Hızlı Okuma

Türkçenin Doğru Kullanımı - İçindekiler Gösterim: 5772

Hızlı Okuma Nedir?

Hızlı ve etkili okuma, geleneksel okuma şeklinin yerine geçen farklı ve çağdaş bir okuma şeklidir.

Hızlı okuma, adından da anlaşılacağı gibi normalden daha kısa süre içinde daha çok şey okumak amacıyla yapılan bir okuma türüdür. Bu yönüyle hızlı okumadan bahsedildiği zaman, dinleyenlerde sürekli kuşkuya yol açmaktadır.

Hâlbuki hızlı okuma bunların tamamen aksine, dikkatin ve anlama gücünün çok yüksek olduğu, zihnin son derece uyanık bulunduğu, büyük disiplin isteyen bir okuma şeklidir. Örnek olarak, okuma hızını bir katına çıkaran bir okuyucunun anlama hızında ortalama % 12'lik bir artış görülmüştür.

2000'li yılların eşiğinde okumanın bir gereksinim olduğu tartışılamaz. Ancak bu hız çağında dakikada 150 - 200 kelime okuyarak da bir yere varmamızın zor olduğunu kabul etmemiz gerekir. Çok kısa bir örnek ile kaybedilen zamana göz atarsak; 300 sayfalık bir kitapta yaklaşık 72.000 kelime vardır. Dakikada 150 sözcük okuyan bir kişi bu kitabı 8 saatte; 500 kelime okuyan kişi 2,5 saatte; 1000 kelime okuyan bir kişi ise 1 saat 12 dakikada okuyabilir.

Unutmamalıyız ki en üstün bilgi alma yolu okumayla yapılmaktadır. Çünkü kişiliğimiz okuduklarımızla oluşmuştur. Bir konferansın, bir plağın, bir radyonun dinleyicisi, bir televizyon veya film seyircisi, konuşmacının (öğretmen, gazete, aktör) saatte ancak 9000 sözcük ritimle verebildiği bilgileri, işitme duyusu aracılığıyla saatte 27.000 sözcük olarak alır.

Bir metni tam okuyan ortalama okuyucuda, 1'e karşı 3 olarak; bir metni "kaymağını alma" yöntemiyle okuyan okuyucuda ise 1'e karşı 18 ve 200 olarak kendisini gösterir.

Kültür alanında da mesleki bilgi alanında da çağımızın insanları olmak istiyorsak, ölünceye dek öğrenci kalmaya mahkûm olduğumuzu kavramalıyız.

Okuma öğrenmeyi yüzme öğrenmekle eş değer tutan uzmanlar "Kötü ve zararlı okuma alışkanlığı edinmek, bir gölde kendi kendine yüzme öğrenmekle aynı şey... Nasıl ki tekniklerini öğrenince yorulmadan kolayca, zevkle yüzüyorsanız, zararlı okuma alışkanlıklarından kurtulunca aynı sonuca ulaşıyorsunuz." demektedirler.

Hızlı okuma konusunda zihinlere takılan en önemli soru, anlama oranının düşüp düşmeyeceğidir. Uzmanlar buna "Kesinlikle hayır!" cevabını veriyorlar. Tam tersine hızlı okuma alışkanlığını kazananlar anlama yeteneklerini de geliştiriyorlar. Yapılan çalışmalarda ilk anda % 20'lere düşen anlama oranı, beynin yazıları bir fotoğraf makinesi gibi kaydetme alışkanlığı kazanmasıyla % 100'e ulaşıyor. Doğal olarak hızlı okuma gibi okumanın tümünü anlama yeteneği de insanda zamanla gelişiyor.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR