Ülkemizde Türkçe öğretimini irdelemek amacıyla yapılan araştırmalar, anadili eğitiminin yeterli düzeyde verilmediği ve anadili etkinliklerinin bilimsel ölçütler çerçevesinde planlanıp örgütlenerek sunulmadığını göstermektedir. Pek çok dilbilmci genel eğitim sisteminin çocuklarda anadilini kullanma becerisini geliştirmeyi engellediğini, çocukların evrene ilişkin bilgilerini, ilgilerini göz önünde bulundurmadığını ileri sürmektedir. İlköğretim ve ortaöğretim düzeyinde süren bu durum, yükseköğretimde öğrencilerin özellikle okuduklarını anlamalarına, sözlü ve yazılı anlatım becerilerinde yetersiz kalmalarına neden olmaktadır.
• Türkçe Öğretim programları hazırlanırken içerik düzenlemesi sürekli tartışılagelen bir konu olmaktadır. Öğrencilere, hangi amaçlar doğrultusuda hangi bilgi ve becerilerin kazandırılması gerektiği açık seçik belirtilmemiştir. Program içerikleri, dilbilgisel kuralları ve tanımları ezberletmeyi amaçlamaktadır. Oysa, öğrencilere dilbilgisi yanısıra öğrencilerin Türkçe bilgisini genişletmesi öğrenciye kuraldışı birim ve biçimleri farketmesi için farklı yöntemlerle sunuş gerekmektedir.
• Eğitim sistemimizde halen kullanılmakta olan pek çok ders kitabının Türkçe programının temel amaç ve ilkelerine ters düştüğü, ders kitaplarının eksik ve yanlış bilgilerle dolu olduğu, metin seçiminde çocuğa göreliğin göz önünde bulundurulmadığı gibi anlaşılırlıktan yoksun oldukları görülmektedir. Ders kitaplarının içerikleri konu merkezli, dilbilgisi kurallarının da yapısalcı bir yaklaşımla düzenlendiği görülmektedir.
• Sınıflardaki öğrenci sayılarının fazla olması, anadilinin beceri alanlarında uygulamalı çalışmalara yeterince yer verilememesine neden olmaktadır. Doğal olarak bu durum, öğrencilerin düşünebilme, yaratıcı olabilme ve etkili iletişimci olabilmelerine ket vurmaktadır.
• Türkçe öğretiminde öğretmen merkezli bir yaklaşımın esas alındığı, eğitim ortamlarından, teknolojiden gereği gibi yararlanılmadığı görülmektedir.
• Ölçme ve değerlendirmenin yalnızca bilgi yoklanmasıyla sınırlandığı dikkat çekmektedir. Şüphesiz bu sorunlar çoğaltılabilir. Yukarıda belirtilen sorunlar irdelendiğinde, anadili öğretiminin öğretmen yetiştirme, program geliştirme boyutunda eksikler olduğu; ders kitaplarının hazırlanmasında dilbilimcilerin görüş ve araştırmalarından yararlanılmadığı dikkat çekmektedir. Anadili öğretimi, çok yönlü birbiriyle kaynaşık etkinlikleri içeren bir özelliğe sahiptir. Öğrenciler gereksiz bilgi ile donatılacaklarına, Türkçe'nin bilimsel olarak kullanımını ve betimlenmesini öğrenmelidirler. Bu durum "ne", "nasıl" öğretilecek konusunu gündeme getirmektedir. Sorunun bu boyutu, halen uygulamada görev yapan öğretmenlerin çağdaş yöntemlerle hizmetiçi eğitimden geçirilmelerini; yeni yetişmekte olan öğretmen adayları için ise, araştırıcı ve yeni öğretme-öğrenme modellerini kullanmaya açık öğretmenler yetiştirmeyi gündeme getirmektedir. Öğretmen yetiştirme programları ile doğrudan ilişkili olan konu da üniversitelere önemli görev düşmektedir.
Kaynak: Türkçe Öğretimi
ANADOLU ÜNİVERSİTESİ
AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ YAYINLARI NO: 587
Yazarlar:
Prof.Dr. Özcan DEMİREL
Prof.Dr. Sabri KOÇ
Doç.Dr. Seyhun TOPBAŞ
Doç.Dr. Ferhan ODABAŞI
Yrd.Doç.Dr. Ayşen Gürcan NAMLU
Yrd.Doç.Dr. Banu YANGIN
Öğr.Grv. Güneş MÜFTÜOĞLU
Editör: Doç.Dr. Seyhun TOPBAŞ
RSS beslemesi, bu iletideki yorumlar için