Kutlay Yağmur, Guus Extra ve Marlies Swinkels
Giriş
İkinci bölümde 24 ülke ve bölgedeki ulusal/bölgesel politika ve
uygulamaların ne oranda Avrupa kriterleriyle uyum içinde olduğunu
gösteren ülkeler arası durumla ilgili görünüm sunulmaktadır.
Araştırmada yer alan ve bir meta alanı da kapsayan sekiz dil kullanım
alanına ilişkin eğitim, kamu hizmetleri, görsel-işitsel basın,
ve iş dünyasıyla ilgili ülkeler arası bulguların yer aldığı tablolar
sunulmaktadır. Okuyucuların Avrupa’daki dillerin durumuna
ve dağılımına ilişkin durumu daha iyi kavrayabilmeleri için
farklı alanlardaki ülkeler arası veriler sunulmaktadır.
Kısım 2.1’de araştırmaya katılan ülkelerin sağladığı veriler
doğrultusunda resmi belgelerde ve veri tabanlarındaki
dillerle ilgili olarak bilgiler sunulmaktadır. Kısım 2.2 okul öncesi
eğitimde yer alan ulusal, yabancı, yöresel/azınlık ve göçmen
dillerindeki eğitime odaklanmaktadır. Kısım 2.3 öğretmenler
ve organizasyon alt başlıkları altında yine dört temel dil türüne
odaklanarak ilköğretimde öğretilen dillere yönelik ülkeler arası
kıyaslamalar sunmaktadır. Aynı kıyaslamalı yaklaşım orta dereceli
okullar için Kısım 2.4’te sunulmaktadır. Kısım 2.5 okul öncesi,
ilköğretim ve orta dereceli okullara ilişkin üç tür veriyi ülkeler
arası kıyaslama yoluyla sunmaktadır. Kısım 2.6’nın odak noktası
ileri ve yükseköğretimde öğretilen dillerdir. Kısım 2.7 görselişitsel
medya ve basında yer alan dillere ilişkin araştırmamızın
sonuçlarını sunmaktadır. Kısım 2.8 kamu hizmetlerinde ve
kamusal alanlarda kullanılan dillere ilişkin durumu sunmaktadır.
Kısım 2.9 tüm ülke ve bölgelerde araştırmaya katılan
işletmelerdeki dil kullanımına ilişkin durumu kıyaslamalı olarak
vermektedir. Kısım 2.10 görsel-işitsel basın yayın organları,
kamu hizmetleri ve iş dünyasındaki dil kullanımına ilişkin durumu
ülkeler arası kıyaslama yolu ile sunmaktadır. Bu bölümde
sunulan bulgular ışığında bu araştırmadan ortaya çıkan önemli
bulgular ve sonuçlar Avrupa Birliği (AB) projelerinde adet
olduğu üzere, kitabın ilk bölümünde sunulmaktadır.
Almanya, özellikle eğitim ve sosyo-kültürel uygulamalar alanında
merkezi olmayan federatif bir devlet yapısına sahiptir. Almanya’nın
üç farklı eyaletindeki çok farklı dil politikaları ve uygulamalarından
dolayı Dil Zengini Avrupa (DZA) projesinin talep ettiği verilerin
Almanya’da tutarlı bir şekilde derlenmesi mümkün olmamıştır.
Dil Zengini Avrupa projesinin odak noktası olan dil politikaları ve
uygulamaları merkezi bir yapıdan çok uzakta eyaletler ve hatta
okullar düzeyinde kararlaştırılmaktadır. Almanya’nın bu özerk
yaklaşımı gözetilince Almanya’da ortak uygulama ve politikalardan
söz etmek mümkün olmamaktadır. Bu sebeplerden dolayı
Almanya’ya ilişkin bulgular Bölüm 2’de sunulan ülkeler arası
kıyaslamada yer almamaktadır.