Çalışma hayatımın başında profesyonel bir yönetici olan ablam tarafından, çalışmalarımı arşivlemenin önemi ve gerekliliği hakkında bilgilendirildim. Kişisel meslek atlası olarak da adlandırılabilecek böyle bir arşivi uzun zaman oluşturmadım çünkü arşivi; kotarılmış bilgilerin tekrar tekrar kullanımı olarak görüyordum. Oysa ben yemeğin bile tazesini seviyordum ısıtılmışını değil.
Bugün, arşivi bayat bilgiler yığını gibi algılamamın çevremdeki olumsuz örneklerin etkisiyle oluşmuş, eksik bir bakış açısı olduğunu fark ediyorum.
Kürsü sahibi, kitapsız profesör hayatının kitabını yazıyordu ve o kitap ölene kadar üstünde uğraşılması gereken çok (?) önemli bir kitaptı. Kendinden menkul bu söylence eşliğinde biz, hocanın son yirmi beş yıldır hiç değişmemiş ders notları arşivine mahkûmduk.
Sorunun arşiv oluşturmada değil, bu arşivi güncellemede yani kendini sürekli olarak yenilemede olduğunu anlamam zaman aldı.
Tabii şunu da kabul ediyorum o günün şartlarında yapılan arşivi korumak zor, kullanmak da maharet gerektiren bir işti, gözüm korktu. Arşivi; seneler boyunca taşınmalara, kahve ve çay dökülmelerine, kaybolmalara karşı nasıl koruyacaktım? Diyelim ki korudum, elimi attığımda aradığımı nasıl bulacaktım, nasıl bir dosyalama sistemi geliştirecektim? Gittikçe büyüyen arşiv yavaş yavaş evi kaplayıp beni kapı dışarı eder miydi?
Günümüzde bilgisayarın sunduğu olanaklar tüm mazeretleri geçersiz kılıyor. Artık kişisel meslek arşivi oluşturmak, saklamak ve kullanmak çocuk oyuncağı.
Evet, uzun bir süre kişisel meslek arşivi oluşturmadığım için elimin altında kullanacağım hazır dosyalar yoktu bu yüzden tekrara düşmedim. Evet, güvenebileceğim kişisel veri bankam olmadığı için bildiklerimi derin hafızama kaydetmek zorunda kaldım bu da yaratıcılığımı ve pratikliğimi geliştirdi fakat bugünkü teknolojik olanaklarla mesleki arşiv oluşturmayı genç arkadaşlarıma özellikle de yabancı bir dil olarak Türkçe öğretimi yapan arkadaşlarıma hararetle tavsiye ediyorum.
Böyle bir arşivi iki ana kategoride oluşturmakta fayda var:
Kişisel Özlük Dosyası
Ödül,teşekkür ve takdirnameler
Tayinler
Resmi yazışmalar
Sicil bilgileri
‘‘ Tüm bunlar zaten özlük dosyamda var ‘‘ derseniz size sadece ‘‘ Emin misiniz? ‘‘ derim.
Kişisel Bilgi Bankası
Yaptığınız törenlerin içerik bilgileri
Yaptığınız etkinliklerin içerik bilgileri
Yazılı ve sözlü soruları
Ödev konuları ve ödev örnekleri
Yaptığınız sunumlar
Çektiğiniz fotoğraflar, videolar
Hazırladığınız materyallerden örnekler
Sunum, etkinlik ve törenlerde kullanılabilecek fotoğraflar, resimler, grafikler, posterler, afişler
Öğrencilerin size yazdığı mektuplar, notlar, mesajlar
Belgeseller
Filmler
Sözlü ve sözsüz müzikler
E-yayınlar veya taradığınız yayınlar
Zamanla azımsanmayacak arşiviniz olur. Elektrik ve bir bilgisayarın olduğu her ortamda bu veri bankasını kullanabilirsiniz. Yurt dışında; internet bağlantısı sorunları, öğrencilerin okul veya ev ortamında yeterli teknolojik alt yapıya sahip olmamaları, gazete ve dergi gibi süreli yayınlara ulaşmanın mümkün olmaması, mevcut kütüphanelerin yetersizliği gözönüne alındığında bu veri bankası hayat kurtarıcı olabilir.
Kişisel veri bankalarının yan ürünü makaleler ve kitaplardır. Size ilham ve fikir verir, başlangıç malzemesi sağlar.
Yapacağınız çalışmalarda zaman ve enerji tasarrufu sağlar.
Özgeçmiş oluşturmak gibi kariyere yönelik işlerde destek sağlar.
Ortaya çıkmış ürünler başka bir çalışmaya temel olur.
Zaman zaman bu veri bankasını gözden geçirmek mesleki gelişiminizi takip etme, nereden nereye geldiğinizi görme imkânı verir.
Aslında en akıllıca olanı bu arşivi zümre işbirliği ile yapmak, zümre bazında arşiv oluşturmaktır. Kısa zamanda zengin bir arşiv oluşabilir böylece.
Hatta hayal bu ya; çalışkan birkaç arkadaşın kuracağı, bilginin açık olarak dolaştığı bir blog ile Türkçe Öğretimi Materyalleri Paylaşım Ağı oluşabilir.
Yazan:Hatice Gülcan Topkaya