Avrupa Komisyonu’nun periyodik Avrupa Barometreleri’nden
birisi olan Özel Barometre 243 (2006), çokdillilikle ilgili konularda
toplumdaki düşüncenin bir kesitini sunmaktadır. Komisyonun
çokdillilik politikasını destekleyen bazı ilkelere yönelik destek,
katılımcıların kendi ülkelerindeki ya da bölgelerindeki durumla
ilgili algıları ile ulusal düzeydeki çokdillilik politikalarına verdikleri
destek bağlamında incelenmiştir. Katılımcılara, Avrupa’da çokdilliliği
teşvik etmeyi hedefleyen politikaların arkasındaki bazı temel
ilkeleri yansıtan 5 ifade sunulmuştur. Tablo 2’de açık olarak
görüldüğü gibi bütün ifadeler değişik derecelerde Avrupalıların
çoğunluğunun desteğini almıştır.
Tablo 2: Avrupa’da çokdilliliğe yönelik tutumlar (Kaynak: Special
Eurobarometer Report 243: 53, European Commission 2006)
Anket sonuçları AB vatandaşlarının büyük çoğunluğunun ek
bir dilin yararlı olduğunu düşündüğünü göstermekle birlikte,
bunlardan yalnız %50’si ek iki dilin gerçekçi bir hedef olduğuna
inanmaktadır. Dillere eşit davranılması konusunda güçlü bir
inanç vardır, ancak ortak bir dili konuşabilmemiz konusunda
da aynı derece güçlü bir inanç bulunmaktadır. Görüşler AB
kurumlarının vatandaşlarla iletişimde bir dili seçmesi gerekip
gerekmediği üzerine farklılaşmaktadır.
Yakın zamanda Avrupa Komisyonu adına (EC-2012) yayımlanmış
olan Special Eurobarometer 386, Tablo 1’de yer alan 5 tanımın
her biri için yüzdeleri bağlamında (kesinlikle katılıyorum, kesinlikle
katılmıyorum, bilmiyorum), elde edilmiş olan hemen hemen aynı
sonuçlara yer vermiştir: (1) 84−13−3, (2) 81−25−4, (3) 69−27−4,
(4) 53−42−5, ve (5) 72−25−3. Zaman içinde en güçlü değişiklik
2 ve 5’inci ifadelerde daha fazla kabul şeklinde gerçekleşmektedir.
Özellikle 5’inci ifade için artan kabul AK’nın üçdilli formülüne
güçlü bir destek anlamına gelmektedir. Anılan temel davranışsal
verilerin dışında, Special Eurobarometer 386, bugün AB’de çokdillilik,
dillerin kullanımı ve dillere yönelik tutumlar üzerine bir dizi yeni
anket verilerini sunmaktadır.
LRE projesi, anket yapılan ülkelerin/bölgelerin eğitim sistemlerinde
Barselona prensiplerinin takip edilmesine yönelik ilgi çekici
bilgiler sunar. Aynı şekilde proje, bütün dillere — ulusal, yabancı,
göçmen, bölgesel ya da azınlık — gerek okulda, gerekse okul
dışında önem verilmesi durumuyla ilgili bulgular sunar.