Doğa, insanlar, hayvanlar bunların hepsi bir birine bağlıdır. Bunlara ayrı ayrı bakmak, bunları ayrı ayrı ele almak mümkün değildir. Bunlar bir bütün olarak tanımlanıyor ve zincir gibi bağlıdır. Doğa bozulursa insan da bozulacak, çünkü bu üçgenden biri yok olsa ötekiler de yok olacak. Mesela; insanoğlunun yaşaması için doğa ve hayvanlar gereklidir. Hayvanlar olmazsa beslenemeyiz, doğa olmazsa geçinemeyiz. Bunun için yaşadığımız dünyayı ve onun içindekilerini göz bebeğimiz gibi korumalıyız. Tabiyata saygı duymalıyız, hayvanları korumalı ve beslemeliyiz. Ama ne yazık ki tabiatımız insanın olumsuz etkisinden dolayı korkunç bir hale geliyor.
İnsanlar kendi yaşamlarını kolaylaştırmak için yaptığı yalnış hareketlerden dolayı çok sorun ortaya çıkıyor. Yani doğa bozuluyor. Küresel ısınma, hava kirliliği, toprağın ve suların kirlenmesi, erozyon ve çölleşme, ormanların azaltılması, hayvanların ve bitkilerin yok olması v.b. küresel ısınmanın etkileri yeryüzünü ve insan yaşamını yok edebilir. Kutupların erimesi, suların yükselmesi, ozon tabakasındaki delinmenin büyümesi sonucu güneşin zararlı ışınlarının yeryüzüne ulaşması, hava sıcaklığından ormanlarda yangına sebep olması vb. birçok olumsuz sonuçlar ortaya çıkıyor. Bunların olmaması için insanoğlu bu gidişe dur demeli. Ama bu sorunlara çözüm bulmak kolay değil. Büyük şehirlerde yapılan fabrikalardan çıkan kirli hava atmosfere yayılıp havanın kirlenmesine sebep oluyor. Havadaki bu kirlilik yağmurla yere iniyor ve toprağa da zarar veriyor. Bundan dolayı hem bitkiler çürüyor hem de çeşitli hastalıklar ortaya çıkıyor. Toprağın kirlenmesi sonucu yeryüzünde gıdalar yetişmiyor ve doğal denge yavaş yavaş bozuluyor.
Doğa ve hayvanlar bir birinden ayrı yaşayamıyor. Mesela: arılar, börtü böcekler, hayvanlar olmadan çiçekler, ağaçlar, otlar yeşillenmiyor.
En önemli çevre sorunlarından biri de hayat kaynağı sularımızın kirlenmesidir. Fabrikadan çıkan zehirli atıklar doğaya, denize, akarsulara karışıp okyanusa ulaşıyor. Okyanusta yaşayan canlılara zarar veriyor. Mesela: Japonyanın denize yakın bir semtinde bulaşıcı bir hastalık ortaya çıkmış. İnsanlar sakatlanmış bazıları ölmüş. Bilim adamları bunun sebebini araştırıp bulmuş. Orası denize yakın olduğu için insanlar her zaman balık tutarlarmış ve deniz canlılarıyla beslenirlermiş. Onların hasta olmalarının nedeni de yedikleri balıkmış. Kirli ve cıvalı su denize döküldüğü için böyle olmuş. Bu sular toprağa da zarar veriyor. Toprağın bileşeni bozuluyor. Daha sonra o toprakta hiç bir bitki yetişmiyor.
Tüm bu anlattığım olumsuzluklar doğanın sonunun geldiği anlamına gelmiyor. Eğer biz hep beraber çaba göstersek doğayı koruyabiliriz. Doğayı korumak bizim vazifemizdir.
Yazan: Nurgül BABAYAROVA
Kırgızistan Türkiye Manas Üniversitesi Hazırlık Sınıfı Öğrencisi
Okutman: Kerim Sarıgül
RSS beslemesi, bu iletideki yorumlar için