Önemli Bulgular ve Değerlendirme

Farklı ulusal ve bölgesel bağlamlarda çokdillilik/çoğuldillilik için
politikaların ve uygulamaların karşılaştırılmasıyla ilgili güçlüklere
rağmen, Dil Zengini Avrupa (Language Rich Europe) çalışmasında
sunulan kıyaslamalı veriler, ülkeler-arası durumun tespiti açısından
zengin bir kaynak sunmaktadır. Çokdilliliği/çoğuldilliliği tanıma
derecesini bir tarafa bırakırsak, anket uygulanan 24 ülkenin/
bölgenin tamamında çokdilli/çoğuldilli politikalar ve uygulamalar
vardır. Aynı şekilde bu ülkelerde/bölgelerde birçok Avrupa Birliği
(AB) ve Avrupa Konseyi (AK) kararları gözetilmektedir. Gerek
burada sunulan karşılaştırmalı ülkeler-arası bulgular, gerekse
bu çalışmanın araştırmacıları tarafından sağlanan Bölüm 3’teki
ülkeler/bölgeler profillerindeki bağlamsal ayrıntılar temelinde,
umuyoruz ki bu alanda çalışan politika oluşturucular, uygulayıcılar
ve uzmanlar iyi uygulamayı ayırt edebilecek, bunun sonucunda
da gelişim ve bilgi alışverişi için bir temel oluşturabilecektir.
Aşağıda, anket uygulanan her bir alan için önemli bulguların
özeti yer almaktadır.

 

Değerlendirme
Yukarıda sunulan kıyaslamalı bulgular, Avrupa bağlamında
çokdillilik/çoğuldillilik için politikalardaki ve uygulamalardaki
birçok ilginç eğilimi vurgulamaktadır. Bazı ülkeler/bölgeler, belirli
alanlarda oldukça gelişmiş politikalara ve uygulamalara sahipken,
diğerleri eğer kendilerini Avrupa tavsiyeleriyle daha uyumlu hale
getirmek istiyorlarsa bunları daha fazla geliştirmeleri ve daha
fazla dilce-zengin toplumlar yaratmaları gerekmektedir. Araştırma
yapılan dil alanlarının tümünde, çokdilliliği/çoğuldilliliği desteklemek
için en fazla çaba ilköğretim ve ortaöğretimde gösterilmektedir.
Ancak, erken dil öğreniminde, ileri ve yüksek öğrenim sektörlerinde,
medyada, kamu hizmet ve alanlarında ve iş hayatında LRE anket
bulguları, Avrupa ülkelerinin/bölgelerinin çokdilliliği/çoğuldilliliği
desteklemek için resmi olarak beyan ettikleri yükümlülüklerin
yerel ve kurumsal düzeyde eylem planlarına ve uygulamaya
dönüştürülmesine gereksinim olduğunu göstermektedir.
Araştırılan ulusal-olmayan dil çeşitliliğinin tümünde göçmen
dilleri Avrupa düzeyinde tüm olumlu çalışmalara rağmen
en az tanınan, korunan ve/veya desteklenen dillerdir. Ulusal
dilin dışındaki diğer dillere daha fazla ilgi, Avrupa’daki artan
hareketlilik ve göç bağlamında Avrupa şehirlerini ve işletmelerini
daha kapsayıcı yapacaktır.
Bu çalışmada sunduğumuz sonuçların dört değişik açıdan
Avrupa’daki dil politikaları ve uygulamaları konusundaki güncel
bilgimizin ötesine geçtiğine inanıyoruz: (i) yüksek sayıda katılımcı
Avrupa ülkeleri ve bölgeleri (ii) Avrupa’da diller topluluğunda
seçilen dil çeşitliliğinin geniş yelpazesi, (iii) eğitimin içinde ve
ötesinde seçilen dil alanları çeşitliliği, (iv) bu çalışmanın sonuçlarının
20 dilde basımı ve dağıtımı. LRE anketinin kapsamı ve büyüklüğü,
eğitim sektörlerinin içinde ve ötesinde bir dizi dil politikaları
ve uygulamaları üzerine formüle edilmiş toplam 260 soru, 24
ülke/bölge (yalnız Frizland için eksi kısmi-veri) ve 67 şehirden
sağlanarak analiz edilen 6240 değer ile büyük bir veri tabanı
olarak ifade edilebilir.
Bu yayının Bölüm 1’deki giriş kısmında bahsedileceği üzere, LRE
projesi ile geliştirilen taslak göstergelerin amacı, AB ve CoE’nin
çokdillilik ve çoğuldillilik üzerine belgelerine karşı ülkelerin ve
bölgelerin kendilerini değerlendirmelerini destekleyici bir araç
işlevi görmesidir. Bu süreç sayesinde, Avrupa içinde gerek kamu
gerekse politik makro-düzey farkındalığı yükseltmek, ulusal ve
bölgesel dil politikası oluşturucuları ve çeşitli sektörler, diller ve
ülkeler/bölgeler arasında önemli paydaşları harekete geçmeleri
için özendirmeyi amaçlamaktayız. Bulgularımıza etkin bir karşılık
olarak önerilebilecek başka göstergelere de açığız.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR