(Geniş zaman, -ip ulacı, -diktan sonra, ad durum ekleri, belirli geçmiş zaman)
BANA HİÇ ACIMADIN MI?
Köylünün biri Nasrettin Hoca'ya birkaç bıldırcın hediye eder. Hoca, bunları bir tencereye koyduktan sonra yağını ve tuzunu katıp güzelce pişirir. Akşam yemeğe arkadaşlarını da çağırır. Arkadaşları Nasrettin Hoca'ya bir oyun oynamak isterler.
Hoca, bir ara dışarıya çıkar. Sofradakiler hemen tencereyi alıp yerine içinde canlı bıldırcınlar olan tencereyi sofraya koyarlar.
Bir süre sonra Hoca, odaya gelir hep birlikte sofraya otururlar. Hoca, sofraya oturup tencerenin kapağını açar. O anda tencerenin içindeki bıldırcınlar havaya uçar. Hoca, bu duruma çok şaşınr.
"Hey Allah'ım, bıldırcınlara acıdın da onlara yeniden hayat verdin. Ya benim yağım, tuzum ne oldu? Bana hiç acımadın mı?" der.