AVRASYA TÜRKÇELERİNİN
KARŞILAŞTIRMALI İNCELENMESİ (THE CONFRONTATIVE/CONTRASTIVE STUDY OF EURASIAN TURKIC LANGUAGES)
Özet
Makalede Türk yazı
dillerinin ve lehçelerinin XI. yüzyıldan beri süregelen, XIX. yüzyılda hız
kazanan karşılaştırmalı betimlemeli ve tarihi incelenmesi irdelenmiştir. Çağdaş
Avrasya Türkçeleri olarak adlandırdığımız söz konusu diller, hem yazı dili
lehçe, hem de sosyolengüistik konuşma dili eksenlerinde yapılmış araştırmalara
göre yeniden betimlenmiştir.
Anahtar Sözcükler: Karşılaştırmalı tarihi dilbilgisi, Türk dilbilimi, sesbilgisi, sesbilim,
biçimbilim, sözdizim, sözcükbilim, sözlükbilim.
Abstract
This article focuses
on diachronical descriptive studies of Turkic written languages and dialects,
both confrontative and contrastive. These studies, which have commenced in 11th
century and increased in number from the 19th century forth, are described and
reviewed here. These languages, for which we coin the term 'modern Eurasian
Turkic languages', are re-described according to written dialects and
sociolinguistic spoken languages.
Keywords: Confrontative and
contrastive diachronical grammar, Turkic linguistics, phonetics, phonology,
morphology, syntax, lexicology, lexicography.
* Ankara
Üniversitesi TÖMER Öğretim Üyesi.
Giriş: Avrasya
Türkçelerinin Karşılaştırmalı İncelenmesinin Tarihçesi
Türkolojinin
tarihinde Avrasya Türkçelerinin karşılaştırmalı (comparative) incelenmesi, sözün geniş anlamında her türlü karşılaştırmacılık (comparativism), dolayısıyla Türk karşılaştırmalı dilbilimi, Kaşkarlı Mahmut’un XI.
yüzyılda kaleme aldığı ve Araplara Türk dilini öğretmek için Türkçe kelimeleri
Arapçanın kurallarına göre sıralayıp anlamlarını anlattığı Dîvânu Luğati-t Türk
yapıtıyla başladı (Dîvânu Luğati-t Türk Tercümesi 1992). Bu türdeki çalışmalar
XIX. yüzyılın ortalarında Tatar Türkçesi adıyla veya kendi adlarıyla Çarlık
Rusya’sında konuşulan diğer Türkçeler üzerine yabancı dillerde, çoğunlukla Rus
dilinde yazılmış çeşitli çalışmalarla ve sözlüklerle hız kazandı (Kazımbey
1848; Böthlink 1851; Budagov 1869). Alman asıllı Rus Türkoloğu Wilhelm
Radloff’un 1858 yılında Rusya’ya gelmesiyle Avrasya Türkçeleri üzerine
karşılaştırmalı betimlemeli ve karşılaştırmalı tarihsel gelişmelerinin
belirlenmesi çalışmaları, hem konfrontatif (Avrasya Türkçelerinin birbiriyle
karşılaştırılarak incelenmesi), hem de kontrastif (Avrasya Türkçelerinin
yabancı dillerle karşılaştırmalı olarak incelenmesi) düzlemlerinde, gerçek bir
karşılaştırmalı Türkolojik çalışma doğrultusuna kavuştu (Radloff 1882).
Çalışmalarını Türkçe verileriyle sürdüren dilbilimci Türkolog P.M.
Melioranskiy’in yapıtlarıyla ise söz konusu Türkolojik bağlamda dilbilimsel bir
eksen oluştu (Melioranskiy 1897). 1920’li yıllardan 1990’lara değin ise, söz
konusu karşılaştırmalı çalışmaların yapılmasında genellikle üç temel doğrultu
belirlendi: 1) Avrasya Türkçelerinin Karşılaştırmalı-Betimlemeli Diyalektolojik
Araştırmaları ve Atlasının Düzenlenmesi; 2) Avrasya Türkçelerinin Etimolojik
Sözlüğünün Hazırlanması; 3) Avrasya Türkçelerinin Karşılaştırmalı-Tarihî
Dilbilgisinin Yazılması ve Türk Dilbilimi Temellerinin Belirlenmesi. Bu
doğrultularda hedef yapıtların hazırlanması için, Türkoloji merkezlerinde
Avrasya Türkçelerinin her birinin tarihi, çağdaş durumu, diyalektolojik
özellikleri vb. incelendi (Yazıki Narodov SSSR 1966). Benzeri çalışmalar, Batı
Avrupa ülkeleri Türkoloji merkezlerinde de yapıldı (Fundamenta 1959). Ön
çalışmalar, yaklaşık 40-50 ilde tamamlanmıştır. Hedef yapıtlardan birkaç
Türkçenin (tümüyle sadece Azerbaycan Türkçesinin) diyalektolojik atlası
hazırlandı ve bu temelde Avrasya Türkçeleri üzerine dil coğrafyasına dayalı
önemli genelleştirici yapıtlar ortaya çıktı (Gadjieva 1975; 1979). Avrasya
Türkçelerinin Etimolojik Sözlüğü hazırlandı ve hâlen yayımlanmaktadır. Avrasya
Türkçelerinin Karşılaştırmalı-Tarihî Dilbilgisi 5 ciltte yayımlandı. 4. ciltte
İlk ve Ana Türkçede 1000 sözcüğün canlandırılması yapıldı. 5. ciltte Çağdaş
Avrasya Türkçeleri dizgesi, karşılaştırmalı-tarihî dilbilim yönteminin yanı
sıra, dil düzeyleri ve birimlerinin dilbilimsel dil coğrafyası eksenindeki incelenmeleri
bağlamında hem sesbilgisel hem de biçimbilimsel özellikleriyle ele alındı
(Sravnitelno-istoriçeskaya grammatika..., 2002). Bunun yanı sıra Türkçenin dilbilimsel
temellerinin belirlenmesine bağlı olarak yapılan çalışma da sonuçlandı.
Dünya dilleri
bağlamında ve Altay dillerinin bir dalı olarak hem eşzamanlı hem de artzamanlı
düzlemlerde tipolojik, sosyolengüistik özellikleriyle ansiklopedik nitelikli
“Türk Dilleri” (hem eski Türk yazı dilleri ve lehçeleri hem de çağdaş Avrasya
Türkçeleri) yapıtı yayımlandı (Tyurkskie yazıki 1997). Buna karşın Avrasya
Türkçelerine yönelik yapılan tüm geleneksel ve yeni dil çalışmalarının, dolayısıyla
karşılaştırmalı Türk dilbilimi temellerinin dilbilimsel betimlenmesi üzerine
dilbilimdeki çağdaş gelişmeleri uygulayabilen ne bir inceleme, ne de bir bibliyografi
Türkoloji alanında henüz ortaya çıkmadı. Belirtilen doğrultuda yapılan çalışmalar,
birkaç Türklükbilimi Sözlüğünün (Kononov 1972, 1974; Eren 1998) ve Türk
dilbiliminin temellerini sadece geleneksel Türkolojik çalışmaları ekseninde söz
konusu eden karşılaştırmalı yapıtların (Sartbayev 1962, Baskakov 1966, Nurmahanova
1971, Türkologiyaya Girispe 1979; Zeynalov 1981) ötesine gidememektedir.
Avrasya Türkçeleri
üzerine modern dilbilim yöntemleriyle yapılan dilbilgisi çalışmalarına ise,
1970’li yıllarından beri rastlanmaktadır (Ahmatov 1983; Novoe v zarubejnoy
lingvistike… 1987; Çeremisina 1988; Berdaliev 1989; Nurmanov 1992; Tatar
Dilbilgisi 1993; Musayev 1994; Uzun 1995; Abdullayev 1999 vb.). Avrasya Türkçelerinin
gerek çağdaş eğitiminde ve öğretiminde, gerekse karşılaştırmalı olarak
incelenmesinde söz konusu çalışmaların yeterince uygulandığı söylenemez. Oysa
Türkolojide gereken gelişmelerin sağlanması, çeşitli Türkçeler üzerine hem ayrı
ayrı hem de kontrastif ve konfrontatif olarak yapılmış çalışmalardaki modern dilbilim
yöntemlerinin Avrasya Türkçelerinin karşılaştırmalı incelenmesine uygulanmasıyla
olanaklıdır, diye düşünüyoruz. Söz konusu makalede, Avrasya Türkçelerinin
sesbilgisi, sesbilimi ve dilbilgisi, sözcük varlığı ve deyimlerine vb. ilişkin
yapılmış çalışmalardaki temel dilbilimsel belirlemeler üzerine bilgi
verilmektedir.
1. Türkoloji ve
Avrasya Türkçeleri Tanıtlamaları: Türkoloji, yukarıda da belirtildiği üzere, bir bilim dalı olarak XI.
yüzyıldan beri, Avrasyada çeşitli görünümlerde konuşulan Türkçelerin yabancı
dillerdeki (Arap, Fars, Rus, Alman, Fransız vb.) öğrenimi, öğretimi ve
sınıflandırılmasına ilişkin yapılan çalışmalara bağlı olarak belirlenmiştir.
Orhun-Yenisey ve diğer eski ve yeni Türk yazıtlarının incelenmesiyle de giderek
belirginleşmiştir. Türkolojinin bir bilim dalı olarak belirlenmesinde, tarihsel Türk dilleri
dallarını ‘günümüz Avrasya Türkçeleri’ olarak adlandırdığımız çağdaş Türk yazı
dilleri ve lehçeleri üzerine yapılan çalışmalar her zaman ilk sırada yer
almaktadır. Günümüzde Doğu Avrupada, Ortadoğuda, Kafkas-larda, Orta Asyada,
Sibiryada, Merkezi Asyada ve Uzakdoğuda yazılan ve daha büyük bir ölçekte ise
hem anadili hem de yabancı dil olarak konuşulan ve kullanılan, Türk dili
coğrafyasının oluşunu sağlayan Türk dilleri; dolayısıyla çağdaş sosyolengüistik
boyutlarıyla Türk yazı dilleri ve lehçeleri, yeni siyasal-kültürel kimliklerine
kavuştuklarından, “Avrasya Türkçeleri” olarak tanımlanmaktadırlar.
1.1 Türkoloji
Kavrayışı ve Türk Dilbilimi Tanımı: Türklerin ve Türkçe konuşan toplumların dilini, tarihini, edebiyatını,
güzel sanatlarını vb. inceleyen sosyal bilimlerin tümünü Türkoloji veya başka
bir deyişle Türklükbilimi disiplini oluşturmaktadır. Türkolojinin inceleme
alanlarından Türk dilinin dilbiliminin, tarihinin, tarihbiliminin, genel
kültürünün ise sosyoloji ve felsefenin ışığında incelenmesinin gerektiği
kuşkusuzdur. Söz konusu alanların bağlı oldukları uygun bilim dallarına göre
tanımlanmaları ve adlandırılmaları da buna bağlı olarak yapılmalıdır. Bunun
yanı sıra Türkoloji disiplininin tümünü oluşturan bilim dalları, aynı bir
biçimsel ve anlamsal düzlemde yer aldığından ve çeşitli dallarıyla benzer bir
dili, tarihi, dolayısıyla kültürü incelendiğinden dolayı Türkoloji,
Türklükbilgisi ve Türklükbilimi nitelikli oluşunu, Türklük oldukça
sürdürecektir. Türkoloji olarak adlandırılan bilimsel disiplin, başından
itibaren Batıda ve Rusya’da, her şeyden önce misyonerlik amacıyla ve bunun yanı
sıra Rönesans sonrasında Avrasyanın incelenmesi ve benimsenmesi ekseninde, Türk
lehçelerine, eski ve yeni Türk yazı dillerine ilişkin hem eşzamanlı hem de
artzamanlı olarak karşılaştırmalı-tarihî (artsüremli) ve betimlemeli-yapısal
yöntemlerle yapılan dilbilgisi çalışmalarıyla, karşılaştırmalı Türk lehçeleri
sözlüklerinin ve Türk yazılı anıtlarının özgün metinlerinin hazırlanmasıyla ve
dilbilgisinin düzenlenmesiyle bilinmektedir (Kazımbek 1846; Grammatika
Altayskogo Yazıka 1869; Radloff 1888-1911; Melioranskiy 1897; Aşmarin 1903;
Thomsen 1916; Bang 1977; Grønbech 1936; Orkun 1936; Dimitriev 1962; Tekin 1968;
Gabain 1974; Kononov 1980 vb.). Türk dilinin tarihi, onun lehçe ve ağızları,
eski ve yeni Türk yazı dilleri üzerine çalışmaları içeren söz konusu dil
araştırmalarının ve incelemelerinin oluşturduğu doğrultu, bilimsel yayınlarda
veya genel yazınsal kullanımda hâlen “Türkoloji” veya daha doğru bir biçimde
“Türk dilciliği” olarak da adlandırılmaktadır. Bunun yanı sıra Türk
Cumhuriyetlerinde farklı Türk yazı dilleri üzerine yapılan çalışmalara göre
belirlenen “Azerbaycan dilciliği”, “Özbek dilciliği”, “Tatar dilciliği”, “Kazak
dilciliği” vb. gibi adlandırmalar da geçerlidir (elbette bunlar, söz konusu
bilim dalının çeşitli kolları olarak değerlendirilebilir). Dolayısıyla gerek geleneksel,
gerek yeni dilbilimsel yöntemlerle yapılan, Ural-Altay dilleri içerisinde Türk
dilleri (Türk dili, Çuvaş dili, Saha/Yakut dili) anlayışıyla sürdürülegelen tüm
çalışmaların genel Türkolojik nitelikli olduğu ve buna bağlı olarak da herhangi
bir Türkçenin veya Türk yazı dilinin, dilbilimin veya diğer Avrasya
Türkçelerinin bilinciyle karşılaştırmalı olarak incelendiği veya incelenmek
istendiği gözlemlenmektedir. Bu bağlamda genellikle Türkçeye ve çeşitli Türk
yazı dillerine ilişkin geleneksel karşılaştırmalı-tarihî, betimlemeli-yapısal
ve yeni üretimseldönüşümlü, yapısal-anlamsal-işlevsel dilbilim yöntemleriyle
yapılan veya Türkçe verilerin yer aldığı tüm çalışmaların oluşturduğu
disip-linin, gerek genel dilbilim nitelikli (Ahanov 1965; Aksan 1995), gerekse
dilbilimin çeşitli alanlarına (Novoe v zarubejnoy lingvistike…, 1987) ilişkin
olsun “Türk Dilbilimi” içerisinde ele alınmasının, tanımlanmasının ve
adlandırılmasının hem Türkçe hem de dilbilim açısından doğru olacağı kanısındayız.
Dolayısıyla Türkçe üzerine ve Türkçe verileriyle yapılan bütün dil
çalışmalarının çağdaş dilbilimin bir bileşeni olarak ve
Türk Dilbilimi adıyla tanıtlanması doğru olacaktır. Bu bağlamda Türk
dilbiliminin sorunsallarının ele alındığı ve sorunlarının tartışıldığı “Türk
Dilbilimi” veya “Avrasya Türkçeleri” adıyla adlandırılabilen bilimsel nitelikli
lengüistik bir derginin Türkiye Türkçesinde yayımlanmasına da çok ciddi
gereksi-niminin duyulduğu görülmektedir.
1.2 Türk Dilleri ve
Türk Lehçeleri Sınıflandırmaları: Türkçe, XIX. yüzyıldan beri Avrasyada gerçekleşen siyasal ve kültürel
gelişimlere ve değişimlere bağlı olarak çeşitli biçimlerde adlandırılmıştır:
Tatar dili, Türk dili (Türkiye Türkçesi olarak), Türk dilleri, Türk lehçeleri,
Türk yazı dilleri. 1990’lı yıllardan beri ise, Türkiye Türkçesinde ve belli bir
ölçüde Azerbaycan Türkçesinde aşağıdaki kullanım biçimleri giderek
belirginleşmektedir: Türkiye Türkçesi (Türkçe), Azerbaycan Türkçesi (Azerice),
Kazak Türkçesi (Kazakça), Türkmen Türkçesi (Türkmence), Kırgız Türkçesi
(Kırgızca), Özbek Türkçesi (Özbekçe), Tatar Türkçesi (Tatarca), Tuva Türkçesi
(Tuvaca) vb. Tarihî Türk dilleri dallanmaları sonucu yazı dillerinin ve
lehçelerinin; tarihî, coğrafi, sesbilgiseldilbilgisel vb. özellikleriyle bileşimli
ve karşılaştırmalı incelenmesi, Türkçenin çeşitli biçimlerdeki
adlandırılmalarının gerçekleşmesine ve kullanımına yol açmıştır. Bu bağlamda
çağdaş Avrasyanın çeşitli bölgelerinde Türkçenin, sadece anadili değil, bir
yabancı dil olarak da kullanımından ve öğretiminden hareketle, Türk dilleri
(Türkçe, Çuvaşça, Sahaca) ve Avrasya Türkçeleri düzlemlerinde tanıtlanmasının
ve buna bağlı olarak da aşağıdaki eğitim-öğretim modellerinin oluşturulmasının
doğru olacağı kanısındayız: 1) Ortak dünya dilleri ve bunun yanı sıra
Ural-Altay ve Türk dilleri bağlamında yabancı dil olarak Türkçe öğretim modeli;
2) Avrasya Türkçeleri ekse-ninde anadili olarak Türkçe öğrenim modeli (söz
konusu modeller, bileşimli olarak ve birbirini tamamlayarak oluşturulabilir.).
1.2.1 Türk Dilleri ve
Avrasya Türkçeleri: XIX. yüzyılda
dilbilimde karşılaştırmalı-tarihî yöntemin ortaya çıkışından, Orhun-Yenisey
anıtlarının bulunuşundan, bazı karşılaştırmalı Türkoloji yapıtlarının,
özellikle de Wilhelm Rad-loff’un çalışmalarından sonra, diğer Ural-Altay
dillerinin yanı sıra Türk dili de tarihî-coğrafi prensiplere ve sesbilgisel,
biçimbilimsel, sözcüksel-sözlüksel dil verile-rine göre genellikle Türk Dilleri (Radloff 1882; Korş 1910; Samayloviç 1922;
Bogoroditskiy 1934;
Malov 1951; Menges 1959; Baskakov 1969; Zeynalov 1981; Shening 1997;
Sravnitelno-İstoriçeskaya…, 2002) veya Türk Lehçeleri (Dîvânu Luğati-t Türk
Tercümesi 1992; Arat 1953; Banguoğlu 1974; Ercilasun 1990; Korkmaz 1994)
adlandırmalarıyla sınıflandırılmıştır. Türkiye’de de Türkçenin Türk Dilleri olarak sınıflandırılması yapılmıştır (Tekin, Ölmez 2003). Türkolojinin
Türkiye ekolü dışında yer alan sınıflandırmalarda genellikle herhangi bir
çağdaş Türk yazı dili veya Avrasya Türkçesi; tarihi, lehçeleri, ağızları, yazım
tarzları ile birlikte müstakil dil, diğerlerinin tümüyse akraba dilleri olarak
ele alınmıştır. Söz konusu sınıflandırmada lehçe-ağız özellikleri, dil ve üslup
normları ve varyantları düzeylerinde nitelendirilmiştir. Türk dilinin eski ve
çağdaş yazı dilleri ile birlikte bir bütün olarak ele alındığı Türk
dilbiliminin Türkiye ekolünde ise, Türk lehçeleri sınıflandırılması yapılmış,
bazen de Çuvaşça ve Sahaca uzak lehçe-ler olarak ele alınmıştır. Gerek Türk
Dilleri, gerekse Türk Lehçeleri sınıflandırmalarındaki coğrafî, tarihî ilkeler
ve morfolojik, leksikolojik özelliklerle fonetik ölçütler hemen hemen aynıdır.
XX. yüzyılda yapılan tüm sınıflandırılmalarda A. Samayloviç’in sesbilgisel
sınıflandırmasının etkisi gözükmektedir (Samayloviç 1922). Nitekim ne birinci
Türk Dilleri, ne de ikinci Türk Lehçeleri sınıflandırılmasında söz konusu
konuşulan yazı dillerinin çağdaş işlevsel-etkileşimsel özellikleri, sözdizimsel
yapısındaki dildışı etkileşimlerin sonucunda ortaya çıkan farklar, yazım
tarzlarındaki ve konuşma biçimlerindeki özgün gelişimler vb. göz önünde
bulundurulmuştur (Musaoğlu, 2002, s. 8-20). Bu bağlamda her şeyden önce Türk dilinin Ural-Altay dilleri içerisinde Çuvaşça ve Sahacayla bir A. akraba diller grubu olarak ele alınması icap eder. Bunun yanı sıra eski
Türk yazı dillerinin ve tarihî lehçelerinin, hem coğrafî-siyasî (Azerbaycan Türkçesi,
Türkiye Türkçesi, şimdi Irak Türkçesi veya Türkmencesi) hem etniketnolojik (Kazak
Türkçesi, Türkmen Türkçesi, Tatar Türkçesi vb.) adlandırılmalarına ve tarihî
Avrasya coğrafyasının bütün bölgelerinde yerleşimlerine, yazılan ve konuşulan
diller olarak sosyolengüistik yayılımlarına göre B. Avrasya Türkçeleri olarak
adlandırılmaları daha doğru olacaktır, diye düşünüyoruz. Bu bağlamda, Türk
dillerini ve konuşulan çağdaş Avrasya Türkçelerini, tarihî yazı
dili=etnik-etnolojik-etnografik ve çağdaş sosyolengüistik=lehçe-ağız-koyne (aynı konuşma düzeyi) özelliklerinin
bileşimli olarak değerlendirilmesine göre, aşağıdaki biçimde sınıflandırmak
mümkündür:
A. Türk Dilleri:
Türkçe, Sahaca, Çuvaşca
B. Avrasya Türkçeleri:
1.1 Oğuz-Karluk-Kıpçak
Yazı Dilleri-Lehçe Sistemleri ve Çağdaş Konuşulan Türkçeleri
1.1.1 Oğuz Grubu
1.1.1.1 Türkçe, Türk
Dili veya Türkiye Türkçesi: Türkiye Cumhuriyeti’nin devlet dilidir. 70 milyonun üzerindeki bir nüfus,
bu dili anadili olarak kullanmaktadır. Belli çevrelerde yabancı dil, birinci
veya ikinci, üçüncü dil olarak da konuşulmaktadır.
1.1.1.2 Azerbaycan
Türkçesi, Azerice veya Azerbaycan Dili:
Azerbaycan’da,
Gürcistan’da, Rusya Federasyonu’nda, İran’da vb. kullanılmaktadır. Bu dili
yaklaşık 40 milyon insan konuşmaktadır. Hem anadili hem de birinci dil veya
yabancı dil olarak kullanılmaktadır.
1.1.1.3 Türkmen
Türkçesi veya Türkmence: Türkmenistan’da,
Özbekistan’da, Tacikistan’da, Kazakistan’da, Rusya Federasyonu’nda, İran’da ve Afganistan’da
konuşulmaktadır. Yaklaşık 4 milyon kişi Türkmenceyi anadili olarak
kullanmaktadır.
1.1.1.4 Gagavuz
Türkçesi veya Gagavuzca: Moldovo
Cumhuriyeti’nin Komrat, Çadır-Lung, Vulkaneşt, Kagaul bölgelerinde, Ukrayna
Cumhuriyeti’nin Odesa bölgesinde ve kısmen de Kazakistan’da, Özbekistan’da
konuşulmaktadır. 1889 yılı sayımına göre 198 bin kişi Gagavuzca konuşmaktadır.
Bunlardan %87,5 Gagavuzcayı anadili olarak bilmektedir.
1.1.1.5 Salar Türkçesi
veya Salarca: Çin Cumhuriyeti’nin
Sinhay bölgesinde konuşulmaktadır. 1973 yılı nüfus sayımına göre 40 bin kişi,
Salarcayı anadili düzeyinde konuşma dili olarak kullanmaktadır.
1.1.1.6 Balkan
Türklerinin Dili: Balkan Türkleri,
genellikle lehçe ve kısmen de yazı dilleri düzeylerindeki Türkiye, Gagavuz ve
Kırım-Tatar Avrasya Türkçelerinde konuşmaktadır. Konuya ilişkin herhangi bir
sosyolengüistik inceleme (anadili veya yabancı dil olarak kullanıcıların
sayısı, etnik içeriği vb.) henüz yapılmamıştır.
1.1.1.7 Sonkor
Türkçesi: Sonkor Türkleri,
İran’ın Sonkor şehrinde ve Farhad Han yerleşim birimlerinde yaşamaktadır.
Konuşma düzeyinde anadili olarak kullanılmaktadır. Sonkor Türkçesini toplam 35
bin kişi konuşmaktadır.
1.1.1.8 Halaç Türkçesi
veya Halaçça: İran’da
konuşulmaktadır. Halaç (etnonim olarak Türk kabile birliklerinden birinin
adıdır.); G. Dörfer’e, Talat Tekin’e ve Mehmet Ölmez’e göre Ana Türkçeden veya
Ön Türkçeden gelen müstakil bir Türk dilidir (Tyurkskie Yazıki 1997, s. 471;
Tekin., Ölmez 2003 s. 168). Ancak Halaççayı diğer Oğuz Türkçelerinden ayıran farklılıklar
fazla değildir (Tyurkskie Yazıki 1997, s. 471). Bunun yanı sıra Oğuz dil
bölgesinde yerleşmesi ve Azerbaycan Türkçesiyle iç içe olması, sosyolengüistik
bakımdan Halaççayı Oğuz grubunda ele almaya yol açmaktadır. Söz konusu Avrasya
Türkçesinde 20 bin kişi konuşmaktadır. Halaç Türkçesi anadili olarak konuşma
düzeyinde kullanılmaktadır.
1.1.1.9 Horasan
Türkçesi: İran’da
konuşulmaktadır (toplam 400 bin kişi). Söz konusu Avrasya Türkçesi, konuşma
düzeyinde anadili olarak kullanılmaktadır. Azerbaycan ve Türkmen Türkçeleri
arasında aralık bir düzeyi oluşturmaktadır.
1.1.1.10 Irak
Türkçesi/Türkmencesi veya Türkmence: Irak Türkleri veya Türkmenleri Irak’ın kuzeyinde ve kısmen de diğer
bölgelerinde yaşamaktadır. Sayıları yaklaşık 4 milyon kadar olup, Irak’taki
üçüncü büyük etnik bileşimdir. Irak Türkçesi, daha çok Azerbaycan Türkçesine
yakındır. Anadili ve Türkiye Türkçesi temelinde yazı dili olarak
kullanılmaktadır.
1.1.2 Karluk/Uygur
Grubu
1.1.2.1 Özbek Türkçesi
veya Özbekçe: Özbekçe,
Özbekistan’ın dışında Tacikistan’da, Kazakistan’da, Kırgızistan’da,
Türkmenistan’da ve diğer ülkelerde konuşulmaktadır. Özbekistan’ın devlet
dilidir. Özbekçe, hem ana dili hem de yabancı dil olarak 20 milyonu aşkın insan
tarafından kullanılmaktadır.
1.1.2.2 Uygur Türkçesi
veya Uygurca: Hem Doğu hem de Batı
Türkistan’da; Çin’de, Uygur Özerk Cumhuriyeti’nde, Kazakistan’da,
Özbekistan’da, Kırgızistan’da, Türkmenistan’da ve diğer ülkelerde toplam 10
milyonu aşkın insan tarafından konuşulmaktadır. Çin’de devlet dili düzeyinde,
diğer ülkelerde ise konuşma ve yazı dili düzeylerinde kullanılmaktadır.
1.1.3 Kıpçak Grubu
1.1.3.1 Kazak Türkçesi
veya Kazakça: Kazakistan’da,
Özbekistan’ın, Kırgızistan’ın, Türkmenistan’ın, Tacikistan’ın, Rusya
Federasyonu’nun bazı bölgelerinde, Çin’de, Moğolistan’da ve Afganistan’da
konuşulmaktadır. Kazakistan’ın devlet dilidir. Sovyetler Birliğinde 1989
yılında yapılan genel nüfus sayımına göre Kazakların sayısı 8 milyon 136
bindir. Bunların 7 bin 890’ı Kazakçayı kendi anadilleri olarak bilmektedir.
1.1.3.2 Kırgız
Türkçesi veya Kırgızca: Kırgızistan’da,
bunun yanı sıra Özbekistan’da, Tacikistan’da konuşulmaktadır ve sayıları
Sovyetler Birliği’nde 1989 yılı nüfus sayımına göre 2 milyon 529 bindir.
Kırgızistan’ın devlet dilidir.
1.1.3.3 Tatar Türkçesi
veya Tatarca: Tatarlar, en çok
Rusya Federasyonu’nda yaşamaktadır (%79,3): Tatarların sadece %26’sı Tataristan
Özerk Cumhuriyeti’nde oturmaktadır. Tataristan Cumhuriyeti’nin devlet dilidir.
1989 yılı nüfus sayımına göre 6 milyon 649 bin Tatar nüfusunun 5 milyon 523 bini
Tatarcayı anadili olarak kabullenmiştir. Bağımsızlık sonrası, dolayısıyla
Sovyetler Birliği’nin çöküşünden sonra söz konusu rakamda bir artışın
gerçekleşmiş olması muhtemeldir.
1.1.3.4 Başkurt
Türkçesi veya Başkurtça: Rusya
Federasyonu’nda yer alan Başkurtistan Özerk Cumhuriyeti’nde konuşulmaktadır.
1989 yılı genel nüfus sayımına göre sayıları 1 milyon 449 bindir. Bunların 1
milyon 75 bini Başkurt Türkçesi konuşmaktadır. Başkurt Türkçesi, Başkurtistan
Özerk Cumhuriyeti’nin devlet dilidir.
1.1.3.5 Altay Türkçesi
veya Altayca: Eski adı Oyrotçadır.
Altay Türkçesi, genellikle Rusya Federasyonu içerisinde yer alan Altay Özerk
Cumhuriyeti’nde kullanılmaktadır. 1989 yılı genel nüfus sayımına göre Altay
Türkçesini 60 bin kişi konuşmaktadır. Hem konuşma hem de yazı dili olarak
kullanılmaktadır.
1.1.3.6 Karakalpak
Türkçesi veya Karakalpakça: Özbekistan Cumhuriyeti içerisinde yer alan Karakalpak Özerk
Cumhuriyeti’nde, hem konuşma hem de yazı dili olarak kullanılmaktadır. 1989
yılı genel nüfus sayımına göre eski SSCB içerisinde bu dili konuşanların sayısı
424 bindir.
1.1.3.7 Karaçay-Malkar
Türkçesi veya Karaçay-Malkarca: Söz konusu Avrasya Türkçesi, iki yakın akraba Türk etnik grubu tarafından
konuşulmaktadır: Karaçaylar ve Malkarlar. Karaçaylar, Rusya Federasyonu içerisinde
yer alan Karaçay-Çerkessk Özerk Cumhuriyeti’nde, Malkarlar ise yine Rusya
Federasyonu içerisinde yer alan Kabardin-Malkar Cumhuriyeti’nde yaşamaktadır.
Her iki Özerk Cumhuriyette diğer yerli nüfus İber-Kafkas kökenlidir. 1989 yılı
genel nüfus sayımına göre Karaçay-Malkar Türkçesini konuşanların sayısı 231
bindir. Söz konusu Türkçe, hem konuşma hem de yazı dili düzeylerinde
kullanılmaktadır.
1.1.3.8 Nogay Türkçesi
veya Nogayca: Nogaylar, genellikle
Rusya Federasyonu’nun Stavropol bölgesinde yaşamaktadır. Bunun yanı sıra Rusya
Federasyonu’nun Astrahan ve Krasnodar bölgelerinde, Rusya Federasyonu
içerisinde yer alan Dağıstan Özerk Cumhuriyeti’nde de Nogaylara
rastlanmaktadır. 1989 yılı genel nüfus sayımına göre sayıları 75 bindir.
Nogayca, genellikle konuşma dili düzeyinde, kısmen de yazı dili olarak
kullanılmaktadır.
1.1.3.9 Kumuk Türkçesi
veya Kumukça: Rusya Federasyonu
içerisinde yer alan Dağıstan Özerk Cumhuriyeti’nde konuşulmaktadır. Bunun yanı
sıra yine Rusya Federasyonu içerisinde yer alan ve Kuzey Kafkaslarda yerleşen
Kuzey Osetya, Çeçenistan, İnguşetiya özerk cumhuriyetlerinde de
kullanılmaktadır. 1989 yılı genel nüfus sayımına göre Kumukların sayısı 282
bindir. Bunların %97,4’ü Kumukçayı anadilleri olarak kabullenmiştir. Kumukça,
Dağıstan Özerk Cumhuriyeti’nde kullanılan 6 yazı dilinden biridir (Bolşevik
devriminden önce Kumukça söz konusu bölgelerde ortak dil özelliğini
taşımıştır).
1.1.3.10 Kırım Tatar
Türkçesi veya Kırım Tatarcası: Ukrayna Cumhuriyeti’nde ve Özbekistan’da konuşulmaktadır. 1989 yılında eski
SSCB’de 272 bin Kırım Tatarı yaşamıştır. Bu Tatarların 252 bini o zamanki sayım
verilerine göre Kırım Tatarcasını anadili olarak benimsemişlerdir.
Bağımsızlıktan sonra bu rakam muhakkak değişmiştir.
1.1.3.11 Kırımçak
Türkçesi veya Kırımçakça: Kırım’da
yaşayan bir grup Yahudi dinine mensup Türkün dilidir. 1989 yılı genel sayımına
göre SSCB’de 1448 Kırımçak yaşamaktadır. Onların %34,9’u bu dili anadili olarak
benimsemiştir. Sadece yaşlı kuşak bu dilde konuşabilmektedir. Kırımçaklar, genellikle
Rus dilini kullanmaktadır. Şimdi genç kuşak da dillerini öğrenmek istemektedir.
Nitekim 1989 yılında anadillerini öğrenmek için hafta sonu okulları açmışlardır.
1.1.3.12 Karay
Türkçesi veya Karayca: Konuşma
dili olarak kullanılmaktadır. Yahudi dininden olan Karay Türkleri Letonya,
Ukrayna ve Polonya’nın bazı şehirlerinde yaşamaktadır. Yazı dili yoktur, ama
yazısı vardır. 1989 yılı genel sayımına göre eski SSCB’de 2600 Karay
yaşamıştır. Onların %21’i Karaycayı kullanmıştır.
1.1.3.13 Alabugat
Tatarcası/Nogayçası: Rusya Federasyonu
Kalmıkistan Özerk Cumhuriyeti Ulan-Holl bölgesinde konuşulmaktadır. Alabugat
Tatarlarının veya Nogaylarının dilidir. Yazı dili veya kendi yazısı yoktur.
Toplam 422 kişi, söz konusu Türkçeyi konuşmaktadır.
1.1.3.14 Astrahan
Nogaycası-Karakaşçası: Rusya
Federasyonu Krasnoyarsk bölgesi Harablinsk İli Astrahan Kazasında
konuşulmaktadır. Karakaşların sayısı, 1973 yılında 5 bin kişiden ibaret
olmuştur. Yazı dili veya yazısı yoktur.
1.1.3.15 Yurt
Tatarcası veya Astrahan Nogaycası: Rusya Federasyonu Astrahan şehri civarlarında konuşulmaktadır. 1850 yılında
Yurt Tatarlarının veya Nogaylarının sayısı 8 bin 700 kişidir. Şimdi köylerde 22
bin kişi gibi küçük bir topluluğun yaşadığı bildirilmektedir. Yazı dili veya
kendi yazısı yoktur.
1.1.3.16 Barabin
Tatarlarının Dili: Tatarcanın bir
diyalektidir. Rusya Federasyonu Novosibirsk bölgesinde 8 bin kişi tarafından
konuşulmaktadır.
1.2 Kırgız ve Yenisey
veya Hakas Grubu
1.2.1 Hakas Türkçesi
veya Hakasça: Rusya Federasyonu’na
bağlı Hakas Özerk Bölgesinde, Yenisey, Abakan ve Çulım ırmaklarının orta
mecrasında yaşayan halklarca konuşulur. Hakasça konuşanların toplam sayısı 1989
yılı genel sayımına göre 81.428’dir. Hem konuşma hem yazı dili düzeylerinde kullanılmaktadır.
1.2.2 Şor Türkçesi
veya Şorca: Sibirya’nın Altay
bölgesinde konuşulmaktadır. 1989 yılı genel sayımına göre söz konusu Türkçeyi 9
bin 400 kişi anadili olarak bilmektedir. Yazısı vardır.
1.2.3 Çulım Türkçesi: Sibirya’nın Çulım bölgesinde, Ob nehrinin kıyısında konuşma
dili olarak kullanılmaktadır.
1.2.4 Sarı Uygurca: Çin’in Gansu eyaletinde konuşma dili düzeyinde kullanılmaktadır.
Sarı Uygurların toplam sayıları, 1990 sayımına göre 12 bin 297’dir.
1.2.5 Fu-yü
Kırgızcası: Çin’in Mançurya
bölgesinde konuşma dili düzeyinde kullanılmaktadır. Çeşitli kaynaklara göre
Fu-yü Kırgızlarının sayısı bin kişiden ibarettir.
1.3 Tuva Grubu
1.3.1 Tuva Türkçesi
veya Tuvaca: Rusya Federasyonu
Tuva Özerk Cumhuriyetinde hem konuşma hem de yazı dili düzeylerinde
kullanılmaktadır. Bu dili 200 bin 929 kişi konuşmaktadır.
1.3.2 Tofalar veya
Karagas Türkçesi: Rusya Federasyonu
İrkutsk bölgesinde konuşulmaktadır. Söz konusu Türkçeyi konuşanların sayısı 731
kişiden ibarettir. 314 kişi, Tofalarcayı kendi anadilleri olarak bilmektedir.
1989 yılından beri kendi yazısı oluşturulmuştur ve ilk okullarda ders olarak
verilmektedir.
2. Yakut Dili Grubu
2.1 Yakut/Saha
Türkçesi veya Yakutça/Sahaca: 1989 yılı genel sayımına göre Yakutça konuşanların sayısı 382 bin kişiden
ibarettir. Yakutça, Rusya Federasyonu’na bağlı Saha Özerk Cumhuriyeti’nde hem
konuşma hem de yazı dili düzeylerinde kullanılmaktadır. Yakutça, Avrasya
Türkçelerinden en çok Tuvacaya yakındır. Buna karşın Yakutça ile Tuvaca
arasında anlaşabilirlik oranı yüzde sıfırdır (Tekin., Ölmez 2003, s.68). İşte
bu bakımdan Yakutça, Avrasya Türkçelerinden farklı bir akraba Türk dili olarak
belirlenmektedir.
2.2 Dolgan Türkçesi
veya Dolganca: Rusya Federasyonu
Krasnoyarsk bölgesinde ve Saha Özerk Cumhuriyeti’nde konuşma dili düzeyinde,
toplam 7 bin kişi tarafından kullanılmaktadır.
3. Bulgar Grubu
3.1 Çuvaş Türkçesi
veya Çuvaşça: Rusya Federasyonu’na
bağlı Çuvaş Özerk Cumhuriyeti’nde hem konuşma hem de yazı dili düzeylerinde
kullanılmaktadır. Eski SSCB’de Çuvaşça konuşanların toplam sayısı 1989 yılı
genel sayımına göre 1 milyon 839 bin 228’dir.
4. Urum/Rum Türkçesi
veya Urumca: Ukrayna’nın
güneyinde, Azak denizi kıyılarında, milliyetçe Yunan olan Hıristiyan dinine
mensup Türkdilli toplumca anadili olarak konuşulmaktadır. Söz konusu Avrasya
Türkçesi, hem Oğuz hem de Kıpçak unsurlarından oluşmaktadır
(Sravnitelno-istoriçeskaya grammatika…, 2002, s.5). Bundan dolayı ayrıca ele
alınmaktadır (Tyurkskie Yazıki; 1997, s.160- 523).
2. Avrasya Türkçeleri
Karşılaştırmalı Sesbilgisi, Sesbilimi, Dilbilgisi, Sözcükbilimi, Sözlükbilimi
vb. Çalışmaları: Avrasya Türkçelerinin
söz konusu dil düzeyleri, karşılaştırmalı olarak geniş bir ölçüde
incelenmiştir. Yalnız fonomorfoloji veya morfofonoloji ve deyimlerin dil
düzeylerinin çeşitli Türk dilleri veya çağdaş Avrasya Türkçeleri verilerine
göre karşılaştırmalı olarak araştırılması ve incelenmesi, henüz başlangıç veya
kuramsal yorumlama evresindedir (Muratov 1961; Umarov 1970; Xerek 1976; Uraksin
1981; Guzeev 1984; Zakiev 1984; Mirzalieva 1995 vb.). Metindilbilim çalışmaları
ise, şimdiye kadar sadece gelişmiş eski (Uzun 1995) ve yeni (Abdullayev 1999,
s. 175-260) Avrasya Türkçeleri üzerine yapılmış olup, karşılaştırmalı olarak
ele alınmamıştır. Geleneksel karşılaştırmalı-tarihî dilbilim yöntemiyle Türk
dilleri veya Avrasya Türkçeleri üzerine yapılmış olan çalışmalarda,
sesbilgisel-dilbilgisel ve sözcüksel-sözlüksel özelliklerin ve olguların
gelişimleri ve ilk biçimleri artzamanlı olarak belirlenmiştir. Sözgelimi
yukarıda belirtildiği üzere İlk ve Ana Türkçede 1000 adet Türk kökenli
kelimenin ilk biçimleri canlandırılmıştır (Sravnitelno-istoriçeskaya grammatika…,
1997). Buna paralel olarak Avrasya Türkçelerinin kullanımdaki birçok benzer ve
farklı dil paralelleri, başından beri karşılaştırmalı-betimlemeli dilbilim
yöntemleriyle de belirlenmektedir. Sözgelimi Oğuz grubu Avrasya Türkçelerinin
sözdizimsel-anlamsal yapılanmalarının farklı ve benzer özellikleri gösterilmiş
(Oğuz grubu Türk dillerinin mügayiseli grammmatikası…, 2002) ve bileşik
tümcelerin, yeni yapısal-anlamsal-işlevsel dilbilim yöntemlerinin de uygulanmaya
konmasıyla üç temel; tekbileşimli, tambileşimli, çiftbileşimlisözdizimsel modelinde
23 yapısal-anlamsal türü belirlenmiştir (Musayev 1994). Bunun yanı sıra Türk karşılaştırmalı dilbilimi, XX. yüzyılın sonlarına doğru geleneksel
karşılaştırmalı-tarihî, tarihî-tipoloji ve yeni; lengüistik-coğrafî ve coğrafî-tarihî
dilbilim yöntemlerinin bileşimli olarak uygulanmasıyla hem yeni bir nitelik hem
de gözle görülür nicelik kazanmıştır. Nitekim Türk dillerinin, gerek Ural-Altay
dilleri gerekse diğer eklemeli ve farklı dizgeli dillerle karşılaştırmalı düzlemlerde
temel dilbilimsel özelliklerinin; ileriye ve geriye doğru tarihsel gelişiminin
ve evriminin eşzamanlı, artzamanlı ve retrospektivel (şimdiden geçmişe yönelik)
olarak incelenmesinin, Türk karşılaştırmalı dilbiliminde doruğa ulaştığı
gözlemlenmektedir (Gadjieva 1975; 1979; Garipov 1979; Mamedov 1985; Baskakov
1975; 1979; 1982; 1988; Sinor 1990; Suleymanov 2002). Bu bağlamda Avrasya
Türkçelerinin ve tümüyle Türk dillerinin sadece karşılaştırmalı-tarihî dilbilgisi
çalışmaları tamamlanmıştır. Böylece Türk dillerinin Karşılaştırmalı- Tarihî
Dilbilgisi yapıtı, beş ciltte yayımlanmıştır (Sravnitelno-istoriçeskaya grammatika
tyurkskih yazıkov…, 1984, 1986, 1988, 1997, 2002). Türkçenin karşılaştırmalı-tarihî
sözcükbilimi alanı da, yukarıda belirtildiği üzere, söz konusu çalışmanın
içerisinde yer almaktadır. Karşılaştırmalı-tarihî dilbilim yöntemiyle yapılmış
olan Avrasya Türkçelerinin sözlükbilimi çalışmaları ise, E.V. Sevortyan’ın
başlattığı ve öğrencilerinin hâlen sürdürdüğü Türk Dillerinin Etimoloji Sözlüğü
yapıtının yayımlanmasıyla devam ettirilmektedir (Etimologiçeskiy Slovar
Tyurkskih Yazıkov…, 1974; 1978; 1980; 1989; 1997).
2.1 Sesbilgisi ve
Sesbilimi: Türk karşılaştırmalı
dilbiliminde gerek sesbilgisi ve sesbilimi, gerekse diğer dil düzeylerinin
karşılaştırmalı-tarihî dilbilim yöntemiyle incelenmesi çalışmaları, ilk olarak
somut bir Türkçenin veya bir grubu oluşturan Türkçelerin diğer Türkçelerle hem
eşzamanlı hem de artzamanlı olarak ele alınmasıyla başlatılmıştır (Kazımbey
1846; Böhtlink 1851; Radloff 1882; Katanov 1903 vb.). XX. yüzyılda ise, Avrasya
Türkçeleri ve tümüyle Türk dilleri üzerine yapılmış olan sesbilgisi ve
sesbilimi çalışmaları, hem genel Türkoloji ve Türk dilbilimi hem de Altaistik
dilbilimi ve genel dilbilim düzeylerinde, bir Türkçenin diğer Türkçelerle veya
iki ya da daha çok Türkçenin birbiriyle ve akraba olmayan dillerle
karşılaştırmalı olarak incelenmesiyle ele alınmıştır (Korş 1909; Vladimirtsov
V.Y., Poppe N.N. 1924; Bogoroditskiy 1934; 1953; Emre 1949; Räsänen 1949;
İssledovaniya po sravnitelnoy grammatike tyurkskih yazıkov…, 1955; Kiekbaev
1959; Bayçura 1961; Hatipoğlu 1961; Melnikov 1962; Akbaev 1963; Biişev 1963;
İlliç-Svitiç 1963; Maksyutova 1964; Verner 1972; Dulzon 1973; İvanov 1975;
Ahmetyanov 1978 vb). Söz konusu çalışmaların akabinde, yukarıda belirtildiği
üzere, XX. yüzyılın sonlarına doğru Türk karşılaştırmalı dilbiliminde,
karşılaştırmalı-tarihî, lengüistik-coğrafi ve tipolojik dilbilim yöntemlerinin
de belli bir ölçüde çok kapsamlı Türkçe dil verilerine uygulanmasıyla Türkçenin
birçok sesbilgisel-sesbilimsel sorunlarının çözümlenmesine açıklık getiren ve
dil gelişmelerinin artzamanlı izlenmesiyle İlk Türk, Ana Türk ve Eski Türkçede
fonemlerin ilk biçimlerini canlandıran genelleştirici yapıtlar ortaya çıktı
(Çherbak 1970; Sravnitelno-istoriçeskaya grammatika tyurkskih yazıkov, Fonetika
1984).
2.1.1 Türk Dillerinin
Karşılaştırmalı Sesbilgisi: A.M. Çherbak’ın söz konusu yapıtında, çağdaş Avrasya Türkçelerinin ünlü ve
ünsüz fonemlerinin temel belirtilerinin ve boğumlanma söyleyiş özelliklerinin
karşılaştırmalı analizi verilmekte, Ana Türkçenin sesbilimsel dizgesinin
canlandırılması yer almakta ve Ana Türkçe fonemlerinin somut dil verilerine
göre evrimi betimlenmektedir. Bunun yanı sıra yapıtın “Birincil Uzun Ünlülerin
Kökeni”, “Türk Ünlülerinin Gelişimi” gibi özel bölümlerinde İlk Türkçenin
sesbilimsel dizgesinin canlandırılmasıyla ilgili sorunlar da ele alınmaktadır.
2.1.2 Türk Dillerinin
Karşılaştırmalı-Tarihî Dilbilgisi: Sesbilgisi: Söz konusu yapıt, giriş (E.R. Tenişev) ve dört
bölümden oluşmaktadır: I. BölümÜnlüler (L.S. Levitskaya, L.A. Pokrovskaya, A.A.
Yuldaşev), II. Bölüm- Ünsüzler (N.Z. Gadjieva, E.R. Tenişev, K.M. Musaev, N.A.
Baskakov), III. Bölüm- Vurgu (V.D. Arakin), IV. Bölüm– Fonomorfoloji (N.A.
Baskakov, A.A. Kovşova). Bu yapıtta, Ana Türkçenin sesbilgisel yapısı
canlandırılmıştır. Bunun yanı sıra sesbilgisel yapının evrimi, eski ve çağdaş
Türk dil ve lehçeleri verilerine göre incelenmiştir. Sözgelimi gerek Ana
Türkçede, gerekse Eski Türkçede tonsuz ünsüzlerin sıkça kullanıldığı ve
Türkçenin sonraki gelişme evrelerinde ise tonlulaşmanın giderek yaygınlaştığı
gösterilmiştir. Sözcük başında b foneminin ortaya çıkması, sözcük ortasında
tonlu sızıcı g, ğ (ª), z oluşumu vb.
2.2 Biçimbilim: Türk karşılaştırmalı dilbiliminde, biçimbilim
çalışmaları, XX. yüzyılın başlarından beri yukarıda belirtilen dilbilim
yöntemlerinin bileşimli olarak uygulanmasıyla giderek hız kazandı (Bang 1917;
Bogoroditskiy 1934; 1953; Potseluyevskiy 1948, İsledovaniya po sravnitelnoy
grammatike…,1956; Räsänen 1957; Sevortyan 1962; 1966; Yuldaşev 1965; Kononov
1965; 1969; 1980; Menges 1968; Zeynalov 1974; 1975; Grunina 1975; Borcakov
1976; Levitskaya 1976; Çherbak 1977; 1981; 1987; Hocayev 1977; Rassadin 1978;
Baskakov 1979; Serebrennikov., Gadjieva 1979; Soyegov 1981; Arnazarov 1982;
Blagova 1982; Kormuşin 1984; Sravnitelno-istoriçeskaya grammatika…, 1988;
Karamanoğlu 1994; Öner 1998; Biray 1999 vb.). İlk Türk, Ana Türk, Eski Türk ve
Çağdaş Türkçede veya Avrasya Türkçelerinde; morfemlerin ilk biçimlerini, önceki
uygun bilimsel yapıtların ışığında ve kapsamlı dil verilerine göre canlandıran
ve onların evrimini karşılaştırmalı olarak betimleyen biçimbilimsel
genelleştirici çalışmalar ise yukarıda belirtildiği üzere 1980’li yıllarda
ortaya çıktı.
2.2.1 A.M. Cherbak’ın
Yapıtları: Ünlü dilbilimci
Türkolog A.M. Cherbak, genellikle karşılaştırmalı-tarihî dilbilim yöntemiyle
geliştirilmiş görüşlerin ışığında eski ve yeni Türk yazı dilleri
materyallerinin yanı sıra, diyalektolojik dil verilerine de dayanarak, Türk
dilbiliminde veya Türkolojide, dolayısıyla Türk Dillerinin Karşılaştırmalı
Dilbilgisi konusunda aşağıdaki yapıtları ortaya çıkarttı: 1) Yukarıda söz
konusu olan: Türk Dillerinin Karşılaştırmalı Sesbilgisi; 2) Türk Dillerinin Karşılaştırmalı
Biçimbilimi Üzerine Deneyler: Ad; 3) Türk Dillerinin Karşılaştırmalı
Biçimbilimi Üzerine Deneyler: Eylem; 4) Türk Dillerinin Karşılaştırmalı
Biçimbilimi Üzerine Deneyler: Zarf, Edatlar ve Diğer Yardımcı Sözcükler/Ünlemler.
Söz konusu yapıtlarda, adların ve eylemlerin dilbilgisel biçimleri ve anlamsal-işlevsel içeriği
çağdaş ve eski Türk yazı dillerinde karşılaştırmalı olarak irdelenmiş, anadili
veya Ana Türkçe düzeyinde biçimbilimsel dizgenin diğer morfemlerinin de biçimbilimsel-anlamsal özellikleri çağdaş durumlarına kadar
betimlenmiştir.
2.2.2 Türk Dillerinin
Karşılaştırmalı Dilbilgisi: Biçimbilim: Söz konusu yapıt, 8 bölümden oluşmaktadır: Önsöz, Giriş, Tekil ve Çoğul
Kategorileri (E. Tenişev); İyelik Kategorisi, Mastar, Yansımalı Sözler (V. D.
Arakin); Ad Durumu Kategorisi, Şahıs ve İşaret Zamirlerinin Çekimlemesi; İsim
Yapımı (A. Çeçenov); Şahıs ve Şahış-İşaret Zamirleri (F. D. Aşnin); Sıfat (L.
Pokrovskaya); Zarf, İlgeçler (L.S. Levitskaya); Çatı Kategorisi, Eylem Yapımı
(A. Yuldaşev); Zaman Kategorisi (İ.V. Kormuşin); Kip Kategorisi (N. A.
Baskakov); Ulaçlar, Ortaçlar (N. Z. Gadjieva); Edatlar, Bağlaçlar (K. Musaev).
Yukarıda zikredilen
kişiler, belirtilen biçimbilimsel birimler ve kategoriler üzerine bilimsel
çalışmaları, çoğunlukla profesörlük tezleri olan bilim adamları, ünlü
dilbilimci Türkologlardır. Dolayısıyla kitabın her bir bölümü o bölümün uzmanı
tarafından yazılmıştır. Bu, kitabın diğer dört cildi için de söz konusudur. Giriş
bölümünde Türkçenin biçimbilimsel nitelikleri, eklerin ve kategorilerin, kelime
bölüklerinin kendine özgün sınıflandırılması ve Türk dillerinin dilbilgisel yapısının
kısa bir betimlemesi verilmektedir. Bunun yanı sıra; gövde oluşumu, dilbilgisel
ve sözlüksel kelime yapımı ve dilbilgisel çekimleme karşılaştırılarak birbirinden
farklı dizgeler olarak gösterilmektedir. Şöyle ki; dilbilgisel gövde oluşumunun
belirtileri veya unsurları olarak şu kategoriler gösterilir: • İsimlerde iyelik
biçimleri; sıfatlarda dereceler; eylemlerde ulaçlar, ortaçlar; eylem “görünüşü”
(aspect), çatı, mastar. • Dilbilgisel çekimlemenin bileşenleri ise şöyledir: •
Eylemlerde kip, zaman, şahıs kategorileri ve ekleri; adlarda ve sayılarda çekimleme
biçimleri. Giriş bölümünde temel ve yardımcı morfemlerin birbirinden kelime bölüklerinin
işlevsel, anlamsal farklılıkları bağlamında, Türkçenin dilbilgisel yapısının
ontolojik özelliklerine uygun bir tanımlaması yapılmıştır. Edhem Tenişev, Türk
dillerinin genel biçimbilimsel tanım ve tanımlamasını yaparken onun eklemeli
bir dil olduğunu da göstermektedir. O, aynı zamanda Türkçenin İlk ve Ön Türkçe
anadil durumlarında kelime bileşikleşmeli (bileşik sözcükler) ve ses kaymaları sonucunda kelime yapımı olgularına da sahip olduğunu onaylayarak önemli
bilimsel sonuçlara ulaşmıştır. Buna bağlı olarak, geleneksel Türkolojideki
bütün Türkçe eklerin leksikal anlam taşıyan kelimelerden veya yardımcı
morfemlerden türediği üzerine mevcut görüşlerin bilimsel olmadığı da iddia
edilmektedir. Bu da demektir ki söz konusu yapıtta, Türkçenin biçimbilimsel yapısı,
sadece karşılaştırmalı-tarihî dilbilim yöntemiyle değil, çağdaş betimlemeli-anlamsal
yöntemle de ele alınmaktadır. Ama, söz konusu durumda, kitabın bütün
bölümlerinin dizgesel olarak hem geleneksel karşılaştırmalı-tarihî hem de
çağdaş betimlemeli, yapısal-anlamsal-işlevsel dilbilim yöntemleriyle bileşimli
olarak yeterince incelendiği ve gereken sonuçlara ulaşıldığı söylenemez. Nitekim,
değerlendirilen Türkçe dil verileri, çeşitli kaynaklardan, tezlerden, dilbilgisi
kitap-larından, araştırmalardan veya deneme yazılarından alınmış bulunmaktadır.
Kitabı yazanlar, konuşulan Türkçeler ile doğrudan temasta olmadıklarından,
yaşayan Avrasya Türkçelerinin anlamsal, işlevsel özelliklerini, deyimler ve
atasözleri dizgesini, dolayısıyla mecazlar dünyasını bir dil taşıyıcısı olarak
derinlemesine bilmediklerinden ve Türkçenin sadece karşılaştırmalı-tarihî dilbilgisini
düzenlemeyi amaçladıklarından böyle bir yapıtı ortaya çıkarmışlardır. Kuşkusuz,
bundan sonra yapılacak çalışmaların, onların geldiği noktadan hareketle ve söz
konusu eleştirel eksende çağdaş Avrasya Türkçelerinin eşzamanlı karşılaştırmalı-betimlemeli
dilbilgisinin, tarihsel-metinsel nitelikli dilin ve işlevselniceliksel konuşmanın
karşılıklı etkileşimliliğinde düzenlenmesinden başka bir şey olamayacağı
kanısındayız.
Yapıtın en önemli
bilimsel özelliğini, İlk Türkçe, Ana Türkçe ve Eski Türkçe dönemlerindeki
biçimbilimsel bileşenlerin canlandırılması ve gelişiminin gösterilmesi oluşturmaktadır.
Şunu vurgulamak gerekmektedir ki, söz konusu biçimbilimsel bileşenlerin
canlandırılması yapılır ve gelişme aşamaları belirlenirken bütün uygun
dilbilgisel biçimlerin yer almasına gayret edilmiştir. Sadece çatı kategorisinin
belirtileri (ekleri) ve bazı sözcük yapımı unsurlarının canlandırılması veya
gelişme aşamaları kitapta yer almamaktadır. Bunun yanı sıra yapıtta birkaç somut
ekin gelişme aşamaları ve canlandırması tümüyle verilmektedir. Buna karşın iyelik
eklerinin, kişi adıllarının ilgi ad durumu biçimlerine ve onların sözcük sonundaki
kullanımına bağlı olduğunun gösterilmesi ve 3. kişi emir kipi -ãın (-sın) ekinin ortaç eki olan -ğın ile özdeşliği de tartışılabilir açıklamalardandır. Yukarıda belirtildiği
üzere kitapta çeşitli dil olguları betimlenirken sadece karşılaştırmalı-tarihî
yöntem değil, diğer dilbilim metotları da kullanılmıştır.
Sözgelimi:
1.
Karşılaştırmalı-betimlemeli (örneğin, sıfatlar betimlenirken)
2. Tipolojik
(örneğin, iyelik kategorisi ve diğer kategoriler betimlenirken)
3. Bölgesel-tipolojik
(örneğin, çekimleme açıklanır ve betimlenirken)
4. Anlamsal-işlevsel
(örneğin, ulaçlar, ortaçlar, zaman, kip, çatı kategorileri
betimlenirken)
Yukarıda belirtildiği
üzere beş ciltten oluşan ve Türk karşılaştırmalı dilbiliminde
Karşılaştırmalı-Tarihî Dilbilgisi konusunu sonuçlandıran “Türk Dillerinin
Karşılaştırmalı-Tarihî Dilbilgisi (1.c: Sesbilgisi 1984, 2.c: Biçimbilim 1988;
3.c: Sözdizimi 1986; 4.c: Sözcük Varlığı 1997; 5.c: Bölgesel İncelemeler 2002)
yapıtı, eski SSCB ve şimdiki Rusya Federasyonu Bilimler Akademisi Dilbilim
Enstitüsü Türk-Moğol Dilleri Bölümünde, her cilt için konuların uzmanlarından
oluşturulan bilimsel heyetlerce hazırlanmıştır; ülkenin SSCB ve Rusya
Federasyonu’nun yanı sıra, tüm dünyadaki metinsel ve etkileşimsel diller üzerine
yapılmış olan çeşitli araştırmaları ve incelemeleri koordine eden ve genelleştiren
en yetkili bilimsel kurumunda. Makalede, söz konusu dev yapıtın ikinci cildinin
içeriğini ve kullanılan dilbilim yöntemlerini daha geniş biçimde ve kısmen de
eleştirel bir eksende açıklayarak, diğer ciltler üzerine ise çok kısa bilgiler
sunmakla yetindik. Çünkü benzeri bir açıklama, gerek bilim tekniği gerekse salt
bilimsel ve uygulamalı açılardan diğer ciltler üzerine de yapılabilir.
2.3 Sözdizim: Sözdizim açısından yaklaşım bir çok dil ailesinin
karşılaştırmalıtarihî dilbilgisinde özel olarak bulunmamaktadır. Nitekim, Türk
karşılaştırmalı dilbiliminde de sözdizim konusunun Avrasya Türkçeleri
verilerine göre karşılaştırmalı olarak araştırılması ve incelenmesinin pek
yaygın olmadığı gözlemlenmektedir. Buna karşın Türkçenin söz konusu
Karşılaştırmalı-Tarihî Dilbilgisi’nin özel bir cildini, N. Z. Gadjieva’nın ve
B. A. Serebrennikov’un aşağıda hakkında bilgi verilecek yapıtı oluşturmaktadır.
İşte bu da Ana Türkçeden beri eski Türk yazı dilleri ve lehçelerinin daha yakın
akraba diller veya Avrasya Türkçeleri düzlemlerinde, büyük bir dil olduğunu bir
kez daha kanıtlamaktadır. Türkçenin karşılaştırmalı dilbilim bölümlerinden biri
olarak sözdizimde ise, en tartışmalı konuyu; yan tümcelerin, yüklemin,
ortaçların, ulaçların ve birleşimlerinin sözdizimsel niteliklerinin ve
dilbilgisel statülerinin belirlenmesi oluşturmaktadır. Buna bağlı olarak
tümcesel birimlerin bileşenlerinin betimlemelerinin ve sınırlamalarının yanı
sıra; tamlamaların ve sözcük gruplarının da sözdizimsel statülerinin saptanması
sorunsalları, hem eşzamanlı hem de artzamanlı düzeylerde ele alınmaktadır. Bu
bağlamda eski Türk yazı dilleri ve lehçeleri ile çağdaş Avrasya Türkçeleri
verilerine göre söz konusu sorunsalları oluşturan sorunların çözümlenmesinde
geleneksel karşılaştırmalı-tarihî yöntemin yanı sıra, diğer çağdaş dilbilim
metotlarından da yararlanılarak çalışmaların yapılması devam ettirilmektedir
(İssledovaniya po sravnitelnoy grammatike …, 1961; Gadjieva 1973; Pokrovskaya 1978;
Musayev 1994; 2002).
2.3.1 N. Z. Gadjieva.,
B. A. Sevebrennikov. Türk Dillerinin Karşılaştırmalı-Tarihî Dilbilgisi:
Sözdizim: Söz konusu yapıtta,
Türk dillerinin karşılaştırmalı-tarihî sözdiziminin sözdizimsel arketipleri** ve
evrimi, ad ve eylem öbekleri ile tümcesel gelişimler ve değişimler temellerinde
belirlenmektedir.
2.4 Sözcükbilim veya
Leksikoloji: Yunanca Lexicos
sözcüğe ait olan, Logos eğitim demektir. Dilbilimin dilin sözcük varlığını,
dolayısıyla sözlük içeriğini inceleyen bölümüdür. Dilbilimin sözcükbilim
bölümünde genellikle aşağıdakiler incelenmektedir: Dilin temel birimi olarak
sözcük sorunsalı, sözcüksel birimlerin türleri, sözlüğün içeriksel yapısı,
sözcüksel birimlerin kullanımı, sözcüksel içeriğin gelişimi ve
zenginleştirilmesi, sözcük varlığı ve dildışı gerçeklik vb. Avrasya Türkçelerinde
sözcükbilim incelemeleri, Türk yazı dillerine ilişkin olarak iki temel doğrultuda
yapılmıştır:
1) Çeşitli
Türkçelerde eşanlamlı, zıtanlamlı, sesteş sözcükler; çok anlamlılık; yeni
sözcükler, arkaik ve alıntı sözcükler vb. ayrı ayrı incelenmiştir. Bunun yanı sıra
sözcükler, ayrı ayrı Türkçelerde anlam alanları açısından da ele alınmıştır;
2) Avrasya
Türkçelerinde sözcük varlığı, leksikal anlam alanlarına göre karşılaştırmalı
olarak da incelenmiştir. Sözgelimi sözcükler, her iki doğrultuda aşağıda
belirtilen anlam alanlarına göre sınıflandırılmaktadır:
1. Meteoroloji, doğa
olayları, manzara vb. adları,
2. Hayvan,
hayvancılık adları,
3. Bitki ve
tarımcılık adları,
4. Akrabalık
terimleri ve insan organları adları,
5. Ay, gün, hafta vb.
adları,
6. Nitelik, nicelik
anlatan adlar,
7. İnsan bilimi ve
adlar,
8. Sosyal ilişkiler,
ticaret, maddi kültür, ulaşım vb. anlam alanlarını ifade eden sözcükler veya
adlar; 9. Eylemler, anlamlarına göre çeşitli sözcüksel-anlamsal kategorilere bölünmektedir.
** Arketip: Yunan dilinden; archétypon: Anadilin ilk
şekli, modeli veya çeşitli düzeylerinin biçimleri ve modelleri; dolaysıyla
sözcüksel arketipler, biçimbilimsel arketipler, sesbilgisel arketipler,
sözdizimsel arketipler vb. olarak bilinmektedir. Şöylece söz konusu arketipler,
karşılaştırmalı-tarihî dilbilimde herhangi bir dilin veya akraba dillerinin
çeşitli dil düzeylerinin birincil oluşumları olarak ele alınmaktadır (LES. s.
47).
A) Hareket eylemleri:
Özbekçe: bormaq ‘gitmek’, ‘uçmak’; Tatarca: basu ‘çıkmak’ vb. p>b>v.
B) Faaliyet, iş ifade
eden eylemler: Tatarca: yacay ‘yapmak’, yazu ‘yazmak’; Türkçe: sağmak, sürmek, suvarmak
vb.
C) Durum, hal ifade
eden eylemler: Türk, Azeri: yatmak, oynamak
vb.
Ç) Duymak ile algılama
eylemleri (Verba sentiendi): Türk, Azeri: görmek, işitmek, sezmek, tatmak vb.,
D) Görme eylemleri,
E) İşitme eylemleri,
F) Nutuk (konuşma)
eylemleri (Verba dicenti): Türk: de; Başkurt: ti; Çuvaş: te, Hakas: ti; Eski
Türk: tä/ti; Ayt: söyle, gep etmek ‘konuşmak/anlatmak’ vb. Avrasya Türkçelerinde sözcük varlığı
karşılaştırmalı olarak genellikle yukarıda belirtilen anlam alanlarına göre
incelenmektedir (Korş 1909; İştoriçeskoe razvitiye leksiki tyurkskih yazıkov…,
1961; Kotviç 1962; İssledovaniya po sravnitelnoy grammatike…, 1962; Ligeti
1964; Çherbak 1966; Tyurkskaya leksikologiya i leksikoyrafiya 1971;
İlliç-Svitiç 1971; 1976; Danilova 1972; Oçerki Sravinitelnoy leksikologii
altayskiy yazıkov 1972; Dobrodomov 1974; Musaev 1975; Ahmetyanov 1978; 1981;
1989; Kormuşin 1991 vb.).
2.4.1 Türk Dillerinin
Karşılaştırmalı-Tarihî Dilbilgisi: Sözcük Varlığı: Söz konusu yapıt, karşılaştırmalı-tarihî dilbilgisinin
dördüncü cildidir. Yapıtta, Ana Türkçe diyalektleri konuşucularının yaşam ve
uğraş alanlarını oluşturan iç ve dış dünyayı ve doğayı adlandıran anlam
alanları ve adların açıklamaları yer almaktadır. Dolayısıyla Ana Türkçe
dönemine ve maddî kültürüne göre kullanılan bin sözcüğün, yapısal-anlamsal ve
işlevsel açıklamaları ve karşılaştırmalı-tarihî canlandırmaları
zikredilmektedir: Sözcüksel içerik, yukarıda belirtilen benzeri sözcüksel-anlamsal
gruplara göre yerleştirilmiştir:
1) Meteoroloji; doğa
olayları; 2) Gökcisimleri ve gökküresi;
3) Zaman, mevsimler;
4) Bitkiler;
5) Canlılar; 6) İnsan
vb.
İlginçtir ki, böyle
bir yapıtta, manevî kültür, dolayısıyla inanç, bilim, yazı, okuma, sayma vb.
temel kültürel konular yer almamaktadır. Neden? Acaba Ana Türkçe döneminde
Türkler, okur yazar olmamışlar mı veya Aya, Güneşe ve diğer güçlere tapmamışlar
mı? Nerede Şamancılık ve Gök Tanrı inançları? Düşüncemize göre söz konusu
yapıt, bu bakımdan eleştiriye çok açıktır! Çünkü herhangi bir dilin veya dil
ailesinin Anadil katmanı, o dilin veya dil ailesinin Anakültür düzeyi ile aynı
düz-lemde karşılaştırmalı olarak ele alınmalıdır.
2.5 Sözlükbilim veya
Leksikografi: Yunanca Lexikos
-sözcüğe ait olan, grapho- yazıyorum sözcüklerine bağlıdır (LES 1990, s. 258).
Türk yazı dilleri ve lehçelerinin, dolayısıyla Avrasya Türkçelerinin sözcük
varlığı üzerine karşılaştırmalı olarak yapılmış olan ilk çalışma, XI. yüzyılda
Kaşgarlı Mahmut’un hazırladığı “Divân-u Lûgati’t-Türk sözlüğüdür (Divân-u
Luggâti’t-Türk Tercümesi 1992). Bundan sonra ise Türk yazı dilleri ve
lehçelerinin sözcük varlığı üzerine karşılaştırmalı olarak etimolojik ve çeviri
nitelikli sözlüklerinin yapılması, XIX. yüzyıldan beri süregelen, günümüzde ise
kapsamlı çalışmalarla sonuçlanan bir çalışma alanıdır (Budagov 1869, 1871;
Radloff 1888-1911; Drevnetyurkskiy slovar 1969; Räsänen 1969-1971; Glauson
1972; Sevortyan 1974; 1978; 1980; 1989; 1997; Fedotov 1996; Eren 1999 vb.).
Türk sözlükbiliminin temel bölümünü oluşturan ve Türk yazı dillerinin sözcük
varlıkları üzerine yapılan çeşitli açıklamalı, yazın, te-rimbilim, derleme,
tarama vb. sözlüklerin hazırlanması çalışmaları ise, XX. yüzyılın başlarından
beri hız kazanarak günümüzde de sürdürülmekte (Türkmen Diliniñ Sözlüği 1962;
Kenesbaev 1977; Dilçin 1983; Vardar 1989; Püsküllüoğlu 1995; Azerbaycan
Dialektoloği Lüğeti 1999; 2003 vb.) ve karşılaştırmalı olarak yapılacak
çalışmaların temellerinden birini oluşturmaktadır. Türk yazı dillerinin akraba
olmayan dillerle eşzamanlı ve karşılaştırmalı olarak yapılan çeviri
sözlüklerinin hazırlanması çalışmaları da, Türk sözlükbiliminin çok büyük
pratik öneme ve eski bir geleneğe sahip olan temel alanlarından üçüncüsüdür
(Orus-Tıva Slovar 1953; Azerbaycanca-Rusça Lüğet 1965;
Russko-Karaçaevo-Balkarskiy Slovar 1965; Orucov 1976; Rusça-Türkçe Sözlük 1972;
Türkçe-Rusça Sözlük 1977; Rusça-Türkmence Sözlük 1972; 1987 vb.) Türk
sözlükbilimindeki XI. yüzyıldan beri yapılmış olan söz konusu tüm çalışmaları,
içerik ve yöntem bakımından karşılaştırmalı etimolojik-çeviri; açıklamalı-betimlemeli, eşzamanlı dillerarası-çeviri ve karşılaştırmalıaçıklamalı veya betimlemeli-aktarmalı sözlükler
olarak dört grupta sınıflandırmak mümkündür (Musaoğlu 2002, s. 211-213). Söz
konusu çalışmaların birincisi sonuçlanmakta ve hâlen devam ettirilmekte, ikinci
ve üçüncüsü ise, Türk karşılaştırmalı sözlükbiliminde giderek hız
kazanmaktadır. Bunun yanı sıra 1990’lı yıllardan beri tüm Avrasyada ve Türk
Dünyasında dil ortamının değişmesi; Avrasya Türkçelerinin bir çoğunun resmi
devlet dili statüsüne kavuşması, Türkçenin hem Avrupa Birliği dillerinden biri
olma şansını yakalayışı hem de küreselleşen dünyanın yeni Avrasya oluşumunda
ortak dünya dillerinden biri olarak Avrasya Türkçeleri düzleminde
kullanılabileceği sinyallerinin verildiği gözlemlenmektedir. Bundan dolayı
bilişim-iletişim çağımızda, Türk karşılaştırmalı sözlükbiliminin karşılaştırmalı-açıklamalı veya betimlemeli-aktarmalı alanı giderek
belirginleşmekte ve yukarıda belirtilen etimolojik-çeviri sözlükbilimsel alanının
yerini almaktadır. Söz konusu alana uygun bazı yeni çalışmaların yapılması da
gündeme gelmektedir (Karşılaştırmalı Türk Lehçeleri Sözlüğü 1992; Türkmence-Türkçe
Sözlük 1975; Vasilev 1995; Türk Dünyası Gramer Terimleri Kılavuzu 1997 vb.)*
SONUÇ
1. Türk dillerinin ve tarihî lehçelerinin XI. yüzyılda
Kaşkarlı Mahmut’ça başlatılan karşılaştırmalı araştırılması ve incelenmesi
çalışmaları, aralıklarla devam ettirilerek XIX. yüzyılda hız kazanmıştır. XX.
yüzyılın başlarında ise, mükemmel bir Türk Karşılaştırmalı-Tarihî
Dilbilgisinin, hem eşzamanlı hem de artzamanlı düzlemlerde yapılan çalışmaların
yanı sıra, konuşulan Avrasya Türkçelerinin de birer birer irdelenmesiyle
düzenlenebileceği görüşü ağırlık kazandı. Nitekim söz konusu doğrultuda gereken
çalışmalar yapıldı. Bunun yanı sıra Avrasya Türkçelerinin araştırılmasında ve
incelenmesinde; karşılaştırmalı-tarihî, bölgeseltipolojik, lengüistik-coğrafî,
retrospektivel-tarihî gibi geleneksel dilbilimsel yöntemler bileşimli olarak
uygulanmıştır. Böylece Türk karşılaştırmalı dilbiliminde, 5 ciltlik
Karşılaştırmalı-Tarihî Dilbilgisi ve E.V. Sevortyan’ca başlatılan Türk
Dillerinin Etimoloji Sözlüğü yapıtlarıyla Avrasya Türkçelerinin karşılaştırmalı-tarihî
yöntemle araştırılması ve incelenmesi evresi tamamlanmıştır, dolayısıyla
Karşılaştırmalı-Tarihî Dilbilim konusu sonuçlanmıştır. 2. XX. yüzyılın sonlarına doğru Türk karşılaştırmalı dilbiliminde, Avrasya Türkçeleri
üzerine hem artzamanlı olarak yapılan karşılaştırmalı-tarihî, hem de eşzamanlı
olarak sürdürülen betimlemeli-yapısal dilbilimsel çalışmalar sonucunda yeni bir
eşzamanlı karşılaştırmalı-betimlemeli-aktarmalı yöntem meydana geldi. Bu
yöntemle yapılan çalışmalar, 1990’lı yıllarda büyük bir hız kazandı. Bunun yanı
sıra XX. yüzyılın sonlarına doğru söz konusu
karşılaştırmalı-betimlemeli-aktarmalı çalışmalarda, çağdaş
yapısal-anlamsal-işlevsel ve bilişsel-dilbilimsel yöntemlerin hem ayrı ayrı hem
de bileşimli olarak uygulandığı da gözlemlenmektedir. Bu bağlamda Avrasya
Türkçelerinin tüm dil düzeylerini bileşimli olarak içeren ve betimleyen
karşılaştırmalı akademik-normatif ve işlevsel-etkileşimsel bir dilbilgisinin
düzenlenmesi için, XX. yüzyılın 70’li yıllarından beri genellikle Türkçe dil
verileriyle ve çoğunlukla çeşitli Türkçeler üzerine yapılan modern dilbilim
çalışmaları sonuçlarının uygulanabilir bir duruma getirilmesi gerekir. 3. Türkçe, bilişim-iletişim çağımızda, Türkiye Türkçesiyle Avrupa Birliği dillerinden
biri olma şansını yakalamaktadır. Bundan sonrasını ise, Türkçenin çağdaş resmi
diller düzeylerindeki Avrasya Türkçeleriyle gelecek Avrasya Birliğinde veya
oluşumunda, ortak dünya dillerinden biri olarak kullanımının, eğitiminin ve
öğretiminin sağlanması ve pekiştirilmesi oluşturacaktır. Bu ise, her şeyden
önce Türkçenin, ortak dünya dilleri bağlamında ve Avrasya Türkçeleri ekseninde
hem anadili hem de yabancı dil olarak bileşimli eğitim-öğretim modellerinin
oluşturulmasıyla olanaklıdır. Türkçenin söz konusu eğitim-öğretim modellerinin
oluşturulması için; başlangıçta Ankara Üniversitesi TÖMER’in öğretim sistemi,
uygulamalı bir örnek olarak değerlendirilebilir niteliklidir, diye düşünüyoruz.
KAYNAKÇA
ABDULLAYEV, Kamal
(1999). Azerbaycan Dili Sintaksisinin Nazarî Problemleri, Bakı: “Maarif”
Neşriyyatı. Azerice.
AHANOV K. (1965). Til
Bilimine Kirispe, Almatı. Kazakça.
AHMATOV İ. H. (1983).
Strukturno-Semantiçeskie Modeli Prostogo Predlojeniya v sovremennom
Karaçaevo-Balkarskom Yazıke (Osnovnıe voprosı teorii), Halçik: İzd-vo “Elbrus” (Çağdaş
Karaçay-Malkar Dilinde Basit Tümcelerin Yapısal-Anlamsal Modelleri). Rusça.
AHMETYANOV R. G.
(1978). Sravnitelnoe issledovanie tatarskogo i çuvaşskogo yazı-kov (Fonetika i
Leksika), İzd-vo “Nauka” Moskva, 248 s. (Tatar ve Çuvaş Dillerinin
Karşılaştırmalı İncelenmesi: Sesbilgisi ve Sözcükbilim). Rusça.
AHMETYANOV R. G.
(1981). Obşaya leksika duhovnoy kulturu narodov srednogo povoljya,
Moskva, (Orta İdil
Halkları Manevi Kültürü Genel Sözlük Varlığı). Rusça.
AHMETYANOV R. G.
(1989). Obşaya leksika materialnoy kulturı narodov srednogo povoljya,
Moskva, (Orta İdil
Halkları Maddî Kültürü Genel Sözcük Varlığı). Rusça.
AKBAEV Ş. X. (1963).
Fonetika dialektov karaçaevo-balkarskogo yazıka (Opıt sravnitelnoistoriçeskogo izuçeniya),
Çerkessk, (Karaçay-Malkar Dilinin Sesbilgisi: Karşılaştırmalı-Tarihî İnceleme
Deneyi). Rusça.
AKSAN, Doğan (1995).
Her Yönüyle Dil. Ana Çizgisiyle Dilbilim, Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları.
ARAT, R. Rahmeti
(1953). Türk Şivelerinin Tasnifi, ‘Türkiyat’ Mecmuası, X. İstanbul, s. 5-139.
AŞMARİN N. İ. (1903).
Opıt issledovaniya çuvaşskogo sintaksisa, çaşt pervaya, Kazan:
Tipolitografiya V. M.
Klyuçnikova (Çuvaş Sözdiziminin İnceleme Dene-mesi). Rusça.
ÄRNAZAROV, Seyitnazar
(1982). Türkmen dilinde sözleyiş işlikleri, (Deñeşdirme planda). Aşgabat.
“Ilım”. Türkmence.
Azerbaycanca-Rusça
Lüget, Azerbaycan Devlet Neşriyyatı, Bakı: 1965. Azerice.
Azerbaycan
Dialektoloji Lüğeti, Türk Dil Kurumu, Ankara: 1999; 2003. Azerice.
BANG W. (1917). Vom
Köktürkischen Zum Osmanischen. I. Über das türkische Interrogativpronomen // A
B A W. 1917 No 6; 1921. No 2. Yapıt, Türkiye Türkçesine çevrilmiştir.
Ankara 1996.
Göktürkçeden Osmanlıcaya. Türkçenin Karşılaştırmalı Grameriyle İlgili Hazırlık Çalışmaları.
1. Bildiri: Türkçe Soru Zamiri Hakkında. Çev. Yrd. Doç. Dr. Tahsin AKTAŞ.
BANGUOĞLU TAHSİN
(1974). Türkçenin Grameri, İstanbul, s. 9-22.
BASKAKOV N. A.
(1969). Vvedenie v izuçenie tyurkskih yazıkov. İzdatelstvo. “Vıs-şaya Şkola”,
Moskva, s. 350-355. (Türk Dillerinin İncelenmesine Giriş). Rusça.
BASKAKOV N. A.
(1975). İskoriko-tipologiçeskaya xarakteristika strukturı tyurkskih yazıkov (slovosoçetanie
i predlojenie), Moskva. Rusça.
BASKAKOV N. A.
(1979). İskoriko-tipologiçeskaya morfologiya tyurkskih yazıkov (Struktura slova
i mekanizm aglyutinatsii) İzdatelstvo “Nauka”, Moskva, 272 s. (Türk Dillerinin
Tarihî-Tipoloji Biçimbilimi: Sözcüğün Yapısı ve Aglyutinatizmin Mekanizmi).
Rusça.
BASKAKOV N. A.
(1982). Altayskaya semya yazıkov i ee üzuçenie, Moskva. (Altay Dilleri Ailesi
ve İncelemesi). Rusça.
BASKAKOV N. A.
(1988). İskoriko-tipologiçeskaya fonologiya tyurkskih yazıkov, Nauka, (Türk
Dillerinin Tarihî-Tipoloji Sesbilimi). Rusça.
BAYÇURA U. Ş. (1962).
Zvukovoy stroy tatarskogo yazıka v svyazi s nekotorımi drugimi tyurkskimi i
finno-ugorskimi yazıkami, Kazan (Tatar Dilinin Ses Yapısının Bazı Diğer Türk ve
Fin- Ugor Dillerinin Sesbilgisel Yapısıyla Karşılaştırmalı Olarak İncelenmesi).
Rusça.
BERDALİYEV A. (1989).
Semantiko-signifikativnaya paradiğmatika i sintagmati-çeskie otnoşeniya v
konstruktsiyah slojnopodçinennogo predlojeniya uz-bekskogo literaturnogo
yazıka, Taşkent (Özbek Yazı Dili Bileşik Tümce Yapılanmalarında
Anlamsal-Kavramsal Dizisel ve Dizimsel İlişkiler). Rusça. Bibliografiçeskiy
slovar oteçestvennıh tyurkologov. Dookstyabrskiy period. Pod redaktsiey i s vvedeniem
A. N. Kononova. Glavnaya Redaktsiya Vostoçnoy Literaturı, Moskva: 1974 (Vatan
Türkologlarının
Bibliyografik Sözlüğü. Ekim Öncesi Dönem). Rusça.
BİRAY, Himmet (1999).
Batı Grubu Türk Yazı Dillerinde İsim, Ankara.
BİİŞEV A. (1963).
“Perviçnıe” dolgie glasnıe v tyurkskih yazıkah, Ufa. (Türk Dillerinde Birincil Uzun
Ünlüler). Rusça.
BLAGOVA G. F. (1982).
Tyurkskoe sklonenie v arealno-istoriçeskom osveşenii (Yugovostoçnıy region).
İzd-vo “Nauka”, Glavnaya Redaktsiya Vostoçnoy Literaturı, Moskva, 304 s. (Türk
Çekimleme Dizgesinin
Bölgesel-Tarihsel Yöntemle İncelenmesi).
BOGORODİTSKİY V. B.
(1934). Vvedenie v tatarskoe yazıkoznanie, Kazan s. 5-18 (Tatar Dilciliğine
Giriş). Rusça.
BOGORODİTSKİY V. B.
(1953). Vvedenie v tatarskoe yazıkoznanie v svyazi s drugimi tyurkskimi
yazıkami, Kazan (Diğer Türk Dilleriyle Karşılaştırmalı Olarak Tatar Dilbilimine
Giriş). Rusça.
BORÇAKOV A. (1976).
Türki dilleriñ günorta-günbatar toparında iş atları, Aşgabat, “Ilım”. Türkmence.
BÖHTLİNK, Otto (1951).
Über Die Sprache Der Jakuten: Grammatik: Text und Wörterbuch, S. Petersburg.
BUDAGOV, Lazar.
Sravnitelnıy slovar turetsko-tatarskih nareçiy, S. Petersburg 1869 T.1; S. Petersburg
1871. T. 2. (Türk-Tatar Lehçelerinin Karşılaştırmalı Sözlüğü), Rusça.
CLAUSON, Sir Gerard
(1972). An Etymological dictionary of pre-thirteenthcentury Turkish, Oxford.
CAVADOV, Abdurrahman
(1975). Azerbaycan dilinde söz sırası, Bakı: “Elm” Neşriyyatı. Azerice.
ÇARIYAROV, Beşim
(1969). Günorta-günbatar türki dillerde işlik zamanları, Aşgabat. Türkmence.
ÇEREMİSİNA M. İ.,
SKRİBNİK E. K. (1988). Glagolnıe grammatikalizovannıe konstruktsii v altayskih
yazıkah. –Sb.: Yazıki Narodov SSSR. Novosibirsk. s. 5-20. (Altay Dillerinde
Gramerleşmiş Eylemsel Yapılanmalar).
ÇERNOV M. F. (1978).
İzuçenie tyurkskoy frazeologii v rabotah sovetskih tyurkologov.
Sovetskaya
Tyurkologiya. No 1, s. 85-95 (Sovyet Türkologlarının Çalışmalarında Türk
Deyimlerinin
İncelenmesi). Rusça.
DANİLOVA L. V.
(1972). Meteorologiçeskaya leksika tyurkskih yazıkov, Doktora Tezi, Taşkent
(Türk Dillerinin Meteorolojik Sözcük Varlığı). Rusça.
DİLÇİN, Cem (1983).
Yeni Tarama Sözlüğü, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara. Dîvânu Luğâti’t-Türk
Tercümesi, Çeviren: Besim Atalay, 3. Baskı, Cilt: I, Türk Tarih Kurumu Basımevi,
Ankara, 1992, 530 s., Cilt: II, 366 s.; Cilt III, 452 s.
DMİTRİEV N. K.
(1962). Stroy tyurkskih yazıkov, Moskva: İzd-vo “Vostoçnoy Literaturı” (Türk
Dillerinin Yapısı). Rusça. Drevnetyurkskiy slovar, izd-vo “Nauka”,
Leningradskoe Otdelenie, Leningrad, 1969 (Eski Türk Sözlüğü). Rusça.
DULZON A. P. (1973).
Ustanovlenie arxetipa fonemı po mejyazıkovım ryadam alternatsiy. Sovetskaya
Tyurkologiya, No 5. (Dillerarası Sıradaki Seçeneklere Göre Arketip Fonemlerin Canlandırılması).
Rusça. EMRE, Ahmet Cevat (1949). Türk Lehçelerinin Mukayeseli Grameri (İlk
Deneme), Birinci Kitap. Fonetik, İstanbul, Bürhaneddin Erenler Matbaası.
ERCİLASUN, Ahmet
Bican (1990). Türk Dilinin Bügünkü Durumu ve Yayılma Alanları, Türk Dili ve
Kompozisyon Bilgileri, Ankara, s. 55-63.
EREN, Hasan (1998).
Türklük Bilimi Sözlüğü, I. Yabancı Türkologlar, Ankara.
EREN, Hasan (1999).
Türk Dilinin Etimolojik Sözlüğü, 2. Baskı, Ankara.
FEDOTOV M. R. (1996).
Etimologiçeskiy slovar çuvaşskogo yazıka, v 2-x tomax, I, II, Çeboksarı (Çuvaş
Dilinin Etimoloji Sözlüğü). Rusça.
GABAİN A. VON (1974).
Alttürkische Grammatik, 3. Auflage. Wiesbaden.
GADJİEVA N. Z.
(1973). Osnovnıe puti razvitiya sintaksiçeşkoy strukturı tyurkskih yazıkov, Moskva
(Türk Dilleri Sözdizimsel Yapısı Gelişiminin Temel Yolları). Rusça.
GADJİEVA N. Z.
(1975). Problemı tyurkskoy arealnoy lingvistiki, sredneaziatskiy areal, İzdatelstvo
“Nauka” Moskva. (Türk Bölgesel Lengüistiğinin Sorunları. Orta Asya Bölgesi).
Rusça.
GADJİEVA N. Z.
(1979). Tyrukoyazıçnıe arealı Kavkaza, İzdatelstvo “Nauka”, Moskva (Kafkasların
Türkdilli Bölgeleri). Rusça.
GADJİEVA N. Z. ,
SEREBRENNİKOV B. A. (1986). Sravnitelno-istoriçeşkaya grammatika tyurkskih
yazıkov. Sintaksis, Moskva “Nauka”, 284 s. (Türk Dillerinin
Karşılaştırmalı-Tarihî Dilbilgisi: Sözdizim). Rusça.
GADJİAHMEDOV N. E.
(1998). Slovoiz menitelnıe kategorii imena i glagola v kumıkskom yazıke
(sravnitelno s drugimi tyurkskimi yazıkami), ADD, Moskva, Profesörlük Tezi
Özeti. (Kumuk Dilinde Ad ve Eylem Çekimleme Kategorileri: Diğer Türk Dilleriyle
Karşılaştırmalı Olarak). Rusça.
GARİPOV T. M. (1979).
Kıpçakskie yazıki uralo-povoljya. Opıt sinhroniçeskoy i diahroniçeskoy karakteristiki,
izd-vo “Nauka”, Moskva, 304 s. (Ural-İdil Boyunca Kıpçak Dilleri. Eşzamanlı ve
Artzamanlı Nitelendirme Deneyi). Rusça.
Grammatika Altayskogo
yazıka…, (1869). Sostavlena çlenami altayskoy missii. Kazan (Altay Dilinin
Dilbilgisi: Altay misyonerlerince düzenlenmiştir). Rusça.
GRØNBECH, Karl
(1936). Der Türkische Sprachbau, Kopenhagen.
GRUNİNA E. A. (1975).
İndikativ v turetskom yazıke (v sravnitelno-istoriçeskom osveşenii), Profesörlük
Tezi, Moskva (Türk Dilinde Bildirme Kipi: Karşılaştırmalı-Tarihî İnceleme).
Rusça.
GUZEEV J. M. (1984).
Tyurkskaya frazeologiya i ee leksikografiçeskaya razrabotka. Sovetskaya Tyurkologiya,
No 6, s. 46-52. (Türk Deyimleri ve Onların Sözlüksel İncelenmesi). Rusça.
HATİBOGLU, Vecihe
(1962). Türk Kelimelerinin Önsesleri, Türk Tarih Kurumu Basımevi.
HOCAYEV B. (1977).
Türki dillerin günorta-günbatar toparında ortak işlik formaları, Aşgabat, “Ilım”.
Türkmence.
XERTEK Y. Ş. (1976).
O frazeologiçeskih paralelyax v nekotorıh tyurkskih i sovremennom mongolskom
yazıkah. Sovetskaya Tyurkologiya, No 4, s. 12-24. (Bazı Türk Dillerinde ve
Çağdaş Moğol Dilinde Deyimsel Paraleller Üzerine). Rusça.
İLLİÇ-SVİTIÇ. Opıt
sravneniya nostratiçeskih yazıkov. I: Vvedenie. Sravnitelnıy Slovar, Moskva
1971; T. 1. b–k; 1976. T. 2. L-z. T. III. p–q. Moskva; 1984. (Nostratik
Dillerin Karşılaştırılması Deneyi: Karşılaştırmalı Sözlük). Rusça. İssledovaniya
po sravnitelnoy grammatike tyurkskih yazıkov. Çast pervaya. Fonetika, Izd-vo AN
SSSP. Moskva, 1955. (Türk Dillerinin Karşılaştırmalı Dilbilgisi Üzerine
İncelemeler). Rusça.
İssledovaniya po
sravnitelnoy grammatike tyurkskih yazıkov, Çast vtoraya, Morfologiya, İzdvo AN
SSSR, Moskva: 1956 (Türk Dillerinin Karşılaştırmalı Dilbilgisi Üzerine
İncelemeler). Rusça.
İssledovaniya po
sravnitelnoy grammatike tyurkskih yazıkov, Sintaksis, İzd-vo AN SSSR, Moskva:
1961 (Türk Dillerinin Karşılaştırmalı Dilbilgisi Üzerine İncelemeler:
Sözdi-zim). Rusça.
İssledovaniya po
sravnitelnoy grammatike tyurkskih yazıkov, Leksika, İzd-vo AN SSSR, Moskva:
1962 (Türk Dillerinin Karşılaştırmalı Dilbilgisi Üzerine İncelemeler). Rusça.
İstoriçeskoe razvitie
leksiki tyurkskih yazıkov, Moskva. 1962 (Türk Dillerinin Sözcük Varlığının Tarihsel
Gelişimi). Rusça.
KATANOV N. F. (1903).
Opıt issledovaniya uryanhayskogo yazıka s ukazaniem glavneyşih
rodstvennıh otnoşeniy
ego k drugim yazıkam tyurkskogo kornya, 2. cilt. Kazan (Diğer Türk Kökenli
Dillerle Temel
Akrabalık İlişkilerinin Gösterilmesiyle Uryanhay Dilinin İncelenme Denemesi).
Rusça.
KARAMANOĞLU, Ali
Fehmi (1994). Kıpçak Türkçesi Grameri, Ankara.
Karşılaştırmalı Türk
Lehçeleri Sözlüğü (Kılavuz Kitap), Kültür Bakanlığı Yayınları, I, II Dizin,
Ankara: 1992.
KAZIM-BEK A. (1846).
Obşaya grammatika turetsko-tatarskogo yazıka, Kazan (Türk-Tatar
Dilinin Genel
Dilbilgisi). Rusça.
KENESBAEV I. (1977).
Kazak Tilinin Frazeologiyalık Sözdiği, On mıññan Asa Fraza Kamtıldı,
Kazak SSR-niñ “Ğılım”
BASBASI, Almatı. Kazakça.
KİEKBAEV DJ. G. (1959).
Fonetika başkirskogo yazıka (Opıt opisatelnogo i sravnitelnoistoriçeşkogo
issledovaniya), ADD,
Moskva (Başkurt Dilinin Sesbilgisi. Betimlemeli ve
Karşılaştırmalı-Tarihî
İnceleme Deneyi. Profesörlük Tezinin Özeti). Rusça.
KONONOV A. N. (1965).
Opıt rekonstruktsii tyrukskogo deepriçastiya na –(º)p -(º)b,
-(º)pan, -(º)ban,
-(º)banıñ (n). Voprosı Yazıkoznaniya, No 5. Söz konusu makale, Rus dilinden
tarafımızca Türkiye
Türkçesine çevrilmiştir. -(º)p,
-(º)b, (y)ºb,
-(º)pan, -(º)ban, -(º)banı, -(º)banıñ (n) Türk Zarf-Fiilinin Rekonstrüksiyonu
Denemesi
(Türk Dillerinin
Karşılaştırmalı-Tarihî Dil Bilgisine Ait Veri-ler). Prof. Dr. Mehman Musaoğlu.
Türkolojinin Çeşitli
Sorunları Üzerine Makaleler-İncelemer, T. C. Kültür Bakanlığı Yayınları, 2002,
s. 261-276.
KONONOV A. N. (1969).
Pokazateli sobiratelnosti-mnojestvennosti v tyurkskih yazıkah,
Leningrad (Türk
Dillerinde Teklik Çokluk Belirtileri). Rusça.
KONONOV A. N. (1972).
İstoriya izuçeniya tyurkskih yazıkov v Rossii. Dookt-yabrskiy period,
İzdatelstvo “Nauka”,
Leningradskoe Otdelenie. Leningrad (Rusya’da Türk Dillerinin İncelenme
Tarihi. Ekim Öncesi
Dönem). Rusça.
KONONOV A. N. (1980).
Grammatika Yazıka Tyurkskih Runiçeskih Pamyatnikov VII-IX vv.
Leningrad “Nauka”.
Leningradskoe Otdelenie. Rusça.
KORKMAZ Zeynep
(1994). Türk Dili Üzerine Araştırmalar, I. cilt, s. 683-708.
KORŞ F. E. (1909).
Slovo “baldak” i dolgota glasnıh v turetskom yazıke. –V kn.: Jivaya starina.
S. Petersburg… Vıp.
2-3 (Türk Dilinde “Baldak” Sözcüğü ve Ünlülerin Uzaması). Rusça.
KORŞ F. E. (1920).
Klassifikasiya turetskih plemen po yazıkam, “Etnografiçeşkoe Obozrenie”,
Moskva (Türk
Kavimlerinin Dillerine Göre Sınıflandırılması). Rusça.
KORMUŞİN İ. V.
(1984). Sistemı vremen glagola v altayskih yazıkah, Moskva. (Altay
Dillerinde Eylem
Zamanları Dizgesi). Rusça.
KOTVİÇ V. L. (1962).
İssledovaniya po altayskim yazıkam, Moskva (Altay Dilleri
Üzerine İncelemeler).
Rusça.
LEVİTSKAYA L. S.
(1976). İstoriçeskaya morfologiya çuvaşskogo yazıka, Moskva. (Çuvaş
Dilinin Tarihî
Bçimbilimi). Rusça.
LİGETİ L. (1964).
Mongolskie elementı v dialektax xazara v Afganistane // Kratkie Soobşeniya
İn-ta Narodov Azii,
Vıp. 83: Mongolovedenie i Tyurkologiya. (Afganistan’daki Xazar Diyalektinde
Moğol Unsurları).
Rusça.
LES: Lingvistiçeşkiy
Ensikilopediçeskiy Slovar, Moskva: 1990 (Lengüistik Ansiklopedik
Sözlük). Rusça.
MAKSYUTOVA N. X.
(1976). Vostoçnıy dialekt başkirskogo yazıka v sravnitelno-istoriçeskom
osveşenii, Moskva.
(Başkurt Dilinin Doğu Diyalekti: Karşılaştırmalı-Tarihî Bağlamda).
MALOV S. E. (1951).
Pamyatniki drevnetyurkskoy pismennosti, Moskva, Leningrad, s. 5-7
(Eski Türk Anıtları).
Rusça.
MAMEDOV, Aydın
(1985). Tyurkskie soglasnıe: Anlaut i kombinatorika (Sravnitelnoistoriçeskie
i
istoriko-tipologiçeskie problemı fonologiçeskih i morfonologiçeskih izmeneniy
soglasnıh v tyurkskih
yazıkah, Baku, 187 s. (Türk Ünsüzleri: Sözcük Önü ve Değişimler. Türk
Dillerinde Ünsüzlerin
Fonolojik ve Morfonolojik Değişimlerinin Karşılaştırmalı-Tarihî ve Ta-rihî-
Tipolojik Sorunları).
Rusça.
MELİORANSKİY P. M.
Kratkaya Grammatika Kazak-Kırgızskogo yazıka. Orenburg. 1894. C.
I; S. Petersburg,
1897. C. II. (Kazak-Kırgız Dilinin Kısa Dilbilgisi). Rusça.
MENGES, Karl Heinrich
(1959). Philologiae Turcicae Fundamenta, I. Wiesbaden. s. 2-20.
MENGES Karl Heinrich
(1968). The Turkic Languages and Peoples. An Introduction to Turkic
Studies.
–Ural-Altaische bibliothek, Wiesbaden, XV, s. 107-163.
MELNİKOV G. P.
(1962). Nekotorıe sposobı opisaniya i analiza garmonii glasnıh v
sovremennıh
tyurukskih yazıkah. Boprosı Yazıkoznaniya, No 6. (Çağdaş Türk Dillerinde Ünlü
Uyumunun Analizi ve
Bazı Betimleme Yöntemleri). Rusça.
MİRZALİYEVA, Muhabbet
(1995). Türk Dilleri Frazeologiyasının Nazarî Problemleri, Bakı,
Azerice.
MURATOV S. N. (1961).
Ustoyçivıe slovosoçetaniya v tyurkskih yazıkah, İzdatelstvo
Vostoçnoy Literaturı,
Moskva (Türk Dillerinde Değişmez Sözcük Öbekleri). 129 s. Rusça.
MUSAEV K. M. (1975).
Leksika tyurkskih yazıkov v sravnitelnom osveşenii
(Zapadnokıpçakskaya
Gruppa), Moskva, Izd-vo “Mauka”, 357 s. (Türk Dilleri Sözcük Varlığının
Karşılaştırmalı
İncelenmesi: Batı Kıpçak Grubu). Rusça.
MUSAYEV (Musaoğlu),
Mehman (1994). Türk Dillerinde Tabeli Mürekkeb Cümle, Profesörlük
Tezi, Bakı:
Azerbaycan Cumhuriyeti Bilimler Akademisi Nasimi Dilcilik
Enstitüsü. Azerice.
MUSAOĞLU, Mehman
(2002). Türkolojinin Çeşitli Sorunları Üzerine Makaleler-İncelemeler,
T. C. Kultür
Bakanlığı, s. 8-11.
Novoe v zarubejnoy
lingvistike…, (1987). Problemı Sovremennoy Tyurkologii, Vıpusk XIX.,
Nauka: “Progress”,
(Yabancı Dilbilimde Yenilikler: Çağdaş Türkolojinin Problemleri). Rusça.
NURMAHANOVA E. N.
(1971). Türki Tilderinin Salıştırmalı Grammatikası, Almatı. Kazakça.
NURMANOV A., MAHMUDOV
N., AHMEDOV A. (1992). Uzbek tilinin mazmuniy
sintaksisi, Taşkent.
Özbekçe.
Oçevki sravnitelnoy
leksikologii altayskih yazıkov. Leningrad: 1972 (Altay Dillerinin
Karşılaştırmalı
Sözcükbilimi Denemeleri). Rusça.
Oğuz grubu türk
dillerinin mügayiseli grammatikası, III hiise, Sintaksis, Bakı, 2002, 192 s.
Azerice.
ORKUN, HÜSEYN NAMIK
(1936-1941). Eski Türk Yazıtları, I-IV. İstanbul.
ORUCOV A.A. (1976).
Azerbaycanca-Rusca Frazeologiya Lüiğeti (5500 ifade), “Elm” Neşriyatı,
Bakı.
Orus-Tıva Slovar,
22000 Söztüg, Moskva 1953 (Rusça-Tuvaca Sözlük).
ÖNER, MUSTAFA (1998).
Bugünkü Kıpçak Türkçesi (Tatar, Kazak ve Kırgız Lehçeleri
Karşılaştırmalı Grameri).
Ankara.
PHILOLOGIAE TURCICAE
FUNDAMENTA. TOMUS PRIMUS, 1959 Wiesbaden Bd. I.
POKROVSKAYA L.A.
(1978). Sintaksis gagavuzskogo yazıka v sravnitelnom oşveşenii, İzd-vo
“Nauka”, Moskva, 204
s. (Gagavuz Dili Sözdiziminin Karşılaştırmalı İncelenmesi). Rusça.
POTSELUEVSKİY A.P.
(1948). K voprosu o proishojdenii formı nastoyaşego vremeni v
tyurkskih yazıkah
yugozapadnoy gruppı. Aşhabad (Türk Dillerinin Kuzeybatı Grubunda Şimdiki
Zaman Biçimlerinin
Kökeni Üzerine). Rusça.
PÜSKÜLLÜOĞLU, ALİ
(1995). Türkçe Deyimler Sözlüğü, Arkadaş.
RADLOFF, WILHELM
(1882). Vergleihende Grammatik der nördlichen Türksprachen, I.
Phonetik der
nördlichen Türksprachen. Leipzig.
RADLOFF, WILHELM
(1888-1911). Versuch Eines Wörterbuches Der Türk-Dialecte, 1, 2, 3, 4
(Türk Lehçeleri Sözlük
Denemesi: Sözlük, 1888-1911 yıllarında S. Petersburg’da yayımlanmış, 1960
yılında Almanya’da
tıpkı basımı yapılmıştır). Rusça ve Almanca.
RASSADİN V.İ. (1978).
Morfologiya tofalarskogo yazıka v sravnitelnom osveşenii, Moskova.
(Tofalar Dili
Biçimbiliminin Karşılaştırmalı İncelenmesi). Rusça.
RÄSÄNEN M. (1949).
Materialen zur Lautgeschichte der türkischen Sprachen. Sto. XV.
Rusçaya çevrilmiştir:
1955.
RÄSÄNEN M. (1957).
Materialen zur Morphologie der türkischen Sprachen. Helsinki.
RÄSÄNEN M.
(1969-1971). Versuch eines etymologischen Wörterbuchs der Türksprachen,
Helsinki.
Rusça-Türkçe Sözlük,
47700 kelime, (Tıpkı basım), “Sovetskaya Ensiklopediya” Yayınevi,
Moskova: 1972.
Rusça-Türkmence
Sözlük, I, 1981; II, 1987, Moskva “Russkiy Yazık”.
Russko-Karaçaevo-Balkarskiy
Slovar, Okolo 35000 slov, Moskva: 1965. (Rusça-Karaçay-Malkarca
Sözlük).
SAMAYLOVİÇ H. (1922).
Nekotorıe dopolneniya k klassifikatsii turetskih yazıkov. Petrograd
(Türk Dillerinin
Sınıflandırmasına İlişkin Eklemeler). Rusça.
SARTBAYEV K.K. (1962).
Türk Tilderinin Salıştırma Grammatikası, Frunze. Kırgızca.
SEVORTYAN E.V.
(1962). Affiksı glagoloobrazovaniya v Azerbaydjanskom yazıke. Opıt
sravnitelnogo
issledovaniya. İzd-vo Vostoçnoy Literaturı, Moskva, 650 s. (Azerbaycan
Türkçesinde
Eylem Yapım Ekleri).
Rusça.
SEVORTYAN E.V.
(1966). Affiksı imennogo slovoobrazovaniya v Azerbaydjanskom yazıke:
Opıt sravnitelnoğo
issledovaniya, Moskva. (Azerbaycan Türkçesinde İsim Yapım Ekleri). Rusça.
SEVORTYAN E.V.
Etimologiçeskiy slovar tyurkskih yazıkov, I, 1974; II, 1978; III, 1980; IV,
1989; V, 1997, Moskva
(Türk Dillerinin Etimloji Sözlüğü). Rusça.
SEREBRENNİKOV B.A.,
GADJİEVA N.Z. (1979). Sravnitelno-istoriçeskaya grammatika
tyurkskih yazıkov.
Baku (Türk Dillerinin Karşılaştırmalı-Tarihî Dilbilgisi). Rusça.
SHENİNG K. (1997). A
new attempt to classify the Turkich languages. Turkic Languages. V.I.
No 1.
SİNOR, DENIS (1990).
Essays in Comparative Altaic Linguistics. Indiana University Researh
Institute for Inner
Asian Studies. Bloomington. Indiana, 464 p.
Sravnitelno-istoriçeskaya
grammatika tyurkskih yazıkov. Fonetika, İzdatelstvo “Nauka”,
Moskva: 1984, 467 s.
(Türk Dillerinin Karşılaştırmalı-Tarihî Dilbilgisi: Sesbilgisi). Rusça.
Sravnitelno-istoriçeskaya
grammatika tyurkskih yazıkov. Morfologiya, Moskva “Nauka”, 1988,
545 s. (Türk
Dillerinin Karşılaştırmalı-Tarihî Dilbilgisi: Biçimbilim). Rusça.
Sravnitelno-istoriçeskaya
grammatika tyurkskih yazıkov. Leksika, Moskva “Nauka”, 1997, 799
s. (Türk Dillerinin
Karşılaştırmalı-Tarihî Dilbilgisi: Sözcük Varlığı). Rusça.
Sravnitelno-istoriçeskaya
grammatika tyurkskih yazıkov. Regionalnıe rekonstruktsii, Moskva,
“Nauka”, 2002, s. 4-5
(Türk Dillerinin Karşılaştırmalı-Tarihî Dilbilgisi: Bölgesel-Dilbilgisel
Denemeler). Rusça.
SÖYEGOV, MURATGELDİ
(1981). Türki dillerin günorta-günbatar toparında hal işlikler.
Aşkabat, “Ilım”,
Türkmence.
SULEYMANOV, OLJAS
(2002). Tyurki v doistorii. O proishojdenii drevnetyurkskih yazıkov i
pismennostey, Almatı,
320 s. (Tarih Öncesi Türkler: Eski Türk Dillerinin ve Yazılarının Kökeni
Üzerine). Rusça.
ŞERBAK A.M. (1966). O
xaraktere leksiçeskih vzaimosvyazey tyurkskih, mongolskih i tungusomançjurskih
yazıkov. Voprosı
Yazıkoznaniya, No:3. (Tungus-Mançu, Moğol ve Türk Dillerinin
Sözcüksel
Etkileşimlikleri Karakteristiği Üzerine). Rusça.
ŞERBAK A.M. (1971).
Sravnitelnaya fonetika tyurkskih yazıkov. İzd-vo “Nauka”
Leningradskoe
Otdelenie, Leningrad (Türk Dillerinin Karşılaşırmalı Sesbilgisi). Rusça.
ŞERBAK A.M. Oçerki po
sravnitelnoy morfologii tyurkskih yazıkov (İmya), 1977; (Glagol)
1981; (Nareçie, slujebnıe
çasti reçi, izobrazitelnıe slova) 1987, Leningrad, İzdvo “Nauka”,
Leningradskoe
otdelenie (Türk Dillerinin Karşılaştırmalı Biçimbilimi Üzerine Denemeler: Ad;
Eylem; Zarf; Edatlar
ve Diğer Yardımcı Sözcükler//Ünlemler). Rusça.
Tatarskaya grammatika,
1993 Tom I, II; 1992 Tom III, Kazan, Tatarskoe knijnoe izdatelstvo
(Tatar Dilbilgisi).
Rusça.
TEKİN, TALAT (1968).
A. Grammar of Orkhon Turkic. Indiana University Publications. The
Hague (Uralic and
Altaic Series. Vol. 69).
TEKİN, TALAT., ÖLMEZ,
MEHMET (2003). Türk Dilleri. Giriş. Yıldız. Dil ve Edebiyat 2.
THOMSEN V. (1916).
Turcica. Etudes cocernant l’interprétation des inscriptions turques de la
Mongolie et de la
Sibérie. –MSFOu, 37.
Türkçe-Rusça Sözlük,
48000 kelime (Tıpkı basım), Moskva. “Russkiy yazık” Yayınevi: 1977.
Türk Dünyası Gramer
Terimleri Kılavuzu. Hazırlayan: Emine Gürsoy-Naskali. Ankara: 1997.
Türkmence-Türkçe
Sözlük, Hazırlayanlar. Talat Tekin, Mehmet Ölmez, Emine Ceylan, Zuhal
Ölmez, Süer Eker,
Ankara: 1995.
Türkmen Dilinin
Sözlüğü, Türkmenistan SSR ILIMLAR Akademiyasının Neşriyatı, Aşkabat:
1962. Türkmence.
Türkologiyaga Girispe
1979, Almatı. Kazakça.
Tyurkologiçeskie
issledovaniya, Moskva: 1976 (Türkolojik İncelemeler). Rusça.
Tyurkskaya
leksikologiya i leksikografiya, Moskva: 1971 (Türk Sözcükbilimi ve
Sözlükbilimi).
Rusça.
UMAROV E.A. (1970).
Frazeologiçeskie slovari tyurkskih yazıkov. Sovetskaya Tyuko-logiya,
No 5 s. 121-124 (Türk
Dillerinin Deyimler Sözlükleri). Rusça.
URAKSİH Z.C. (1981).
Leksikografiiçeskaya razrabotka frazeologii tyurkskih Yazıkov.
Sovetskaya
Tyurkologiya, No 3, s. 39-46 (Türk Dillerinde Deyimlerin Sözlükbilimsel
İncelenmesi).
Rusça.
UZUN, LEYLA ŞUBAŞI
(1995). Orhon Yazıtlarının Metindilbilimsel Yapısı. Simurg.
VARDAR, BERGE (1989).
Açıklamalı Dilbilim Terimleri Sözlüğü, Ankara.
VASİLEV (CARGISTAY)
(1995). Türkçe-Sahaca (Yakutça) Sözlük, Ankara: 1995.
VERNER G.K. (1972).
Problema proisxojdeniya faringalizatsii v tuvinskom i tofalarskom
yazıkah. Sovetskaya
Tyurkologiya. No 5. (Tuva ve Tofalar Dillerinde Faringalleşmenin Kökeni
Sorunu). Rusça.
VLADİMİRTSOV B.Y,
POPPE N.N. (1924). İz oblasti vokalizma mongolo-turetskogo
prayazıka. –DAN, ser
8. (Moğol-Türk Anadilinde Vokalizm Üzerine).
YAZIKİ NARADOV SSSR.
Tyurkskie Yazıki, Moskva. 1966 (SSCB Halkları Dilleri. Türk
Dilleri). Rusça.
YAZIKİ MİRA.
Tyurkskie Yazıki. İzdatelskiy Dom “Kırgızistan” Bişkek 1997, s. 160-525
(Dünya Dilleri: Türk
Dilleri). Rusça.
YULDAŞEV A.A. (1965).
Analitiçeskie formı glagola v tyurkskih yakıkah, İzd-vo “Nauka”
Moskva, 275 s. (Türk
Dillerinde Eylemin Analitik Biçimleri). Rusça.
ZAKİEV M.Z. (1984). O
tyurkskoy morfonologii. Sovetskaya Tyurkologiya, No1, s. 35-43
(Türk Morfonolojisi
veya Fonomorfolojisi Üzerine). Rusça.
ZEYNALOV F.R. Türk
dillerinin mügayiseli grammatikası, Bakı, Azerbaycan Devlet
Universitesi
Neşriyyatı, I. 1974, 140 s., II, 1975, 130 s. Azerice.
ZEYNALOV, FARHAD
(1981). Türkologiyanın esasları. “Maarif” Neşriyyatı, Bakı, s. 58-69.
Azerice.
Yazar: Mehman Musaoğlu