Makedonya Cumhuriyeti’nde Türkçe Ders Kitaplarının Nitelikleri

  Osmanlı döneminde Türkçe’ye hep yabancı gözüyle bakılmıştır. Milliyetçilik göz önünde bulundurulmadığından, Türkçe fazla önemsenmemiştir. 19. yüzyılın sonlarına doğru eğitim alanında görülmeye başlanan bazı olumlu gelişmelerde, Balkan Savaşları’yla son bulmuştur. Türkçe eğitiminin yasaklandığı iki Dünya Savaşı arasındaki dönemde Abdülhakim Hikmet Doğan’ın haftada iki ders saati okuttuğu din dersleri ile “Usul-i Cedîd” denen yeni metotlar üzerinde hazırlayıp gizli olarak el altından dağıttığı “Türkçe Dersleri (I, II, III, IV)” adlı kitapları dışında, Türkçe eğitime dair hiçbir şey yoktur. 
 İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra yeni okullar, nitelikli öğretmenler, programlar... değerli eğitimcilerin eliyle en iyiye doğru yönelmiş uygulamalar devam ederken, Batı Makedonya ve Kosova’daki Türkçe eğitime diğer milliyetlere nazaran beş altı yıllık bir gecikmeyle, yani, ancak 1951’den sonra başlanabilmiştir. Başka bir deyişle, 1912’de yasaklanan Türkçe eğitime, ancak kırk yıllık bir aradan sonra izin verilebilmiştir. Böyle bir gecikme, doğal olarak Türkiye Türkçesi’yle Rumeli konuşma ve yazı dili arasında farklılıkların doğmasına neden olmuştur. Ancak, bu farklılaşmada en çok, bölgede konuşulan yabancı diller ve bu dillerde görülen eğitim etkili olmuştur.
 Yazı diline kadar yansıyan bu etkiden en çok ders kitapları ve özellikle yeni neslin dil rehberi durumunda olan Türkçe ders kitapları zarar görmüştür.
 Bugün, Makedonya Cumhuriyeti’nde genel öğretim veren temel eğitim okullarında (sekiz yıllık ilkokul) ve liselerde Türkçe ana dili eğitimi ders kitapları, Makedonya Eğitim ve Spor Bakanlığı ile Makedonya Pedagoji Kurumu’nun Öğretim Plân ve Programı’nda saptanan amaçları gerçekleştirecek bir içerikle hazırlanır. Bir “Ders Kitabı Tasarımı” biçiminde saptanan bu amaçlar, başta devletin resmi dili olan Makedonca için olduğu gibi, ülke içinde ana dili olarak okutulan Türkçe, Arnavutça ve Sırpça için de geçerlidir.
 Biz, bu bildirimizde, söz konusu olan Ders Kitabı Tasarımı ve Öğretim Programını esas alarak, Makedonya Cumhuriyeti’ndeki sekiz yıllık ilkokul Türkçe ders kitaplarının nitelikleri üzerinde duracağız. Ancak, esas konuya girmeden önce, Makedonya eğitim sisteminin yapısı ve özellikleri üzerinde kısa bir bilgi sunmayı uygun görüyorum.
I. Makedonya Eğitim Sisteminin Yapısı ve Özellikleri
 Ülkemizin eğitim sistemi, okulöncesi, ilköğretim, ortaöğretim ve yüksek öğretim diye adlandırılan öğretim basamaklarını kapsar.
 Okulöncesi eğitim, henüz ilköğretim çağına gelmemiş 5-6 yaşları arasındaki çocukların eğitim gereksinimini karşılar ve isteğe bağlıdır. Bu eğitim anaokullarında ve ana sınıflarında verilir.
 İlköğretim, genel olarak 7-14 yaşlarındaki çocuklara eğitim sağlayan sekiz yıllık bir yetiştirme (temel eğitim) dönemidir ve zorunludur. Gerek yönetim, gerek öğretim programı bakımından bir bütünlük göstermektedir.
 Ortaöğretim, genellikle 15-19 (18) yaş kümesindeki gençlerin öğrenim gördükleri bir öğretim basamağıdır. Genelde dört yıl süren bu öğretim basamağı, ilköğretime dayalı en az üç yıllık bütün genel, meslekî ve öğretim kurumlarını kapsar. En yaygınları lise olan bu okulların arasında, işlevleri ve programları ayrı olan “orta tıp (sağlık lisesi)”, “orta teknik (teknik lise)”, “orta iktisat (iktisat lisesi)” gibi adlar altında eğitim veren ortaokullar da vardır. Bu okullarda değişik alanlarda orta dereceli kadro yetiştirilmektedir. İlk öğrenimini tamamlayan her öğrenci, ilgi ve yeteneği doğrultusunda bu okullardan birine girebilir. Makedonya’da ortaöğretim zorunlu değildir.
 Yükseköğretim, ortaöğretim üstünde en az dört yıllık eğitim sağlayan tüm öğretim kurumlarını kapsar. Üniversiteler, fakülteler, enstitüler ve araştırma merkezleri birer yükseköğretim kurumudur.
II. Makedonya’daki Türkçe Ders Kitaplarının İsimleri ve Türkçe Dersinin Haftalık Ders Saatleri
Makedonya’nın ilkokul ve lise ana dili eğitim ders kitapları, resmî programların saptadığı amaçları gerçekleştirecek bir içerikte hazırlanır. Bu kitaplardan ilkokulun 1. sınıfında, ilk okuma-yazma öğretmek için kullanılan kitaba 1993’e kadar “alfabe” denirdi. Ondan sonra “İlk Okuma – ABECE” denmeye başlandı. İlkokulların bütün sınıflarında ana dili eğitimi dersine “Türkçe”, kitabına da, “Okuma Kitabı” denir. Liselerde de ana dili eğitimi derslerine “Türkçe”, kitaplarına ise, “Örnekleriyle Edebiyat” veya sadece “Türk Edebiyatı” adı verilir.
 Türkçe dersleri ilkokul 1- 4. sınıflarda haftada 5’er saat, 5-8. sınıflarda 4’er saattir. Liselerde ise fen, matematik, sosyal bilimler şubelerine göre birinci sınıfta 3- 4, ikinci, üçüncü ve dördüncü sınıflarda 2-3 saat arasında değişir.
 Türkçe okuma kitaplarının oylumları, bu ders saatlerini dolduracak etkinlikleri içerecek şekilde 112-190 sayfa arasında değişmektedir. Ancak inceleme konumuz olan kitapların bu bakımdan gereğinden daha oylumlu olduğunu görmekteyiz. Dolayısıyla, I. sınıf Türkçe kitabı olan “İlk Okuma-ABECE” ölçülere göre, en çok 112 olması gerekirken, 148 sayfaya çıkmış, VIII. sınıfta da en çok on iki forma, yani 190 sayfaya kadar çıkması gerekirken, bizim bu sınıfa ait incelediğimiz Okuma Kitabı 238 sayfayı bulmuştur.
III Türkçe, Okuma Kitaplarının İçeriği
 Okuma kitaplarının içeriği, öğretim programıyla belirlenen konularda düz yazı ve şiir metinleri, metinlerle ilgili sorular, sözlük (vocabulary), dil bilgisi, sözlü ve yazılı alıştırmalarla ilgili ödevler ve edebiyat bilgileri, gibi bölümlerden oluşmuştur.
 a) Düz yazı ve şiir metinleri, bazı okuma kitaplarında (V, VI, VIII) birkaç konu bütünlüğü içinde verilmiştir. Ancak, bu bütünlüklerin isimleri kitaba bazen (VIII. sınıf) usulen konulduğu ve kendi içeriklerini yansıtmadığı gibi, kitabın içindekiler kısmında da sayfaları gösterilmemiştir.
 b) Okuma kitaplarındaki metinlerin üçte birine yakınını yerli (Makedonya ve Kosova) Türk yazarlarının kendi eserleri, kalan üçte ikisinin yarısını Türkiye yazarlarının, diğer yarısını da, yine yerli Türk yazarlarınca çevrilmiş eski Yugoslavya milletleri edebiyatlarının eserleri oluşturmaktadır.
 c) Metinlerin seçiminde program uyarınca, çocukların ruhsal ve bilgi düzeyleri büyük ölçüde göz önünde bulundurulmuştur. Buna dayanarak, I.-IV. sınıf Türkçe okuma kitaplarına masallar, günlük yaşama, okula ve çevreye uyum sağlayan öyküler ve şiirler konmuştur. Soyut düşünme yeteneği edindikleri V.-VIII. sınıfların okuma kitaplarında, büyük adamların yaşamı, yurt sevgisi ve yazınsal değer taşıyan çeşitli metinlerin seçilmesine özen gösterilmiştir. Bu konuda, soyut kavramlar, derin duygu ve düşünceler anlatan makale ve denemelerden çok, anlatıya dayanan öykü, roman ve oyun türlerinden metinler ağırlık kazanmıştır. Şiirlerde yurt sevgisi, çalışkanlık ve iyimserlik telkin eden ahenkli ve uyaklı olanlar yeğlenmiştir. Program uyarınca çeşitli yazın türlerini tanımalarına ve yazın zevkini geliştirenlere ilgi gösterilmiştir.
 Yazarların ana düşünce, konu yönünden doğruluk, çalışkanlık alışkanlıkları, insan ve doğa sevgisi, birlik ve beraberlik, Türk, Makedon ve diğer uluslara karşı saygı kazandırmasına; çağdaş uygarlığa katılma amacı taşımasına dikkat edilmiştir. Dolayısıyla, metinlerin eğitici yönüne özen gösterilmiştir.
 ç) Okuma kitaplarındaki metinler hacim bakımından, öngörülen ölçüleri aşmaktadır. Metinler, uzunluk bakımından öğrencilerin yaş-bilgi düzeylerine ve yazıların türüne göre yarım ile iki sayfa arasında (100 ile 450-500 kelime civarında) olması gerekirken, çoğunun üç buçuk ve hatta dört sayfaya (900 kelimeye) çıktığı gözlemlenmektedir.
 d) Yazınsal metinler üzerinde çeşitli söz ve anlam sanatları, yazın özellikleri işlenir. II. sınıftan başlayarak, ilerleyen sınıflara doğru kavram ve tanımı verilmeden sadece örneklere dayanarak atasözü, bilmece, tekerleme, benzetme, uyak, türkü, mani, destan, öykü, masal, tiyatro, fıkra, çocuk romanı, anı romanı gibi türler hakkında bilgi verilmiştir. VII. ve VIII. sınıf kitaplarında bunların bir kısmının kavram olarak da tanımları yapılmıştır. Ancak, bu tanımlar nicelik ve nitelik bakımından eksik verildiği gibi, ilgili bilgiler de değişik başlıklar altında verilip belirli bir yol izlenmemiştir. Bu konuda, programa göre okutulması öngörülen bazı edebî bilgilerin verilmediği, bir kısmının dağılımının sınıflara göre yapılmadığı ve bir kısmının da üslûp açısından öğrencilerin bilgi düzeylerine uygun olmadığı gözlemlenmektedir.
IV. Metinlerin dil özellikleri
 Makedonya’daki Türkçe okuma kitaplarının en yetersiz ve üzerinde en çok durulması gereken tarafı dil yönüdür. Kimi daha çok, kimi daha az olmak üzere, hemen hemen hepsi dil yanlışlarıyla doludur. Çok daha geniş ve ayrı bir araştırmayı gerektiren bu konudaki tespitlerimizi ses bilgisi, şekil bilgisi, cümle bilgisi ve imlâ yanlışları olmak üzere dört kümede toplayabiliriz:
 a) Ses bilgisiyle ilgili olanlar, seslerin yazımında, kelime ve hece sonunda (-t) ünsüzünün (-d) ünsüzüne dönüştürülmesi, orta hece ünsüzünün değişmesi ve (-k) ünsüzünün yumuşatılması gibi yanlışlar görülmektedir.
 b) Şekil bilgisi bakımından hal eklerinin, fiil zamanlarının ve çatılarının, tamlama, anlam kaymasına uğramış, yanlış türetilen, birbirine karıştırılan sözcükler vb. yanlışlar görülmektedir.
 c) Söz diziminde sözcüklerin rastgele ve Makedonca cümle dizimine göre kullanılması, uzun cümle kurma alışkanlığı, devrik cümle kurma merakı ve fiil zaman ve çatılarının yanlış kullanılması gibi hususlar gözlemlenmektedir.
 ç) İmlâ bakımından noktalama işaretlerinin yanlış kullanıldığı ve basım hatalarının kabarık sayıda olduğu görülmektedir.
 d) Yer adlarının Türkçe’nin kurallarına göre kullanılmaması. 
 Türkçe okuma kitaplarında bu tür yanlışlar, Makedonya ve Kosova Türk yazarlarının eserlerinden alınmış metinlerde olduğu gibi, bu yazarlarca çevrilip yabancı edebiyatlardan alınmış metinlerin hemen hemen hepsinde fazlasıyla vardır. Ancak, Türkçe ders kitaplarındaki metinlerin üçte ikisinden fazlasının bu tür metinlerden oluştuğu düşünülürse, söz konusu olan kitapların dilinin ne denli bozuk olduğu gerçeği kendiliğinden ortaya çıkar.
 Öğrencilerce öğretmenlerin her söylediği ve kitaplarda her yazılanın doğru olduğu düşünüldüğü için, yanlışlar taklit edilebilir. Bu nedenle, Türkçe okuma kitaplarındaki yanlışların en aza indirgenmesi hassasiyetle üzerinde durulması gereken bir konudur.
V. Türkçe Okuma Kitaplarının Örüntüsü
 a) Okuma kitaplarında, metinlerdeki olayları, kişileri ve görüşleri canlandıracak resimler konmuştur. Dolayısıyla, öğrencilerin olayı, kişileri canlandırmasına, düşünceyi daha iyi kavramasına yardımcı olmaya çalışılmıştır. İlkokulun üst sınıflarına kıyasen I.-IV. sınıf okuma kitaplarındaki resimlere daha çok ilgi gösterilmiştir. Resimlerden yararlanarak, kitabın çeşitli yerlerine “Yazısız Hikaye” metinleri serpiştirilmiştir. Ancak, üst sınıfların okuma kitaplarında bu konuda gereken özen gösterilmemiştir. Resimlerin bir kısmı siyah-beyaz tekniğinde işlenmiş ve ünite konularına uygun olmasına pek dikkat edilmemiştir.
 V.-VIII. sınıf okuma kitaplarında metin yazarları en belirgin yapıtlarıyla kısaca tanıtılmıştır. Ancak bu tür yazılarda da uzunluk bakımından belli bir ölçü gözetilmemiştir. Birileri 80-90 kelimelik yazılarla tanıtılırken, birileri tek bir cümleyle geçiştirilmiştir. Bu tür yazılara yazarların siyah-beyaz tekniğinde birer resmi, ya da fotoğrafı konmuştur. Ancak, konan resimlerin bir kısmı, birbirinden çekilmiş ya da fotokopi vasıtasıyla çoğaltılmış kalitesiz resimlerdir.
 b) Her metnin sonunda, onların kavranmasını kolaylaştıran, olayı, kişileri ve karakterlerini, birbirleriyle ilgilerini tanımaya yönelik sorular verilmiştir. Ancak, bunların büyük bir kısmı titizlikle düşünülerek düzenlenmiş, öğrenciye metni sevdirecek, benimsetecek, ilgisini çekecek nitelikte değildir. Ayrıca düşünce ve duyguları açıklamaya ve çözümlemeye; buna dayanarak metnin bütününü anlamaya yarayan biçimde değildir. Değişik bir ifadeyle bunlar metnin bazı ayrıntılarıyla ilgili olup kısa ve düşünmeye sevk etmeyen, konu ile ilgisi iyi kurulmamış, genelde “kim, ne, neye, nereden, hangi” gibi zamir, zarf ve sıfatlardan oluşan basmakalıp birtakım karşılıklar bulmaya yöneliktir. Türkçe okuma kitapları farklı yazarlarca hazırlandığı için, inceleme soruları bölümünün adlandırılmasında birlik sağlanmamıştır. Bu yüzden, metin üzerinde inceleme sorularını yazarlar: Sorular (I.); Sorulara Cevap Ver, Düşünün Söyleyin, Sorular (II.); Biz Sorduk Siz Söyleyin (III.); Düşünelim Söyleyelim (IV.); Araştırmalar (V.); Metin Üzerinde Araştırmalar (VI.); Metinle İlgili Sorular, Şiirle İlgili Sorular (VII.); Metin Üzerinde Çalışma, Şiir Üzerinde Çalışma (VIII.) gibi farklı farklı adlarla adlandırıyorlar.
 Sunulan örneklerden görüldüğü üzere, yazarın aynı (II.) kitapta aynı konularla ilgili bölümleri farklı bir biçimde adlandırdığı görülmüştür. Bu gibi tutarsızlıklar, örüntü açısından uygun değildir.
 Metin üzerinde sorular, bazen sadece bir tek kelimenin anlamını açıklamaktan ibaret olup, bazen de bu bölümün tamamen ihmal edildiği görülmektedir. 
VI. Okuma Kitaplarının Açıklayıcı Yönü
 Metinlerin daha iyi anlaşılması için, her birinin altında öğrencilerin bilmediği düşünülen sözcükler açıklanmıştır. Ancak, bu konuda da gereken titizlik gösterilmemiştir. Konunun adlandırılması bakımından sorular bölümünde görülen tutarsızlıklar, bu bölümde de karşımıza çıkmaktadır. Birinci sınıfta bu bölüme hiç yer verilmemiştir. İkinci sınıftan açıklanmasına başlanan sözcükler, Sözlük (II.); Bilmediğimiz Sözcükler (III.); Açıklamalar (V.); Sözlük Yerine (VI.) vb. gibi başlık adları altında verilmiştir.
 Sözlük bölümlerinin bazılarında beşer veya onar sözcük açıklanmışken, bazılarında ise bu sayı sadece bir iki sözcüğe indirgenmiş, ya da böyle bir açıklamaya hiç gerek duyulmamıştır. Bu konuda ana ülke Türkiye’deki Türkçe kitaplarıyla yaptığımız bir karşılaştırma, Makedonya’daki okuma kitaplarında açıklanan sözcük sayısının ana ülkedeki dengî kitaplarda açıklanan sözcük sayısının çok altında olduğunu göstermektedir. Örnek olarak, Türkiye’de Beşir Göğüş’ün hazırlamış olduğu Ortaokullar İçin Türkçe 1 kitabının sözlük bölümünde 539 sözcük açıklanmışken, Makedonya’da bunun dengi olan VI. sınıf Türkçe okuma kitabında sadece 69 sözlük açıklanmıştır. Makedonya’daki Türk öğrencilerinin ana ülkedeki yaşıtlarından Türkçe’ye daha çok vakıf olduğu imajını yaratan bu karşılaştırma, inceleme konumuz olan kitapların hazırlanmasında bu bakımdan gereken özenin gösterilmediği ve konuya daha çok sembolik olarak yaklaşıldığını göstermektedir.

 b) İçindekilerde, ana metindeki içeriklerin kolay bulunabilmesini sağlayan, alt başlıklar ve ders kitabındaki sayfa numaraları verilmiştir. Bu bakımdan okuma kitaplarında dikkatten kaçan birtakım hatalar görülmektedir. Bunun dışında okuma kitaplarında metinlerden sonra verilmiş olan sözlük bölümlerinin, aslında alfabe sırasına göre kitabın sonunda verilmesi gerekirdi. Ayrıca, öğrenciler ayrı kitap halinde basılan sözlüklerden yararlanmayı da önceden öğrenmiş olurlar.
 Türkçe okuma kitapları konuşma, dinleme ve yazma çalışmalarına da çıkış noktası olarak kullanılır. Bu nedenle, okuma kitaplarına, konuşma ve yazılı alıştırma konuları eklenmiştir.
 IV. Sınıf okuma kitabında metinlerden hareketle dil bilgisi kuralları öğretilir. Yazılarda geçen belirgin örneklerden hareketle, Türkçe’nin dil bilgisi kurallarına varılmaya çalışılmıştır. Bu konuların uygulanması, sözlü ve yazılı çalışmalarda izlenir. Ancak, IV. sınıf okuma kitabı dışında, dil bilgisi kuralları, her sınıf için ayrı hazırlanan dil bilgisi kitaplarında öğretildiği için, burada onların üzerinde durmayacağız. Ayrıca, yine Türkçe’yle ilgili olup, her sınıf için ayrı basılan “İş Defteri” adlı yardımcı araçlardan da, zorunlu olmadıkları için burada bahsetmeyeceğiz.
VII. Kitapları Hazırlayan Yazarlar
 Ders kitaplarını çeşitli yazarlar hazırlar. Şimdiye kadar hazırlananların çok küçük bir kısmı, asıl mesleği öğretmenlik olan ehil yazarlar tarafından hazırlanmıştır. Kalan daha büyük kısmı, eğitimleri yarım kalmış veya eğitimde hiç çalışmamış yazarlar tarafından hazırlanmıştır. Pedagoji, metot ve örgü açısından en düşük kaliteli olanlar da aslında bu gibi yazarların kaleminden çıkan kitaplardır.
 Ders kitapları, “Prosvetno Delo” Yayım Evi’nin tayin ettiği üç kişilik bir inceleme komisyonunun teklifi üzerine Cumhuriyet Pedagoji Konseyi’nin kararıyla kullanılmasına izin verilir ve aynı yayınevi tarafından basılır.
 Makedonya Eğitim Bakanlığı ilkokullarda okutulan Türkçe ve başka derslerin ders kitaplarını öğrencilere parasız olarak dağıtmaktadır.
 İnceleme komisyonuna türlü yolların etkisiyle, çoğunlukla alan dışından ve ehil olmayan kişilerin seçilmesi, ders kitaplarının kalitesinin düşmesinde etkili olmuştur. Burada, şunu da belirtmek istiyoruz ki incelediğimiz kitaplar, bilimsel ve gerçek bir eğitimci kaygısıyla yazılan pek azı hariç, daha çok ticarî kaygı gözeten ve nitelik açısından da aşağı yukarı birbirinin aynı olan ders kitapları olup, programda belirlenen metinlerin dışında da metin seçimleri ve işlenişleri açısından amacı gerçekleştirmeye yönelik değildir.
 Yaptığımız incelemeler sonucu, Makedonya’daki Türkçe okuma kitaplarının içerik, örüntü özellikleri ve teknik bakımından ilk ve Ortaöğretim Ders Kitapları Tasarımı ve İlköğretim Plân ve Programı’nın amaç ve ilkelerine uygun olmadığı anlaşılmıştır.
 I. İçerik bakımından:
 1. Metinler gereğinden uzun olup konu alanlarına göre verilmemiştir.
 2. Dil bakımından Türkçe dersinin amaç ve kurallarına uyulmamıştır.
 3. Edebî bilgilerin ilköğretim okuma kitapları çerçevesi içindeki dağılımında Türkçe dersinin programı gözetilmemiştir.
 4. Daha çabuk gelişen çocuklar için Kitap Tasarımı’yla öngörülen ek metinler, okuma kitaplarına alınmamıştır.
 II. Örüntü Özellikleri bakımından:
 1. Soru ve ödevlerle ilgili kullanılan tabirlerde birlik sağlanmamıştır.
 2. Verilen sorular, öğrencilerin tarafından kavranılması öngörülen malzemeyi kapsamamakta ve programın amaç ve görevlerinin işlevlerine uygun olmamaktadır.
 3. Okuma kitabının sonunda abece sırasına göre sözlük verilmemiş ve kavramların dizini sunulmamıştır.
 
III. Teknik bakımından:
1. Ders kitapları grafik ve teknik bakımından Kitap Tasarımı’yla belirlenen ölçütlere uyulmamıştır.
 İleriye yönelik önerilerimiz:
 Makedonya eğitim ve öğretiminde bir yenileşme süreci başlamıştır. Bu sürecin tamamlanması yeni eğitim yasalarının belirlenmesi, ilk ve orta okullar için standartların yaratılması dönemindeyiz. Ancak, devletin ilgili kurumlarında henüz temsil edilmediğimiz için, şimdiye kadar edindiğimiz tecrübemize göre, bu süreçte son kalan Türk topluluğu bizler olmuşuz. Öğrenci sayısının azlığı bahane edilerek, yeni öğretim programlarına göre hazırlanıp son basılan kitaplar Türkçe ders kitapları olmuştur. Bu nedenle, ileride sağlıklı bir Türkçe eğitimi sağlamak istersek:
1.Daha komünizm döneminden kalma ve hemen hemen hiç değiştirilmeden üç, dört ve hatta yedi, sekiz defa yayımlanan okuma kitaplarının yerine, yeni Kitap Tasarımı ve Türkçe programlarına göre yeni okuma kitapları hazırlanmalı.
 2. Dil bakımından hepsi sağlam bir kontrolden geçirilmeli.
 3. Makedonya’daki ana dil eğitimi modeli ile bu dilin resmi dil olduğu ana ülke Türkiye’deki model arasında sistematik bir bağ olmalı. Başka bir deyişle, Türkçe’nin Türkiye’deki öğretilme biçimi örnek alınmalıdır.
 4. İlk ve Ortaöğretim plânlarında Türkçe dersine ayrılan 5’er, 4’er ya da 3’er saatlik süreler, konuların tam olarak işlenmesine yetmemektedir. Bu konuda da ana ülke modeli gözetilmelidir.
 5. Türkçe öğretiminde genel ve özel amaçlara tam olarak erişilebilmesi için ilgili öğretmenlerin hizmet içi (seminer biçiminde) eğitimden geçirilmelerine gereksinim vardır.

Avrupa'da Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretimi Sempozyumu - 25-26 Ekim 2001 
"Makedonya Cumhuriyeti’nde Türkçe Ders Kitaplarının Nitelikleri"
Prof. Dr.Hamdi HASAN


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR