Değişik amaçlarla, Türkçeyi öğrenmek isteyen, diğer dillerin kullanıcılarına, Türkçe öğretimi ülke içinde ve dışında yaygınlık kazanmaktadır. Buna koşut olarak, bu alanda araştırmalar, öneriler, yöntemler de gelişmekte, makale, kitap yazımı, yayımı çoğalmaktadır.
Bu çalışmaların bir bölümünü, Türkçeyi başka dil kullanıcılarına öğretenlerin deneyim, araştırma ve gözlemlerini paylaşmaları oluşturmaktadır.
Ben de bu yazımda, 2 yıldır anadili Urduca olan, Türkçe öğrenenlere ve 5 yıl Türkiye’de anadilleri Avrupa’nın çeşitli dilleri olan öğrencilere, 2 yıl anadili Arapça, Farçsa, Türkmence olan askeri öğrencilere dönük Türkçe öğretimi sürecindeki gözlem, küçük deneysel testler ve bir bütün olarak deneyim birikimine dayalı olarak anadil, araç dil, amaç dil ilişkisi üzerinde duracağım.
Bu süreç içerisinde genel olarak yabancılara Türkçe öğretimi/yabancı dil öğretimi yöntemlerini uygulayarak ya da öğretmen kitabı, öğrenci kitabı, çalışma kitabı üçlüsüne dayalı olarak yaptığım öğretim etkinliklerinde, yeri geldiğinde, kitapların yeterli olmadığı durumlarda deneyim ve özbilginin sürece katıldığı anların özgün durumlarını not alarak, değerlendirerek, deneyerek kimi sonuçlara ulaştım. Söz konusu süreç devam etmektedir.
Amaç dil bu süreçte her zaman Türkçe olmuştur. Anadiller ise, Almanca, Arapça, Farsça, İtalyanca, İspanyolca, Fransızca, Urduca, Afganistan Türkmencesi ve Özbekçesi vd Avrupa Birliği ulusal dilleri. Araç diller ise ağırlıklı olarak İngilizce, zaman zaman Azerice, öğrenciler yardımıyla Arapça, Farsça ve diğer diller.
Araç dile en sık gereksinim duyulan durumlar aşağıda sıralandığı gibidir:
* Sözdizimi bilincinin geliştirilmesi, pekiştirilmesi, açıklanması, kullandırılması
* Durum ardıllarının işlev, anlam ve biçiminin kavratılması, kullandırılması
* İyelik ardıllarının işlev, anlam ve biçiminin kavratılması, kullandırılması
* Zaman, kip, görünüş ardıllarının işlev, anlam ve biçiminin kavratılması, kullandırılması
* Sözcük anlamının açıklanması, kavratılması, farklı bağlamlarda kullandırılması
Öğretim sürecinde, öğrenci anadili kodlarına başvurduğu gibi, ortak bir araç dil varsa -ki çoğunlukla bu dil İngilizce olmaktadır- öğretici ve öğreniciler bu araç dilden yararlanmak eğilimindedirler.
Öğretimin, örneğin A1 düzeyinin, ilk iki ayında, araç dil kullanımı yararlı olmaktadır. Süreci hızlandırmakta, tıkanıklık, gecikme durumlarının aşılmasına katkı sağlamaktadır. Araç dil ya da dillerin amaç dilin öğretiminde giderek daha az başvurulan bir dil durumuna gelmesi, öğretim sürecinde kendisini duyumsatmakta; öğretici de, öğreniciler de bir süre sonra bir araç dile gereksinim duymamaktadır. Bu genellikle amaç dilin genel nitelik ve özeliklerinin kavranma düzeyinin yeterli olduğu durumlara denk gelmektedir.
Bir başka bakış açısına göre, hiç bir araç dile başvurmadan, amaç dil öğretimi başlatılmalıdır ve sürdürülmelidir. Kuşkusuz bu başarılabilir bir yaklaşımdır, başarılı örnekleri de vardır. Ancak araç dile başvurularak yapılan öğretimin dediğim gibi bir yöntem olarak sürekli ve düzenli başvurulması yaklaşımı değil, tıkanıklık, gecikme, zora düşme durumlarında yararlanılmasının da yararları vardır ve başarıyı, edinimi hızlandırmaktadır.
Sertifika düzeyinde, A1/A2, öğrenicilerin, ilerde diploma düzeyinde, B1, geçmişte araç dile başvurulmuş oluşunun olumsuz hiçbir örneğini taşımadığı görülmektedir.
Araç dile başvurarak yapılan öğretimin ussal ve bilimsel dayanağı da zaten olumsuz bir iz bırakmayacağının tersine katkının dilsel düzeneğin evrensel oluşu ilkesiyle örtüşmesinden kaynaklanmaktadır.
Bütün dillerin sözdizimsel düzeneklerinin aşağı yukarı benzer oluşu, anlamın göstergesinin farklı olsa da gösterdiğinin kavramsal içeriğinin özgül kültürel alanlar dışında benzer oluşu, sözcük türlerinin ve işlevlerinin evrensel oluşu gibi insan dilinin özelliklerini dikkate aldığımızda, doğal olanın doğru da olduğu öğretim süreci ve sonunda görülmektedir.
Araç dil kullanımında dikkat edilmesi gereken ilke, öğretici, deneyim ve bilgisini de kullanarak, ne zaman nerede, hangi durumlarda, araç dile gereksinim duyacağını önceden varsayarak, ona göre hazırlanmalı, örneklerinden tutun da, açıklama biçimlerine kadar, öğretmen kitaplarında olduğu gibi yönergeli, yazılı olarak materyalini hazırlamalı, gerek duyulduğunda, düşünülmüş, hazır gereçleri, örnekleri kullanmalıdır. Ayrıca, önceden hazırladığı materyali, öğrenicilerin cinsiyet, meslek, dil öğretimindeki amaçları, kültürel ve entelektüel düzeylerini de dikkate alarak hazırlamalıdır.
Ders ortamında, dinsel, kültürel, tarihsel, çelişki, çatışkı, olumsuz duygu vb. şeylere fırsat yaratmamalıdır. Özetle araç dil hazırlıkları, dikkatli, düşünülmüş, seçilmiş olarak sunulmalıdır.
Öğretici, ders süreçlerinde, öğrencilerin ilgi, bilgi, inanç, kültür özelliklerine ilişkin belirgin olarak ortaya çıkan duyarlılıklarını not ederek, materyal, örnek hazırlarken bunlardan yararlanarak doğru yaklaşım ve içerikle hazırlık yapabilir.
Özetle denebilir ki, araç dili, amaç dili öğretim sürecinde, diğer araç materyaller olarak düşünmekte yarar var ve onlar gibi bir yaklaşım, bir araç, geçici bir gereç olarak sürece katmak gerek. Kesinlikle yararlanmamak ya da başat bir araç olarak sürekli kullanmak doğru bir yaklaşım değildir.
Dr. Rifat Oymak