21.09.2013 tarihinde Yunus Emre Türk Kültür Merkezlerinde Türkçe Yeterlik Sınavı (TYS) yapılacaktır.
Türkçe Yeterlik Sınavı'nda okuma, dinleme, yazma ve konuşma becerileri ölçülmektedir.
21.09.2013 tarihinde Yunus Emre Türk Kültür Merkezlerinde Türkçe Yeterlik Sınavı (TYS) yapılacaktır.
Türkçe Yeterlik Sınavı'nda okuma, dinleme, yazma ve konuşma becerileri ölçülmektedir.
25-26 Mayıs 2013 tarihlerinde, eş zamanlı olarak, Yunus Emre Enstitüsüne bağlı yurtdışındaki Türk Kültür Merkezlerinde uluslararası ölçekte Türkçe Yeterlik Sınavı (TYS) yapıldı.
“5653 sayılı Yunus Emre Vakfının Kuruluş Kanunu” ile Türkiye dışında gerçekleştirilecek Türk diline dair eğitim, sınav ve belgelendirme faaliyetlerini yürütmek üzere yetkilendirilmiş olan Yunus Emre Enstitüsü, ilk "Türkçe Yeterlik Sınavı"nı geçtiğimiz hafta sonu sorunsuz şekilde gerçekleştirdi.
İki oturumda gerçekleştirilen sınavın birinci bölümünde adayların okuma, dinleme ve yazma; ikinci bölümünde ise konuşma becerileri ölçüldü. Adaylar sınavın birinci bölümünde 165 dakika; ikinci bölümünde ise 15 dakika ter döktü.
Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Hayati Develi, Balkanlar'da ve Ortadoğu'da açtıkları merkezlerle Türk dilini ve Türk kültürünü öğrettiklerini belirterek, kurslara devam edenlerin Türkçe öğrenmek için birçok sebepleri olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Develi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2007 yılında bir vakıf olarak kurulan Yunus Emre Enstitüsü'nün 2009 yılında faaliyetlerine başladığını ve geçen 4 yıl gibi kısa sürede dünyada 35 civarında Türk Kültür Merkezi açtıklarını ifade ederek, bu kültür merkezlerinde en modern yöntemlerle hem Türkçe öğrettiklerini hem de Türkiye'yi ve Türk kültürünü tanıtıcı faaliyetlerde bulunduklarını anlattı.
Dünyadaki ilk Yunus Emre Türk Kültür Merkezi'nin 2009 yılında Saraybosna'da açıldığını anımsatan Prof. Dr. Develi, Balkanlar'a özel önem verdiklerini ve en geniş Türk Kültür Merkezi ağlarının Balkanlar'da olduğunu vurguladı.
Balkanlar'da üçü Bosna olmak üzere dokuz kültür merkezleri olduğunu anlatan Prof. Dr. Develi, ayrıca Türk Dili ve Edebiyatı eğitimi veren üniversitelerle de işbirliği yaptıklarını söyledi.
6 bin Boşnak öğrenci okullarda Türkçe öğreniyor
Prof. Dr. Develi, Balkanlar'da kültür merkezlerine kursiyer olarak gelenlerin sayısının 5 bin civarında olduğunu belirterek, bölgedeki çeşitli üniversitelerin Türk dili ve edebiyatı bölümlerinde Türkçe öğrenenlerle bu sayının çok daha artacağını kaydetti.
Bosna Hersek'te Türkçenin ikinci yabancı dil (seçmeli mecburi ders) olarak müfredata girmesi yönünde çalışma yürüttüklerini belirten Prof. Dr. Develi, şu anda ülkenin bazı kantonlarında 6-12. sınıflarda 6 bin civarında Boşnak gencin Türkçeyi ikinci yabancı dil olarak seçtiğini ve Türkçe öğrendiğini bildirdi.
Prof. Dr. Develi, bölgede Türkçeye talebin her geçen gün arttığını ve bu talepleri karşılamaya çalıştıklarını söyledi.
-Türkçeyi bir Türk'le evlenmek için bile öğreniyorlar
Prof. Dr. Develi, insanların bir dili, ihtiyaç duydukları ve merak ettikleri için öğrendiklerini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Yani bundan 20 sene önce Türkçe bizim hem tarihsel coğrafyamızda hem onun dışındaki kültürel münasebetlerimizin olduğu coğrafyalarda çok da talep edilen bir şey değildi. Ancak son 20 yıldır Türkiye'nin artan iktisadi başarılarına, ticari başarılarına, politik etkisine, üniversitelerin gelişen eğitim sistemine bağlı olarak, Türkçeyi öğrenmek, Türkiye ile ticari ilişkilerde bulunmak, Türk şirketinde çalışmak, Türk üniversitelerinde okumak, hatta ve hatta bir Türk ile evlenmek, Türkiye'de yaşamak, Türkiye'de turizm faaliyetlerinde bulunmak gibi birçok sebeple insanlar Türkçe öğrenebiliyor. Bu ihtiyacın karşılanması gerekiyor, elbette bunu karşılayan sadece biz değiliz. Bizim dışımızda sivil toplum kuruluşları, çeşitli okullar ve şirketler bu işte önemli rol oynuyor. Biz de daha kurumsal, daha planlı bir şekilde rol oynamak üzere kurulduk ve faaliyetlerimizi sürdürüyoruz."
Türk dizilerinin Türkçe öğrenmeye etkisi
Prof. Dr. Develi, "Türk dizilerinin Türkçeye ilgiyi artırıp artırmadığına" yönelik soru üzerine, Türk dizilerinin Balkanlar'da ve diğer coğrafyalarda çok tutulduğunu ifade etti.
Balkanlar'a ve Arap dünyasına giden herkesin bunu açıkça gözlemleyebildiğini anlatan Prof. Dr. Develi, sözlerine şöyle devam etti:
"Saraybosna'dan Yemen'e kadar, Fas'tan Astana'ya kadar, Almanya'dan, Danimarka'dan, Mısır'a kadar her yerde Türk dizileri seyrediliyor, konuşuluyor, ilgiyle izleniyor ve etki yaratıyor. Bu bir dilsel etki olabiliyor, mesela Türk dilli toplumlarda, o dizilerde kullanılan Türkçe bazı kalıp ifadeler, sözler hatta argo sayılabilecek, küfür sayılabilecek ifadeler dahi o yerel Türkçeye geçebiliyor.
Ama bu diziler bütünüyle Türk hayatı hakkında, Türkiye'nin hayatı hakkında, kültür yaşamı hakkında, turizmi hakkında bir ilgi uyandırdı. Bu ilginin hemen peşinde Türkçeyi öğrenmek, Türk kültürünü öğrenmek gibi bir ilgiye dönüyor, Türkiye'de okuma isteğine dönüyor. Bunlar birbirini destekleyen, besleyen gelişmeler. Biz de bunun, bizim üzerimize düşen kısmını, yani bir; Türkçe öğretme kısmını, iki; Türk kültürünü en iyi şekilde tanıtma kısmını yerine getirmeye gayret ediyoruz."
"Sırplar, çocuklarına Türk isimleri koymaya başladı"
Büyükşehir Belediyesi desteğiyle, Türkçe Öğretim Merkezi ve SAÜ Kırkpınar Turizm Meslek Yüksek Okulu İletişim Topluluğu’nun ortaklaşa düzenlediği “Şiirler Türkçe Olsun” şiir okuma yarışması AKM’de gerçekleşti. Öğrenciler 25 farklı şiiri Türkçe okurken, Ahmet Dumanlı’nın “Anne Nasıl Bir Şey” şiirini seslendiren Kırgız Ulukbek Kalandarov birinci oldu.
Sakarya Büyükşehir Belediyesi’nin desteğiyle düzenlenen “Şiirler Türkçe Olsun” şiir okuma yarışması AKM’de gerçekleşti. Sakarya Türkçe Öğretim Merkezi (TÖMER) ve Sakarya Üniversitesi Turizm Meslek Yüksek Okulu İletişim Topluluğu’nun ortaklaşa düzenlediği yarışmaya 25 yabancı öğrenci katıldı. Sakarya Üniversitesi’nde öğrenim gören ve aralarında Türkmen, Kolombiyalı, Kırgız, Bosna Hersekli, Moldovalı, Ruandalı, Fildişili, Nijerli, Somalili, Lübnanlı, Mozambikli, Makedon, Afgan ve Sırp öğrencilerin de yer aldığı yarışmacılar sahnede Türkçe şiirler seslendirdi.