Değerli Oturum Başkanımız, Baylar ve Bayanlar,
Öncelikle beni bu muhteşem sempozyuma davet eden sayın düzenleyicilere teşekkür etmek istiyorum. Ben Türkiye Cumhuriyeti’nin kuzeydoğu komşusu olan Gürcistan’dan gelmekteyim.
Bilindiği üzere Türkiye ve Gürcistan arasında politik, ekonomik ve kültürel ilişkiler yüzyıllardır devam etmektedir. Dolayısıyla ülkemizde Türk dili öğretimine karşı duyulan büyük ilgi normal karşılanmaktadır. 18. yüzyılda bile Gürcistan’da “Gürcüce-Türkçe Ders Kitabı”nın olduğu bilinmektedir.
Gürcistan’da Türk dili 1918 yılından beri öğretilmektedir. Bu konuya büyük bir önem veren Tiflis Devlet Üniversitesi’nin kurucuları, üniversitenin ilk mezunlarından olan, sonradan ise Gürcü Türkoloji ekolünün kurucusu ve baş temsilcilerinden biri olan akademisyen Sergi Cikia’yı 1928 yılında İstanbul Üniversitesine gönderdiler. Sergi Cikia Türk dili ve edebiyatı alanında ünlü Türk bilim adamı Mehmet Fuat Köprülü’nün sınıfında eğitim görmüştür. Gürcistan’da Türkçe eğitimi yaygın olarak 1945 yılında Tiflis Devlet Üniversitesi içerisinde Doğu Bilimleri Fakültesi’nin açılmasından sonra başladı. Birçok kuşak Türkolog yetiştiren fakültemiz, Gürcistan Bilimleri Akademisi’nin bünyesinde, Doğu Bilimleri Enstitüsünü de kurmuştur. Sözü edilen Enstitü ise 1990 yılında kendi bünyesinde Tiflis Asya ve Afrika Enstitüsü oluşturup kısa süre sonra Doğu Dilleri Eğitim Merkezi’ne dönüştü. Burada başarıyla faaliyetini sürdüren Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde Türk Dili ikinci yabancı dil değil, esas yabancı dil olarak öğretilmektedir. Gürcistan’daki Türkiye Büyükelçiliği de Türk dili eğitimi konusunda büyük bir katkıda bulunmaktadır. Onlara saygıyla minnet ve şükranlarımızı sunmayı borç biliriz. Ama yine de öğretmen ve öğrencilerimizin staj yapmak için Türkiye’ye gönderilmesinin çok önemli ve gerekli olduğuna inanıyoruz. Bu konuda sizlerin ve Büyükelçilik Eğitim Müşavirliği’nin destek ve yardımına ihtiyaç duymaktayız.
Eğitim programlarımızda Türkiye, Gürcistan, Rusya ve Almanya’da yayımlanmış ders kitapları kullanılmaktadır. Bunun dışında akademisyen Sergi Cikia tarafından hazırlanmış “Ders Kitabı” ve Devlet Üniversitesi’nin araştırmacıları tarafından düzenlenen “Okuma Kitabı” da vardır. Ama eskiden hazırlanmış bu tür ders kitaplarımızda klasik edebiyat yazarlarına yer verilmiştir. Şimdi ise çağdaş yazarların eserlerinden yararlanarak hazırlanacak yeni bir ders kitabı üzerinde çalışmalar sürdürülmektedir. Her türlü dersin kendi eğitim ve bilim değeri olduğuna inanarak Gürcü öğretmenler Türkçe öğretirken Gürcü dilinin özelliklerini de göz önüne alarak ders vermektedirler.
Gürcü dilinin Acara ve Guria lehçelerinde, Türk dilinden ya da Türkiye yoluyla girmiş olan çok sayıda alıntı kelime bulunmaktadır. Bunun nedeni Gürcistan’ın Acara ve Guria bölgelerinin Türkiye ile en yakın coğrafya konumuna sahip olmasıdır. Türk ve Gürcü dilleri tamamen farklı dil ailelerine girmelerine rağmen dil bilim bakımından çok sayıda kelimelerde ilginç benzerlikler göstermektedirler.
Örnekler
1. Sesbilgisinde:
a) Türk dilinde telaffuz edilmeyen çeşitli pozisyonlarda bazen yarım sesli harf olarak ünlü, sızmalı, katı, damak sesdeşi olan tarihsel “ğ” Gürcü dilinde esas bir sestir. Bu harf Türkçe’den geçmiş veya Türkiye üzerinden geçme yoluyla Gürcü diline yerleşmiş, alıntı kelimelerde tamamen kalmıştır. Örneğin: Türkçe kâğıt (kyayıt), Gürcüce kağaldi; Türkçe Kurgan, Gürcüce Korğan-i v.s.
b) Türkçe güvercin, Gürcüce lehçelerinde gogarçin-i şekliyle girip kalmıştı.
c) Bütün Türk dilleri için tarihsel ses kompleksi olan (nğ, ng) sağır nun veya sağır kâf Türkçe’de kelimelerin orta ve son pozisyonlarında tamamen değişmiştir.
Lehçelerde değişme süreci henüz bitmemiş ve “hala devam etmektedir.” Ama tamamen farklı bir dil sisteminde yer alan Gürcü dilinde ve lehçelerinde Türkçe’den girmiş alıntı kelimelerde de aynı sürecin olduğunu ve Osmanlıca’da kabul edilmiş durumun korunmasını görmekteyiz. Örneğin: Ed. Türk: çene, eski Türk: çenge, Gürcüce: çenge; Ed.Türk: ben, eski Türk: beng, Gürcüce: beng-i; Ed. Türk.: yanlış, eski Türk: yanglış, Gürcüce: yanğliş-i (i gürcü dilinde yalın halin ekidir). Örnekler, özel isimlerden; Ed. Türk: deniz, eski Türk: dengiz, Gürcü:öz.is Tengiz-i; Ed Türk: Songur, eski Türk: Songur, Gürcüce: soyadı sonğul-a-şvil-i (Gürc. şvili=oğul-demektir).
2. Fiile gelince:
Bilindiği gibi Türk fiili soneklerle yapılmaktadır. Avrupa ve Türk dillerinde kaynak olan infinitif ise Gürcüce’de yoktur. Onun yerine fiilden oluşan isim-masdar geçmiştir. Masdar ise bazen önek-soneklerden yapılır. Gürcü fiilin her türlü şekli 18 sıra içerisinde dizilmiştir. Türk fiilin her şekli ise bu 18 sıra içine alınmıştır (zaman, çatı v.s.).
Bundan ötürü Türk fiili güçlük çekmeden öğretilir. Lehçelerimizde ise Türkçe’den girmiş alıntı sözlerden Gürcüce’ye özgü olan önek ve soneklerle fiillerin türemesi gibi ilginç olaylar görülmektedir. Örneğin Türk: ar. hazır, f. hazırlamak, Gürc: f. ga-hazir-eb-a (ga-eb-a) Gürcü fiili yaratılan önek ve sonekleridir; ed. Türk dilim f. Dilimlemek, Gürc. da-dilim-eb-a; Türk f. Zengin, zenginlemek, Gürc.ga-zengil-eb-a v.s.
Çatıların türetiminde de durum aynıdır. Bu durumda eğitim verildiğinde tasviri metot uygulamasına ihtiyaç duyulmaktadır.
3. Dikkatinizi bir ilginç noktaya çekmek isterim:
Bir dilden öbür dile tam kopyalaşma dillerin birbirlerini etkilediğinin bir göstergesidir.
Gürcü lehçelerine Türkçe’den geçmiş bir çok örnek gözükmektedir. Örneğin:
a) Ed. Gürcü: “Ori tvalit brma”, Acara lehçesinde; “ori tvalidan brma”; Bu deyimin her kelimesi Gürcüce’dir ama Türkçe’ye göre çıkma haliyle yapılmıştır.
b) Türk: kurttan korkuyorum, Gürc: mglidan meşinia. Türk: Kızdan utanıyorum, Gürc: gogodan mrixvenia v.s.
c) Türk: dile gelmek, Gürc: Acara Lehçesinde enaze mosvla, enaze movda- kelime kelimesine tercüme edilmiştir. Bunun gibi örnekler oldukça çoktur.
Türk dili öğretiminde bu tür sorunlara ağırlık verilerek öğrencilerimizin yıl ödevleri, mezuniyet ve diploma tezleri olarak sıkça Gürcü diline ya da lehçelerine Türkçe’den girmiş alıntılar, onların ses bilgisi, morfolojik açıdan analizi gibi konular üzerinde durulmaktadır.
Bunun dışında ilkokul, okul ve liselerde bile seçmeli olarak Türkçe dersi verilmektedir.
Avrupa'da Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretimi Sempozyumu - 25-26 Ekim 2001
Gürcistan’da Türkçe’nin İkinci Dil Olarak Okutulması
İle İlgili Sorunlar
Nunu GURGENIDZE
Öncelikle beni bu muhteşem sempozyuma davet eden sayın düzenleyicilere teşekkür etmek istiyorum. Ben Türkiye Cumhuriyeti’nin kuzeydoğu komşusu olan Gürcistan’dan gelmekteyim.
Bilindiği üzere Türkiye ve Gürcistan arasında politik, ekonomik ve kültürel ilişkiler yüzyıllardır devam etmektedir. Dolayısıyla ülkemizde Türk dili öğretimine karşı duyulan büyük ilgi normal karşılanmaktadır. 18. yüzyılda bile Gürcistan’da “Gürcüce-Türkçe Ders Kitabı”nın olduğu bilinmektedir.
Gürcistan’da Türk dili 1918 yılından beri öğretilmektedir. Bu konuya büyük bir önem veren Tiflis Devlet Üniversitesi’nin kurucuları, üniversitenin ilk mezunlarından olan, sonradan ise Gürcü Türkoloji ekolünün kurucusu ve baş temsilcilerinden biri olan akademisyen Sergi Cikia’yı 1928 yılında İstanbul Üniversitesine gönderdiler. Sergi Cikia Türk dili ve edebiyatı alanında ünlü Türk bilim adamı Mehmet Fuat Köprülü’nün sınıfında eğitim görmüştür. Gürcistan’da Türkçe eğitimi yaygın olarak 1945 yılında Tiflis Devlet Üniversitesi içerisinde Doğu Bilimleri Fakültesi’nin açılmasından sonra başladı. Birçok kuşak Türkolog yetiştiren fakültemiz, Gürcistan Bilimleri Akademisi’nin bünyesinde, Doğu Bilimleri Enstitüsünü de kurmuştur. Sözü edilen Enstitü ise 1990 yılında kendi bünyesinde Tiflis Asya ve Afrika Enstitüsü oluşturup kısa süre sonra Doğu Dilleri Eğitim Merkezi’ne dönüştü. Burada başarıyla faaliyetini sürdüren Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde Türk Dili ikinci yabancı dil değil, esas yabancı dil olarak öğretilmektedir. Gürcistan’daki Türkiye Büyükelçiliği de Türk dili eğitimi konusunda büyük bir katkıda bulunmaktadır. Onlara saygıyla minnet ve şükranlarımızı sunmayı borç biliriz. Ama yine de öğretmen ve öğrencilerimizin staj yapmak için Türkiye’ye gönderilmesinin çok önemli ve gerekli olduğuna inanıyoruz. Bu konuda sizlerin ve Büyükelçilik Eğitim Müşavirliği’nin destek ve yardımına ihtiyaç duymaktayız.
Eğitim programlarımızda Türkiye, Gürcistan, Rusya ve Almanya’da yayımlanmış ders kitapları kullanılmaktadır. Bunun dışında akademisyen Sergi Cikia tarafından hazırlanmış “Ders Kitabı” ve Devlet Üniversitesi’nin araştırmacıları tarafından düzenlenen “Okuma Kitabı” da vardır. Ama eskiden hazırlanmış bu tür ders kitaplarımızda klasik edebiyat yazarlarına yer verilmiştir. Şimdi ise çağdaş yazarların eserlerinden yararlanarak hazırlanacak yeni bir ders kitabı üzerinde çalışmalar sürdürülmektedir. Her türlü dersin kendi eğitim ve bilim değeri olduğuna inanarak Gürcü öğretmenler Türkçe öğretirken Gürcü dilinin özelliklerini de göz önüne alarak ders vermektedirler.
Gürcü dilinin Acara ve Guria lehçelerinde, Türk dilinden ya da Türkiye yoluyla girmiş olan çok sayıda alıntı kelime bulunmaktadır. Bunun nedeni Gürcistan’ın Acara ve Guria bölgelerinin Türkiye ile en yakın coğrafya konumuna sahip olmasıdır. Türk ve Gürcü dilleri tamamen farklı dil ailelerine girmelerine rağmen dil bilim bakımından çok sayıda kelimelerde ilginç benzerlikler göstermektedirler.
Örnekler
1. Sesbilgisinde:
a) Türk dilinde telaffuz edilmeyen çeşitli pozisyonlarda bazen yarım sesli harf olarak ünlü, sızmalı, katı, damak sesdeşi olan tarihsel “ğ” Gürcü dilinde esas bir sestir. Bu harf Türkçe’den geçmiş veya Türkiye üzerinden geçme yoluyla Gürcü diline yerleşmiş, alıntı kelimelerde tamamen kalmıştır. Örneğin: Türkçe kâğıt (kyayıt), Gürcüce kağaldi; Türkçe Kurgan, Gürcüce Korğan-i v.s.
b) Türkçe güvercin, Gürcüce lehçelerinde gogarçin-i şekliyle girip kalmıştı.
c) Bütün Türk dilleri için tarihsel ses kompleksi olan (nğ, ng) sağır nun veya sağır kâf Türkçe’de kelimelerin orta ve son pozisyonlarında tamamen değişmiştir.
Lehçelerde değişme süreci henüz bitmemiş ve “hala devam etmektedir.” Ama tamamen farklı bir dil sisteminde yer alan Gürcü dilinde ve lehçelerinde Türkçe’den girmiş alıntı kelimelerde de aynı sürecin olduğunu ve Osmanlıca’da kabul edilmiş durumun korunmasını görmekteyiz. Örneğin: Ed. Türk: çene, eski Türk: çenge, Gürcüce: çenge; Ed.Türk: ben, eski Türk: beng, Gürcüce: beng-i; Ed. Türk.: yanlış, eski Türk: yanglış, Gürcüce: yanğliş-i (i gürcü dilinde yalın halin ekidir). Örnekler, özel isimlerden; Ed. Türk: deniz, eski Türk: dengiz, Gürcü:öz.is Tengiz-i; Ed Türk: Songur, eski Türk: Songur, Gürcüce: soyadı sonğul-a-şvil-i (Gürc. şvili=oğul-demektir).
2. Fiile gelince:
Bilindiği gibi Türk fiili soneklerle yapılmaktadır. Avrupa ve Türk dillerinde kaynak olan infinitif ise Gürcüce’de yoktur. Onun yerine fiilden oluşan isim-masdar geçmiştir. Masdar ise bazen önek-soneklerden yapılır. Gürcü fiilin her türlü şekli 18 sıra içerisinde dizilmiştir. Türk fiilin her şekli ise bu 18 sıra içine alınmıştır (zaman, çatı v.s.).
Bundan ötürü Türk fiili güçlük çekmeden öğretilir. Lehçelerimizde ise Türkçe’den girmiş alıntı sözlerden Gürcüce’ye özgü olan önek ve soneklerle fiillerin türemesi gibi ilginç olaylar görülmektedir. Örneğin Türk: ar. hazır, f. hazırlamak, Gürc: f. ga-hazir-eb-a (ga-eb-a) Gürcü fiili yaratılan önek ve sonekleridir; ed. Türk dilim f. Dilimlemek, Gürc. da-dilim-eb-a; Türk f. Zengin, zenginlemek, Gürc.ga-zengil-eb-a v.s.
Çatıların türetiminde de durum aynıdır. Bu durumda eğitim verildiğinde tasviri metot uygulamasına ihtiyaç duyulmaktadır.
3. Dikkatinizi bir ilginç noktaya çekmek isterim:
Bir dilden öbür dile tam kopyalaşma dillerin birbirlerini etkilediğinin bir göstergesidir.
Gürcü lehçelerine Türkçe’den geçmiş bir çok örnek gözükmektedir. Örneğin:
a) Ed. Gürcü: “Ori tvalit brma”, Acara lehçesinde; “ori tvalidan brma”; Bu deyimin her kelimesi Gürcüce’dir ama Türkçe’ye göre çıkma haliyle yapılmıştır.
b) Türk: kurttan korkuyorum, Gürc: mglidan meşinia. Türk: Kızdan utanıyorum, Gürc: gogodan mrixvenia v.s.
c) Türk: dile gelmek, Gürc: Acara Lehçesinde enaze mosvla, enaze movda- kelime kelimesine tercüme edilmiştir. Bunun gibi örnekler oldukça çoktur.
Türk dili öğretiminde bu tür sorunlara ağırlık verilerek öğrencilerimizin yıl ödevleri, mezuniyet ve diploma tezleri olarak sıkça Gürcü diline ya da lehçelerine Türkçe’den girmiş alıntılar, onların ses bilgisi, morfolojik açıdan analizi gibi konular üzerinde durulmaktadır.
Bunun dışında ilkokul, okul ve liselerde bile seçmeli olarak Türkçe dersi verilmektedir.
Avrupa'da Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretimi Sempozyumu - 25-26 Ekim 2001
Gürcistan’da Türkçe’nin İkinci Dil Olarak Okutulması
İle İlgili Sorunlar
Nunu GURGENIDZE
Bir Gürcistanlı tanıdığım var. Türkçe Öğrenmek istiyor. Bununla ilgili kitap tavsiye edermisiniz
RSS beslemesi, bu iletideki yorumlar için