman: Burhaneddin Çakıcı
RSS beslemesi, bu iletideki yorumlar için