Yabancı Dil En Kolay Nasıl Öğrenilir?

Son 15 yıldır yabancı dil öğreniyorum ve bu sürenin son 5 yılını yabancı ülkelerde geçirdim. Sistemli uygulanan bir dil eğitimi neticesinde şu an 6 tane yabancı dili çok rahat konuşabilirim.

Şu an görev aldığım Güney Kore’deki Pusan Yabancı Diller Üniversitesi dil eğitiminde son teknolojileri kullanarak kaliteli bir eğitim veriyor. Ayrıca üniversitelerarası ortak anlaşmalara göre çok sayıda öğrencimiz, dil üzerinde eğitim görmek üzere farklı ülkelerde belirli sürelerde kalma imkanına sahipler. Bu sene de Orta Asya bölümünden 4 kişi Özbekistan’da, 8 kişi Türkiye’de bir sene boyunca Özbekçe ve Türkçe öğrenme şansını elde ettiler. Ben de bu üniversitede yabancı dil öğrenme alanında edindiğim tecrübeleri sizlerle paylaşmak istiyorum. 



Mesleki Gelişim İçin Yabancı Dil Şart 


Bir yüksek öğrenim kurumu başarılı bir dereceyle tamamlayabilir, aldığınız eğitim alanında çok iyi bir bilgi birikimine sahip olabilirsiniz. Ancak eğer yabancı diliniz yeterince iyi değilse, iş bulma şansınız çok düşüktür. Buna ek olarak, aldığınız eğitim ile ilgili kaynakların çoğunun yabancı dilde yazılmış olması ve çeviri eserlerin yetersizliği mesleki gelişimde sizi birkaç adım geriye sürükleyecektir. Gelişmeleri takip edebilmek ve güncel bilgiye ilk elden ulaşmak için yabancı dil bilmenin gerekliliği her geçen gün artmaktadır. 
 

Pratik Yapmaya Çalışın


Dil öğrenmenin en iyi yolu, bol miktarda pratik yapmaktan geçer. Turistik yerlerde yaşayanların, hatta küçük yaşlardaki çocukların çok iyi yabancı dil konuşabilmelerinin nedeni, yurtdışında yaşıyor ve yurtdışında dil eğitimi alıyor olmaları değildir. İşin püf noktası onların yabancı turistlerle çok fazla pratik yapma imkanına sahip oluşlarıdır. Kendinize her zaman bu şekilde pratik yapacak bir ortam yaratamıyor olabilirsiniz. O zaman yurtdışına çıkmayı düşünebilirsiniz; ancak yurtdışına çıkarken zihninizi ve düşüncelerinizi kendi ülkenizde bırakmalısınız. Ancak ana dilinizi de yurtdışına çıkarır, orada yabancılarla beraber olup bol bol pratik yapmak yerine hemşerilerimizle zaman geçirirseniz paranızı çarçur etmiş olursunuz. 


Dili, Konuşulduğu Ülkede Öğrenmek Gerek  


Dil eğitimi, sabır isteyen ve zorlukları olan bir eğitimdir. Dil öğreniminde, mutlak başarı için günü gününe çalışmak ve ana dilinizden uzak kalmak gerektiğini unutmayın. Yabancı bir dilin en kolay öğrenilebileceği yer, hiç kuşkusuz o dilin konuşulduğu ülkedir. Elbette ki, kendi ülkenizde alacağınız dil eğitimi ile de bir şeyler öğrenebilirsiniz; ancak bunun süresi doğal olarak biraz daha uzun olacaktır.

Yurtdışında daha önce dil eğitimi almış olanlar çok iyi bilirler. Dil öğrenmenin uzun, yorucu, sıkıcı ve zor bir uğraş olduğu, birkaç ayda bunu gerçekleştirmenin mümkün olmadığı söylendiğinde, öğrencilerin verdikleri cevap çoğu kez şöyle olmaktadır: Benim gramerim ve temelim çok iyi, bir kaç ay bana yeterli olacaktır... Burada, seviyenizin ne olduğunun önemli olmadığını hatırlatmakta yarar görüyorum. 

Dil eğitiminde dilin başlangıç kısmını öğrenmek çok kolaydır, seviye ilerledikçe öğrenme süresi de buna paralel olarak uzamaktadır. Yani başlangıçta hızla yükselen öğrenme çizginiz, seviyeniz yükseldikçe yavaşlamaya başlayacaktır. 

İngilizce’yi hiç bilmeyen bir kişi, seviyesini orta düzeye getirmek için ortalama 6 aya ihtiyaç duyar; ancak İngilizce’yi orta düzeyde bilen birinin seviyesini iyi düzeye getirmesi 8-9 ay gibi bir zaman alır. İnanmak istemeseniz de kendinizi bu gerçeğe hazırlamalısınız. 
Gözden kaçırılmaması gereken önemli bir nokta da ne kadar yoğun bir dil eğitimi alırsanız alın, bunun öğrenme sürenizi etkilemeyeceğidir. İngiliz dil okullarında yapılan eğitim deneyleri öğrencinin günde en fazla 3-4 saat ders almasını uygun görür. Günde 3-4 saatten daha uzun süreli eğitimlerde, dikkat dağılması nedeniyle öğrencinin başarısı büyük oranda düşmektedir. Bu nedenle tercihinizi yurtdışına gitmekten yana kullanırsanız, saatlerce süren dil eğitimi almak yerine, günlük yaşamın içine katılıp konuşma fırsatı bulacağınız ortamlarda bulunun. Alışveriş yapın, sohbet edeceğiniz arkadaşlar edinin, konuşacak ve dinleyecek birilerini arayın durmadan. 

Her zaman aklınızı kullanın. Genç bir birey olarak kısa zamanda çok şeyler başarmanız gerektiğini unutmayın. Zamanınızı her zaman en verimli şekilde değerlendirin, amacınızı duygularınıza feda etmeyin.
 

Yabancı Dil Öğrenmeyi Kolaylaştıran Pratik Yöntemler

  • Dil eğitimi için yurtdışında kaldığınız her anın değerini çok iyi bilin ve elinizden geldiğinin de ötesine uzanıp pratik yapma yollarını araştırın. 
  • Yabancı arkadaşlar edinin, onlarla bol bol konuşun. Böylece dilin günlük kullanımına dair uygulamalı olarak çok şey öğrenebilirsiniz. 
  • Yabancı ülkelerden mektup arkadaşı edinebilir, onlarla yazışabilirsiniz. Bu, sizin yazma becerinizi geliştirmenizi sağlar. 
  • Günün belirli saatlerini dil çalışmaya ayırın. Çok yoğun olduğunuz günlerde bile mutlaka yabancı dilde yazılmış birkaç satır okumaya veya kısa da olsa bir şeyler dinlemeye çalışın. 
  • Bir kelime defteriniz olsun. Bu konuda farklı yöntemler de geliştirebilirsiniz. Örneğin, küçük kare kartonlar oluşturup öğrendiğiniz yeni sözcükleri bunlara yazarak biriktirebilirsiniz. Kelimelerin karşılıklarını bir türlü öğrenememekten şikayetçiyseniz kelimeleri cümle içinde kullanın. Veya kitaplardan içinde o kelimenin geçtiği cümleleri bulup not edin. Böylece kelimenin anlamını daha kısa sürede öğrenmekle kalmaz, cümledeki kullanım yeri hakkında da kalıcı bilgi edinmiş olursunuz.  
  • Şehrinizde yabancı konuşmacıların bulunduğu toplantı, seminer ve konferansları takip etmeye çalışın. Özellikle ilginizi çeken konularda yapılan konuşmalar dinleme-anlama-yorumlama becerinizi artırır. Altyazısız filmler izleyin veya altyazıları okumadan filmi anlamaya çalışın. DVD ve VCD’ler bu konuda çok işinize yarayacaktır. Söylenenleri harfi harfine anlamasınız da filmi tekrar tekrar izleyerek her seferinde daha çok şey duyduğunuzu ve anladığınızı göreceksiniz. Böylece kelime hazineniz, dinleme beceriniz gelişecek, telaffuz ve aksan konusunda pratik yapma şansını elde etmiş olacaksınız.
  • Elinize yabancı dilde yazılmış ne geçerse okuyun. Düzeyinize hitap eden hikaye, öykü ve romanlar çok işinize yarar. Otobüste, durakta, evde, iş arasında, teneffüste ne zaman boş bir zaman yakalasanız hemen açıp okuyacağınız yabancı dilde yazılmış bir dergi, bir kitapçık bulundurun yanınızda.
  • Yabancı televizyon kanallarını, burada yayınlanan dizi, film, reklam, belgesel veya haber programlarını izleyin. Başlangıçta çok az şey anladığınızı düşünseniz bile sakın pes etmeyin. Duyduğunuz her yeni sözcük ya da cümle belleğinizde yer edecek, zaman geçtikçe konuşma diline ve telaffuz biçimine alıştığınızı, daha çok şey anladığınızı göreceksiniz.
  • İnternet kullanmayı seviyorsanız yabancı siteleri ziyaret edin. Bu dilin kullanıldığı forumlara, sohbet odalarına katılın. ‘İyi yazamıyorum, derdimi anlatamam’ kaygısına düşmeyin. Bunu belirttiğinizde ve dilinizi geliştirmeye çalıştığınızı söylediğinizde size yardım edecek sohbet arkadaşları bulabilirsiniz. Yeter ki siz isteyin, açık ve girişken olun. Gerisi gelecektir.
  • Yabancı müzik CD’leri, kasetleri dinleyin. Melodi eşliğinde ve nakaratlarla tekrarlanan sözcükler daha kolay akılda kalır. Böylece kelime hazineniz ve dinleme yeteneğiniz gelişmiş olur. 
  • Öğrenmeye çalıştığınız dili o dilde düşünerek anlamaya gayret edin. Size yabancı dilde sorulan bir sorunun yanıtını verirken soruyu kendi dilinize çevirmek, ardından cevabı anadilinizde verip sonrasında bu cevabı tekrar yabancı dile çevirmek oldukça sakıncalı ve zaman alıcı bir yoldur. Bunu aşmak sanıldığı kadar kolay olmayabilir. Yukarıda sayılan tüm yöntemler yabancı dilde düşünmek ve algılamak konusunda işinizi kolaylaştıracaktır.

    Kaynak: AZAMAT AKBAROW - gencgelisim.com
Yorumlar   
+1 # hat_ice 03-12-2011 11:03
bu yazınıza ingilizce olarak cevap vermeyi çok isterdim.. kendi çabalarımla ingilizce ögrenmeye calısıyorum.. henüz pek bişey elde edemedim ama ingilizce kitap okuyup cevirisini yapmayı ve yazışarak bile olsa yabancı arkadaslar edinmeyi denicem.. yurt dısına cıkma şansım yok malesef bazen hayallerinizin sınırında kalabiliyosunuz ..
Cevap | Alıntıyla Cevapla | Alıntı | Yöneticiye raporla
-1 # Guest 04-12-2012 21:10
güzel bir yazı ama son bölüme katılmıyorum.Bi zim anadilimiz Türkçe olduğundan Türkçe düşünür,gerekli çeviriyi yaparak bildiğimiz diğer dile çeviririz.İngil izce düşünemeyiz.Bir Alman,Almanca düşünür.Bir japon,japonca düşünür.Ana dilin hangisi ise o dilde düşünürsün.
Cevap | Alıntıyla Cevapla | Alıntı | Yöneticiye raporla

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR